2. SOĞUK ELLER VE ZEHİR GÖZLER

3.5K 324 455
                                    







instagram & twitter/x : cordeleima






2. SOĞUK ELLER VE ZEHİR GÖZLER



Prom Queen, Molly Kate Kestne.





Her duygu, en sonunda acıya dönmeye mecbur.

Sana dünyanın en güzel sevgisini veren birisi, tüm acılarının en büyük sebebi haline dönebilir.

Zamanın sana neler vereceği, hiçbir zaman anlaşılmaz. Senin yaptığın planlar hiçbir zaman tutmaz. Sevgi hakkında verilen hiçbir söz, sonsuza kadar geçerli kalmaz. Kalbin hisleri, beynin planlarının her zaman gerisinde kalır çünkü plan her şeyden öncedir. Ama gözler, her zaman seçilen beyne inat, kalbi olduğu gibi gösterir. Her bir bakışta direkt kalp görünür.

Hisler, gözden okunur.

Ve ben onun bakışlarındaki duyguları görüyor, okuyordum.

Bana verdiği tüm sözlerin, kalbinin içindeki yerimin yerlerinde yeller estiğini anlatmak ister gibiydi bakışları. Bana meydan okuyor, artık yoksun diyordu. Yokluğumu bağırıyordu. Varlığım bir şeye etki etmediğini bağırmak ister gibi duruyordu. Bana karşıydı. Beni bitirmişti. Gözlerinden okunuyordu.

Ela gözlerinde olan bakışlarımı çektim, ikisinin birbirini tutan ellerine çevirdim. Doğa elini, Eflah'ın her zaman soğuk olan eline sarmıştı. Onları koridor başından yanıma gelene kadar izlediğim sürede elleri birbirlerine daha da sarılmıştı. İlk gördüğüm an, Eflah'ın Doğa'nın sadece parmaklarını tuttuğunu görmüştüm ama şimdi anki onun elini tutmak bir savaşmış gibi, hırsla sarılmıştı Doğa, Eflah'ın ellerine.

Bana bakan Doğa, gülüyordu. Sanki tuttuğu eli gözüme sokmak ister gibi bakıyor, yüzünde yaptığı her şeyin başarılı olduğunu kanıtlamak ister gibi bakan bir ifadeyle bana meydan okuyordu. Gözleri ile galibiyetini bağırıyordu resmen. Kazandığını bana göstermek istiyordu. Tüm yaptıklarımın intikamını böyle alıyordu.

Ben olduğum yerde mıh gibi beklerken yanımda duran Eylül'ün bir şeyler mırıldandığını duyuyordum ama neler dediğini anlamıyordum. Kulaklarım uğulduyordu resmen. Onların, el ele yanıma yaklaştığını izlemek, zor geliyordu. Bir zamanlar olduğum yerde başkasının durması, bir zamanlar bırakmak istemediğim ellerin başka elleri sarması zoruma gidiyordu.

Ama ben hak ediyordum. Bunlar, yaptığım tüm kötülüklerin bana geri dönüşüydü. Karma'ydı.

Ne hissedersem hissedeyim hislerimi belli etmemem lazımdı benim. Kimse düştüğümü görmemeliydi. Kimse bilmemeliydi. Gözlerden okunan hisler, ben de sır olup saklanmalıydı.

Acı çekmeye alışıktım. Acılarımı saklamaya ise daha çok. Şimdi de bunu yapmam lazımdı.

Onların el ele tutuşup bana doğru geldiklerini görünce kalbimin sızladığını hissettim ama bakışlarıma da duruşuma da bir şey yansımaması için çabaladım. Yüzümdeki düz ifadeyi bozmamak için büyük efor sarf etmem gerekti. Çünkü tam şu anda, kendimi salsam yapacağım ilk şey deli gibi ağlamak olurdu, biliyordum.

Bunu yapmazdım. Sırf seviyorum diye, bir erkeğin ardından asla ağlamazdım.

Kendimi küçük düşürmek istemiyordum. Ve bunu asla yapamazdım. Asla ağlamamıştım, bundan sonra da ağlamayacaktım. Hiçbir zaman. Ne olursa olsun!

Ben kendi içimde bunları düşünüp içimdeki tüm duyguları gözlerime ve yüzüme dökmemek için uğraşırken Eylül hala konuşuyor ve dikkatimi kendine odaklamak için beni vuracak cümleler kurmak için çabalıyordu. Ve bunu başarmıştı da.

MAVERAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin