instagram & twitter/x : cordeleimabölüm haberleri için wattpad hesabımı da takip ederseniz, hemen bilgi sahibi olursunuz. hepinizi bekliyorumm ^^
wattpad'e girip okuyabilen sayısı oldukça az olduğundan, okuyabilen herkes oy verip satır aralarını doldurursa çok mutlu olurum. oylarınıza bakmak ve yorumlarınızı okumak dünyanın en güzel şeyi, o yüzden hepinizden bekliyorum.
4. SOYTARININ ÇIKARLARI
Don't Blame Me, Taylor Swift.
Uzun zamandır rüyalarımda bile mutlu olamıyordum.
Bilinçaltım bile bana düşman gibi davranıyordu. Bilinçaltım bile benden bir şeylerin öcünü almak ister gibi hırsla, korku dolu şekilde uyanmama neden olacak rüyalar ile gecemi süslüyordu. Her birinde farklı şekillerde öldüğüm rüyaların hepsinden ağlayarak uyanıyordum.
Rüyalarımda hep ölüyordum. Hepsinde. Çok uzun zamandır.
Yine öldüğümü hissettiğim an uyanmış ve alnıma yapışan saçlar yüzünden yüzümü buruşturarak yatağımın karşısında duran pencereye bakmıştım. Perdeler sıkı sıkıya örtülü olsa da kenarlarından biraz biraz görünen göğe bakınca sabahın çok erken saatlerinde olduğumu anlamıştım. Yatağımda oturur hale gelip derin nefesler almaya çalışırken gözüm sağ tarafımda kalan berjere kaydı.
Ve ardından dudaklarım şaşkınlık ile aralandı. Babam buradaydı. Yatağımın kenarındaki berjere oturmuş, kollarını göğsünde birbirlerine kavuşturmuş şekilde uyuyordu. Mutlu ve rahat bir uykuda olmadığı belliydi. Ama uykusundan da feragat etmiyor ve uyumaya devam ediyordu. Burada ne işi vardı? Ne zaman ve neden gelmişti? En önemlisi ne zaman gidecekti?
Yatağımdan çıkıp babama doğru bir adım attım. Ardından elimi kaldırdım ve babamın omzuna doğru yaklaştırdım. Babamın uykusu bildiğim kadarı ile hafifti. Yani, önceden, o senenin çoğunu yurtdışında geçirmeye karar vermeden önce öyleydi. En ufak bir sesimde hemen uyanırdı. Ama şimdi değişmiş olabilirdi. Herkes değişiyordu. Tıpkı günlerin değiştiği gibi insanlar da değişiyordu.
Babam da değişmiş olabilirdi, değil mi?
"Baba," diye fısıldarken elimle de omzuna dokundum. "Baba, boynun tutulacak."
Babam sesimden dolayı mı aniden kalktı, omzuna dokunan elim yüzünden mi bilmiyorum ama o kadar hızla doğruldu ki bir adım gerilemek zorunda kaldım. Ve az kalsın yatağıma geri düşmeme neden olacak kadar ani bir hamleydi, babamın hamlesi. Ama en azından değişmediğini ve hala uykusunun ne kadar hafif olduğunu öğrenmiştim.
"Canım, uyandın mı?" Kolunda duran son model saatin ekranını aydınlattı. "Günaydın ama saat daha erken değil mi? Uyusaydık ya biraz daha."
Ona kötü bir rüya gördüğümü ama zaten rüya görmemiş olsam da hep bu saatlerde kalktığımı, uyumakta zorlandığımı, yemek yiyemediğimi, okuldaki durumlarımı, kısacası hiçbir şeyimi tam olarak anlatamadığım için sadece omuzlarımı kaldırıp indirdim.
Her şey annemin suçuydu. Her şey hem de. Başıma gelen her şey.
Ama anne ve babamın arası zaten bu derece kötüyken bir de annemin bana karşı olan bu kötücül tavırlarını babama anlatırsam sonucun ne olacağını kestirmekte zorlanıyordum. Aslında zorlanmıyordum. Sadece ve sadece korkuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVERA
ChickLitKötü kızlar hiçbir zaman kazanamazlar. Ve bu hikayenin kötü kızı benim.