''Sence bu mu, yoksa bu mu?''
Seungmin aniden içeri dalarak elindeki biri mavi, biri pembe olan hediye paketini kaynak yapan Minho'nun gözüne soktuğunda Minho sabır çekerek elindeki makinayı yere bırakıp ''Seungmin kaç defa diyeceğim amına koyayım, mavi dedim ya.'' diye bağırmıştı.
''Ne bağırıyorsun be! Hem ben pembeye koymak istiyorum.''
''O zaman ona koy, neden gelip gidip soruyorsun bana, sinirden en sonunda kaynak makinasını sokacağım bir yerlerine.''
''Off, git ya. Hiç kimse beni anlamıyor.'' Seungmin triplenerek hediye paketlerini almış ardından da kapıyı çarparak salona gitmişti. Saori'ye aldığı suluğu götürecekti ve paketlemek istiyordu fakat paket rengi konusunda kararsızlık yaşıyordu.
En sonunda ise aklına gelen dahiyane fikirle önce pembe pakete ardından da maviye koymuştu suluğu.
''Minho ben Chan'lara gidiyorum.'' Diye Minho'ya seslenerek evden çıkmış ardından da üst kata giderek hemen kapı ziline basarak açılmasını beklerken telefonunu çıkarıp saçlarını düzeltmişti.
"Şizofreni miyim acaba ya?''
''Bilmem, öyle misin?''
''Bence öyleyim.'' Seungmin Chan'ın ne zaman kapıyı açtığını anlayamasa da bozuntuya vermemişti. ''Saori uyuyor mu?''
Chan omzunu kapıya yaslamış kollarını göğsünde çaprazlamışken "Niye soruyorsun, uyuyorsa gelmeyecek misin?" diye sorduğunda Seungmin'in kaşları kalkarken ''Yoo, ne alaka?'' demişti.
Chan cevap vermeden omuz silkmiş, kapıya yaslanmayı bırakıp kenara çekilerek eliyle içeriyi işaret etmişti.''Saori içeride oyun oynuyor.''
Seungmin onun bu halini anlamlandıramasa da görmezden gelerek içeri geçmiş, oyuncakları ile çay partisi yapan Saori'yi gördüğünde yüzünde büyük bir gülümseme oluşmuştu.
''Oy sen çay partisi mi yapıyorsun, seni yerim ben.''
Hemen Saori'nin yanına oturmuş, küçük kız ise onu fark ettiğinde "Seungmiş!" diyerek hemen ona sarılmıştı.
"Seungmiş sana kurban olsun ya, ıy babaanneme döndüm iyice." Kendi dediği şeye yüz buruştururken elindeki hediyeyi Saori'yi yanına oturtup kucağına koymuştu. "Bak sana ne aldım."
Saori merakla hediye paketini evirip çevirip açmaya çalışırken Chan onun yanına eğilmiş ve hediye paketini açıp içinde yine hediye paketi görünce göz devirip onu da açarak içinden çıkan suluğu kızının eline vermişti.
Chan'daki bu pasif agresif hareketler Seungmin'in gözüne gittikçe daha çok batarken dikkati Saori'nin "Elsa!" diye bağırması ile dağılmıştı.
"Beğendin mi?"
Saori onaylar anlamda kafasını sallarken elindeki suluğu açıp içmeye çalışacakken Chan onu durdurmuş, "İçinde su yok babacığım, hem sen onu bana ver, ben onu yıkayınca kullanırsın." diye ikna ederek onun elinden almıştı.
Saori yanında oturan Seungmin'e dönmüş "Sen de oyna." diyerek ona oyuncak fincan ve altlık uzatmıştı.
"Oynarım tabii." Seungmin küçük fincanı almış hemen oyun havasına girmişken Chan kalkmış, elindeki suluğu mutfağa bıraktıktan sonra da çalışma odasına geçmiş ve kapıyı aralık bırakmıştı.
Seungmin, Chan bugün sinirini bozduğu için onun arkasından el hareketi çekmiş ama neyse ki yakalanmamıştı.
"Ben şimdi dedikoducu komşu olayım, diğer oyuncaklar da bilmiyorum olsun bir şeyler, zaten sen anlamıyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
baby issues, seungchan.
Romanceseungmin bay bang numaranizi apartman grubundan buldum daire besten seungmin ben bugun hyunjin kizinizi bana birakti kiziniz parka gitmek isteyince kiramadim gittik bir takim olaylar oldu ve sanirim kolu cikti hastanedeyiz su an gelseniz iyi olur ya...