1. SAVAŞIN İLK MEŞALESİ

5.7K 370 452
                                    










1. SAVAŞIN İLK MEŞALESİ





Wonderland, Neoni.






Bazı anlarda yaşadığım her şeyi hak ettiğimi düşünüyorum.

Yaşadığım tüm kötü anların, tüm kötü olayların karmanın bir dönüşü olduğunu biliyorum.

Hayatımın akışını iyi yöne doğru, karma sayesinde ilerletebileceğimi de düşünüyorum ama yine de bu zamana kadar yaşattığım kötülüklerin, bana dönüşlerinin elbette bir gün olacağını ve iyiye yönlensem dahi, o kötülüklere karşılık olarak daha da büyüklerini hak ettiğimi, iyiliklerime sıranın çok ama çok sonra geleceğini biliyorum. 

Kötüyüm. 

Biliyorum. 

Gerçekten çok kötüyüm. Bunu da biliyorum. Yaptıklarımın, izah edilebilecek bir yanı olmadığını biliyorum. İnsanların benim yüzümden kötü bir yaşam sürdüklerini görüyorum ve bundan dolayı üzülmek yerine zevk alıyorum. 

Bunun için varmışım gibi hissediyorum.

Bazen şeytanın ta kendisi gibi davranıyorum ve kötülük yapmak için varmışım gibi hareket ediyorum. Şu dünyadaki varlığımın, yalnızca kötülük yapmak olduğunu düşünüyorum.

Ne yaparsam yapayım iyi birisi olamayacağımı bildiğim içindi sanırım tüm bunları görmezden gelmem ve yaşadığım her bir kötülüğe daha da büyük bir kötülük ile karşılık vermem.

Hiçbir zaman kazanamayacağımı biliyorum. Kaderimin, en başından beridir bir kaybediş için devam ettiğini hissediyorum. Yolun sonunda, kaybeden olacağımı bilerek bu yolu yürümeye devam ediyorum. 

Her bir adımımı, yenilgiye ilerlemek için atıyorum.

Eylül ayının yalancı güneşine kanmış, herkesin aksine ikinci dönem tercih edilen etekli üniformayı giyinmiştim. Altımdaki etek, geçen seneden kalmasından ve yaptığım tüm o sporlar sayesinde uzamış olan boyumdan ötürü iyice kısa gelmişti ama bu beni rahatsız etmemişti. 

Sadece bacaklarım, çorap giyinmediğimden ötürü oldukça üşüyordu ama bunu görmezden gelebilirdim. Eteğimin üstüne giyindiğim okulun ambleminin işlendiği lakosum da pek beni soğuktan korumuyordu ama yanıma okulun ceketini de alacaktım. Şimdi olmasa bile okuldayken beni biraz olsa bile sıcak tutardı en azından.

Aslında şimdi de giyinsem iyi olurdu ama ceketi evden çıkana kadar giyinebilme şansım yoktu. Annemin ceketi üstümde görmesi pek iyi olmazdı. Annem, son bir senedir katlanmış şekilde okuldan ve okulla alakalı her şeyden, özellikle de üniformasından nefret ediyordu. Özellikle de nedenini bilmediğim bir şekilde, önceden kalma bir sebepten ötürü kış forması ve ceketine daha da büyük bir nefreti vardı. Bunu itiraf etmese bile ne zaman ceket giymek istemiş olsam okulun lakosunun zaten yeterli olduğunu ve ceket giyinmeme gerek olmadığı yanıtını almıştım. 

Benim her şeyime karışmak ve beni yönetmeyi sevmek gibi huyları vardı ve bazı anlarda, o kadar garip şeylerden nem kapıyordu ki ağzım açık izlemek zorunda kalıyordum.

Sadece ona karşı susuyordum.

Ona karşı içimde, oldukça ağır cümleler saklıyordum. O cümleleri hiçbir zaman, ona karşı kullanmak istemiyordum. Her şeye rağmen. Tüm yaptıklarına rağmen, istemiyordum.

Çünkü onun ne halde olduğunu hem görüyordum hem de ben de en az onunla aynı şeyleri hissediyordum. Ama bu son zamanlarda daha da artmıştı, son zamanlarda pek iyi değildi. Babamın iş seyahati yine ve yine uzamıştı.

MAVERAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin