Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-Delilah Malfoydan-
Lanet olsun, lanet olsun, lanet olsun..
Bittim ben.
Bu adamı gözüm bir yerden ısırıyordu.. Gazeteler?? Haberler??
HASSİKTİR TOM RİDDLE MI?? Babam beni bu adam hakkında uyarmıştı. Oda Lordla çalılıyordu. Güvenilmemesi gereken tehlikeli biri olduğunu söylerdi. Diğerleri gibi korkmayacağıma karar veririp doğrudan, Yeşil gözlerinin içine baktım. Merlin, gerçekten çok yakışıklıydı.
Neredeyse 190 küsürlerinde olan boyuyla dev gibi bir adamdı. Giydiği gömlekten bile kasları, grniş omuzlarını gözüm seçebiliyordu. Kesinlikle tarz sahibi biriydi.
İçimi titreten bir sesle."Görüyorum ki kim olduğumu biliyorsun, tigre.." diyip aramızdaki mesafeyi kapattı.
Bana İtalyanca 'Kaplan' dediğini durunca içimde bir şeylerin kımıldandığını hissettim.
Ne saçmalıyorsun! Kendine hakim ol.
Aramızdaki mesafeyi kapatarak, elimi uzattım. "Delilah.. Delilah Malfoy." dedim sert ve tok çıkan sesimle. "Malfoy.. malfoy ıhmm Lucius'ın kızı.." diye mırıldanmaya başladı. İsmimi söyleme şekli onu daha çok arzulamama neden oluyordu. Göğüs uçlarımın sertleştiğini hissederken. Bugün iç çamaşırı giymediğim için kendime lanet ettim. "Lucius Malfoyun en küçüğü olmalısın." diye devam etti, çenemle oynamaya başlarken.
Bunun bir soru olduğunun farkında olsamda normalde çok soru soran bit insan olmadığını düşündüm. Muhtemelen tek yaptığı şey etrafa emirler yağdırmaktı. "en küçük değilim biz Dracoyla ikiziz" diye mırıldandım Bana en küçük dediği için sinirlenmiştim. Sonuçta Dracoyla aramda 3 dakika vardı.
Buram, buram güç yayan bir sesle,"Herkes dışarı çıksın, Bayan Malfoyla yalnız kalmak istiyorum.
Bütün korumalarının aceleyle uzaklaştığını görünce Tom'un sözünü dinlemem gerektiğini anlamıştım. Kaçmanın yolu yoktu, Ona ve adamlarına karşı koymaya çalışmak lanetlenip ölmemden başka bir sonuç doğurmazdı.
Unvanından etkilenmediğimi gösteren güçlü bir sesle."Benden ne istiyorsunuz, Lord" diye sordum. başparmağını dudaklarımın üstünde oynattı, dudaklarıma bakıp konuştu. "Senden istediğim tek şey sensin.."
Birazdan ne olacağını bilmeden gözlerinin içine baktım. Bir, iki kez öpüşmekten başka bir aşk hayatım olmamıştı.
Marvolo, pantolonundaki kabarıklığı karnıma yaslayarak, kulağımın üstüne fısıldadı. "Küçük bedeninin bana neler yaptığına bir bak.."
