48 - Mafya

27 3 0
                                    

Berru'dan

Mutfakta oturmuş heyecanla Ömer'in gelmesini bekliyordum. Paramı denkleştirince ilk işim telefon almak demiştim ve o gün gelmişti. Artık arkadaşlarımla istediğim zaman, istediğim gibi konuşabilecektim. Ömer, arkadaşımın dükkanından alırım demişti, bu yüzden onun gelmesini bekliyordum.

Zeynep, "bende alacağım en kısa sürede ama kiminle konuşacağım ki? Senin konuşacak arkadaşların var."

Sıkıntıyla söylediklerine üzüldüm. "Olsun bende senin arkadaşınım, birgün tekrar memleketime dönersem beni ararsın."

Zeynep gülümsedi. O çok yanlız bir kızdı, bu yüzden ona üzülüyordum. Her halinden de belliydi Ömer'e aşık olduğu. Ama Ömer'de tık yoktu. Artık duygularını içinde mi yaşıyor diye düşündüm.

Sonunda kapıdan giren Ömer'i görünce hemen yanına gittim. Gülerek bana uzattığı telefonu aldım.

Ömer, "bizim numaralarımızı kaydettim."

"Teşekkür ederim." Hemen mutfaktan çıkıp odama girdim. Ezberimde olan Ayşe'nin numarasını kaydettim ve aradım.

Ayşe, "Alo, kimsiniz?"

"Ayşe, benim."

"Berru? Arkadaşım iyi misin?"

İstemsizce gözlerim dolmuştu. "İyiyim. Bu yeni numaram artık sık sık konuşuruz. Sen nasılsın?"

"Ben- kötüyüm. Sana ihtiyacım var."

"Ayşe? Korkutma beni. Birşey mi oldu?"

Sesinden ağladığı belliydi. "Ben evden kaçtım."

"Ne?! Neden?"

"Daha öncesi, Mustafayla barıştım. Bizim barıştığımız gün annesi bizi görmüş. Sarılırken falan. Sonra anneme, babama olmadık laflar etmiş. Annemi de kızın oğlumdan uzak dursun, adını çıkarırım diye tehdit etmiş."

"Oha! Bu ne biçim kadın ya!"

"Sonra görücü geldi bana. Annemde beni zorla vermek istedi, bende Mustafa'ya kaçtım."

Tekrar ağlamaya başlayınca benim de gözlerim dolmuştu. "Ağlama-"

"Nasıl ağlamayayım? Babam, annem bir daha bakmaz yüzüme. Ben o evden gelinlikle çıkmalıydım, pencereden kaçarak değil."

"Ama seni buna zorlamışlar. Hem merak etme, annen de baban da çok düşkündür sana. Dayanamazlar, barışırlar."

"Hiç sanmıyorum. Babamın bana olan bakışı aklımdan çıkmıyor. Keşke yanımda olsaydın."

"Keşke. Aysel'in haberi var mı?"

"Yok. Kız evliliğinin ilk günlerinde, benimle mi uğraşsın?"

"Ama haber vermediğin için kızacak sana."

Ayşe gözyaşlarını sildi. "Neyse, bu konu yeter. İçim daraldı. Sen birşeyler anlat da kafam dağılsın."

Bu konu hakkında konuşmak istesem de onun kötü olduğunu duyduğumda konudan uzaklaştım. "Ayşe, Arman'dan haber var mı? Köyde mi yani?" Köyde olması için dua ettim. Çünkü Duman'ın bahsettiği kişi benim Arman'ım sa yüreğim bir ayrılığı daha kaldıramazdı.

"Arman öğretmenliği bırakmış. Köye yeni öğretmen atadılar."

"Cidden mi? Kesin bilgi mi?"

"Evet, ne oldu?"

"Burada Arman ismi geçiyor. Eğer bahsettikleri bizim öğretmense kötü olur."

"Nasıl yani? Neden ki?"

SENSEDİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin