·SEKİZ·

76 3 4
                                    

Babam..Baba demeye bin şahit tabi...O adamı gördüğümde 2 adım uzağımda olan Kerem'in yanına gittim hemen.

O adam yanımıza geldi.

"Kumsal , ne kadar büyümüşsün... Ne kadar güzel olmuşsun." Hiç tepki vermedim. Kerem'in koluna iyice saklandım.

"Kızım konuşmayacak mısın babanla??"

Hiç konuşmadan başımı hayır anlamında salladım.

Tam o adam bana yaklasacakken bir elin onu ittirmesiyle geriledi. Bu el Barış'ındı.

" Ne gelip duryon istemiyo işte."

Ardından Tuğçe elimi tuttu.
" Sana hiçbir şey yapamaz biz buradayız."

Kerem'e döndüm

" Kerem gidelim lütfen."

" Kumsal kızım gelsene bunlarla uğraşmak istemiyorum. Gel babanı özlemedin mi?"

Şu ana kadar sakince izleyen Berkan artık çileden çıkmış olacak ki.

" Bak amca, büyüksun birşey demiyorum ama bu zamana kadar yaptıkların yeter ya sal be Kumsal'ı o kendi başının çağresine bakabilir. Kendi başına duramassada 3 abisi var. 1 Kız kardeşi var bir sevgilisi var."

" Kim lan sevgilisi?"

Yunus o adamı ittirdi. " Bağırma lan!"

" Kumsal sevgilin kim dedim?!" Bana doğru bağırdı.

" Kerem hadi gidelim."

" Kumsal sevgilin kim!?"

Barış ise " Benim " dedi Şok oldum. Daha degildikki. Odamı beni seviyordu? Yoksa babamı geciştirmek için mi söylemişti?

Babam, Barış'ın üstüne yürüdü. O sırada bende Kerem'in yanından ayrıldım. Elimi tutan Kerem den elimi çektim. Barış'a doğru gittim
Önüne geçtim babam ona doğru tam bağırcakken ben bağırdım

" Git burdan. Bu güzel günümü mahvetme, yeter artık ne kadar istiyorsan arar söylersin , umrumda değilsin. BENİM BİR BABAM YOK! Beni ve arkadaşlarımı rahat bırak. Onlara zarar verirsen karşında beni bulursun!"

Bizimkilere döndüm." Hadi gidelim."

İlerlerken oda arkamızdan bakıyordu. Kerem ona doğru bağırdı.

" Kumsala bir şey yaparsan saçının teline zarar gelirse seni öldürürüm. Seni mahvederim!"

" Hadi Kerem yürü hadi" sırtından ittirdim. Erkeklerin geldiği arabaya binecektik. Tuğçe ye döndüm.

" Tuğçe arabanı 1 saatlik bana verebilir misin?"

" Veririmde ne oldu?"

" Annemin yanına gidicem."

Tuğçe anahtarı bana uzattı, aldım

" Bizde gelelim mi? "

" Gerek yok sağol"

" Tamam"

Arabanın kapısını açtım kendimi içeri attım.

Çantamı yanımdaki koltuğa koydum. Telefonumu alıp yanımdaki telefon yerine koydum. En son cubbemi çantamın üstüne koydum.  Anahtarı çalıştırma yerine soktum. Arabayı sürmeye başladım. Normalde hem ehliyetim hemde arabam vardı. Üniversite harcını ödemek için arabamı satmıştım. Kerem ne kadar çok ben odeyim desede, Tuğçe, Berkan, Yunus ne kadar yapma desede yapmıştım. Şimdi ise ehliyetim vardı ama arabam yoktu. Gaza bastım ve ilerlemeye başladım.

Kumral Kelebek ||• Barış Alper Yılmaz •||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin