3 gün olmuştu
Harry bu sürede odadaki eşyalarla bağ kurmuştu. Bazen bir sandalye oluyordu, bazen kırık dökük gardırop ama genellikle yatağın bir parçası olmayı tercih ediyordu. Saatlerce tavanı boş boş izliyor sonra da yüzüstü uzanıp bu seferde köşeleri sökülmüş ahşap döşemeyi izliyordu. Kilitli kapının altındaki kedi kapısından adı öğle yemeği olan ancak Dursley'lerin akşam yemeklerinin artıklarından bulamaç haline getirilmiş başka bir tabak bırakılırken, Harry yine boş boş baktı. Günlerdir Snape ve annesiyle ilgili sorduğu sorular teyzesi tarafından yanıtsız bırakıldığından artık uğraşmıyordu.
Yerinden tembel hayvan hızında kalkıp pencere kenarında duran sandığını karıştırmaya başladı. Onun hareketlendiğini gören haberci baykuşlar anında etrafına tüneyip getirdikleri mektupları alması için genç çocuğun kulağının dibinde ötmeye, hatta beklemekten sıkılan bazıları etini kıstırmaya başlayınca Harry hepsini kovdu.
Baykuşlar kızgın bir şekilde öterek pencereden uçup giderken genç oğlan bu yaptığı için hiç pişmanlık duymuyordu. Ne Black Malikânesinden ne de Cho'dan gelen hiçbir mektubu kabul etmemişti. Vicdan azabı çeksinlerdi. Belki Sirius ve diğerleri bu tavrını bencilce ve şımarıkça bulabilirdi ancak 3 gündür sadece tuvalet ihtiyacı olduğunda dışarı çıkmasına izin verilen bu odada hapsolduğu sürece onu buraya mahkûm eden ve göz yuman kimseyi affetmeyecekti.
Sandığın içini karıştırırken Snape'in ona verdiği Zihinbend kitabını buldu. Sayfaları karıştırmaya sonra da merakına yenilip okumaya başladı.
-Zihinbend zor değildir." Diyordu yazar Edward Henry Montgomery,"Yeter ki doğru teknik uygulansın. Kendinizi her zaman sakin ve serinkanlı olmaya alıştırıp en önemlisi de olaylar sırasında soğukkanlılığınızı korursanız Zihinbend yeteneğiniz doğal olarak gelişecektir. Bu sayede agresif ruh halinden daha huzurlu bir kişiliğe dönüşürken, zihninizi saldırılara kapatmak çocuk oyuncağı olacaktır. Saldırgan zihninize nüfuz etmeye çalıştığında göreceği şey koca bir boşluk olacaktır."
"Acaba zihnine saldırıp duran bir Voldemort'la hiç uğraşmıydı bu yazar?
Ne kadarda kolay ve basit bir şeymiş gibi anlatıyordu. Harry'e göre burada anlatılanlar tamamiyle saçmalıktı. Kitabın kapağını kapatıp sandığın içine attı. Pencereye başka bir baykuş daha kondu. Ancak bu beyaz benekli kahverengi tüylü baykuş Martin'in baykuşu Windy idi. Harry baykuşun getirdiği pakedi açıp baktı. Belki yiyecek bir şeyler olurdu.
"Kitap mı?
Tamam ilgisini çeken bir konu olunca okumayı severdi ancak hayır Hermione kadar kitap aşığı değildi. Kitabı kaldırıp inceledi. İlk izlenimi kitabın kesinlikle çok ağır ve eski olduğuydu. Ortasında Ravenclaw bina arması olan kitabın cildi mavi ve bronz renkliydi. İçini açıp baktı. Sayfa kenarları gümüş yaldızla çevriliydi ve sayfaları günümüz kitap sayfalarına göre çok daha kalındı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİ《Harry Potter AU》
FanfictionHarry, Voldemort'un en büyük sırrını öğrendiğinde, büyük bir hırsla Dumbledore ile birlikte hortkuluk avına çıkacağını sanıyordu ancak sürpriz bir şekilde ortaya çıkan bir akraba tüm hayatını değiştirdi. Voldemort'un bile masum kaldığı bir hikaye dü...