baby issues, seungchan.

ep8, yarı yarıya.

"Ya Seungmin tamam da, beni niye çağırıyorsun hyung?"

Jeongin isyan ederek kendini Hyunjin'in tekli koltuğuna atmış, Seungmin ise geniş koltuğa direkt utanmadan uzanmış ve ellerini karnının üzerine koymuştu.

"Sen bana lazımsın bir kere."

Hyunjin bir sandalye çekip Seungmin'in hemen yanına oturmuş, not defteri ve kalemini masadan alarak "Evet Seungmin, en baştan anlat bakalım." demişti.

Seungmin gözlerini kapatmış, sanki gerçek bir psikiyatri seansında gibiymiş gibi davranmaya başlamıştı. ''Nereden başlayayım canım?''

''Annenden çıktığın andan itibarenden başlayabilirsin canım''

Hyunjin'in alayla dediği şeyi Seungmin ciddiye almış, ''Ya şimdi dört yaşımdan öncesini pek hatırlamıyorum ama-'' derken Hyunjin onu ters bir bakış atarak susturmuştu.

''Sus gerizekalı sus. Chan ile olan şeyleri en baştan başlayarak anlat. Mesela Chan'daki nelerden hoşlandın, ilgi çekici yönü ne falan.''

Seungmin yattığı yere daha da yayılırken anlatmaya başlamıştı.

''Ya şimdi Chan çok hoş adam, hafif bir ağırlığı falan var, ben böyle erkeklere çok düşerim öncelikle. Ekstradan Chan'ın Saori ile olan iletişimi, o baba enerjisi.. afedersiniz ama benimkini aşırı kaldırıyor-''

''Seungmin'in ne tür erkeklere kaldırdığını dinlemeye mi geldim ben buraya ya.''

Jeongin'in isyanına karşılık Hyunjin, "Yaoi sektörü biraz böyledir canım.'' demiş ardından Seungmin'e devam etmesini işaret etmişti.

''Ee, Chan'ın evindeydik mesela geçen paşam yaz geliyor diye sürekli sıfır kol giyiyor... Kanka kolları çok fena ya!" Seungmin kendini kaptırmış Chan'ın kol kaslarını anlatırken Hyunjin onun dedikleriyle kendine göre notlar alıyor, Jeongin ise arkadaşına kınayan bakışlar atıyordu.

''Ya mesela elleri de güzel, bak Hyunjin şu zamana kadar boğulma fantezim falan yoktu ama bence Chan'a beni elleri ya da kollarıyla boğması için yalvarabilirim.''

''Bunu çizeyim yani?''

Hyunjin not alırken sorduğunda Seungmin onu onaylarken Jeongin dayanamayıp mutfağa gitmişti.

"Sevgili, flört falan mısınız şu an?"

''Yarı yarıya...''

"Yarı yarıya derken?" Hyunjin anlamayarak ona baktığında Seungmin geçenlerde Chan ile yaşadığı öpüşmeyi tüm detayları ile, bunu Hyunjin istemişti, anlatmaya başlamış bu sırada Jeongin dolapta bulduğu kolayı bardağa koyup üçüne de getirmişti.

''Sonra işte Chan otur konuşalım dedi, tuttu oturttu beni, kahve yaptı tam oturmuş konuşacaktık ki kurtarıcım Saori ağladı, Chan da ona bakmaya gittiğinde kaçtım."

''Neden kaçtın oğlum mal mısın, oturup konuşsaydınız." 

''Şey..." Seungmin yattığı yerden doğrulup deminki rahat tavır ve söylemlerinin tam zıttı yönünde davranmaya başlayınca Jeongin onun bu halini anlamlandıramadığından ''Kötü bir şey mi oldu?" diye sormuştu.

''Bu söyleyeceğim aramızda kalacak tamam mı, özellikle Minho duymasın, başımıza sapık mı çıktın bir de diye beni gebertir.'' Seungmin mırın kırın konuşurken Hyunjin sabırsızlıktan ''He, he, anlat hadi.'' diyerek onu geçiştirmişti.

''Benimki öpüşünce kalktı da ben o yüzden kaçtım.''

''Ne?'' Jeongin'in içtiği kola boğazında kalıp öksürürken Hyunjin kahkaha atmaya başlamıştı. Seungmin hemen kalkıp Jeongin'in sırtına vurmuş, sakinleşince ise Jeongin'den kınayan bir bakış yemişti. ''Gerizekalı seni.''