Bölüm 9-Evin Bilinmeyen Tarafları

18 14 23
                                    

"Ben...böyle aniden gelince karar veremiyorum ,çok özür dilerim Leo"

"Problem değil"dedi camdan yüzüme soğuk bir şekilde gülümseme atarak...

"Nereye gidiyoruz biz şimdi?"

"Nereye gitmek istersin?"

"..."

"Tamam,sorun değil ben seni çok güzel bir yere götüreceğim güzel gözlüm"

Her şey neden aniden oluyor olum ya

"Kerçekten gözlerim güzelmi"

"Sence sende bi' kusur varmı ki"

Bir,iki dakika sakin kaldık.Sonra ben yine meraktan duramayıp:

"Arabanı nerden aldın ve nasıl kullana biliyorsun"

"Babam polis memuru.Ve aynı zamanda bi'ara Yüzbaşıda oldu."

"Haa,iyiymiş"

Dedim kafamı onay şeklinde sallayarak.Bir az sonra Leo'nun Villasına geldik.Arabanı Villanın özel otopark'ında durdurdu.

Sonra,önce kendisi arabadan inip,benim kapımı nazikçe açtı.

"Buyurun signora'm"

"Ooo senin italyancada varmışş"

"Ne sandınız,güzel gözlüm"

Bu adam bana böyle diğerek adamı tek kelimeyle baştan çıkartıyordu.

Benim elimi,elinin üzerine koyarak:

"Elimi tutmak istermin signoram" dedi

"Elbette" dedim yüzüme büyük bir gülümseme oluşturarak.

Villanın arka bahçesinde gizli bir kapıdan içeriğe girmemi söyledi.Bende dediğini yaptım.Dışarı yarı bulutlu simsiyahtı.Dolunay ise kafamızın üzerindeydi.

Gizli yerde sadece özenle hazırlanmış yemekler,içecekler vardı.

Masanı bana doğru çevirip "Oturun signora'm"-dedi.Tamam kabul ediyorum bu sözleri hoşuma gidiyordu.Gerçek anlamda çok güzel iltifatları vardı yada,çok güzel ilizyoncumu demeliydim.

"Ay çok güzel değilmi" dedi gözlerini gözlerime dikerek

Sanarım bu romantikliği bozmam gerekliydi.Çünki ben onu sevmiyordum.Ama şimdi bunu bozmanın zamanı değildi.

"Dolunay sevmem"

"Neden,ben dolunay görünce tüm dertlerimi unutuyorum.Hem dolunay kaç yılda bir çıkan birşey"

"Bana kalsa,bunun kaç yılda bir olduğu fark etmez aynı şey değilmi.Dolunay yine dolunaydır sevmiyorum."

"Tamam o zaman.Sana bunu nasıl sevdire bilirim"

"Hiçbir şekilde."-dedim sert ve cüsseli bir ses tonuyla

"Ya söylersem dolunayım senin kadar temiz gözüktiğü,ve parlak olduğunu.İçindeki dertle kimseyle paylaşamayan....O zaman severmisin."

"..."

"Her dolunay gördüğümde seni hatırlıyorum güzel gözlüm."

Sessiz kalmak.Üstüme düşende buydu.Ben şu an annemi,dertlerimi,Keremi düşünüyorum..

"Şu an içinden,Ben annemi Keremi düşünüyorum bu salağın bana konuştuğu aşk hikayesine bak diye bilirsin.Doğrumu düşündüm.."

"Hayır"

"Yalan söylüyorsun.Gözünün dibine kadar.Ben seni senden daha iyi tanıyorum,beni kandırma"

"Tamam,bu defa yenildim."

"Ee ne yemek istersin?"

"Ben bi'çay alayım"
Dedim ve çay dökmek isderken

"Dur.Ben dökerim sana"

"Elim kolum var olum benim" dedim ve pişman oldum

"Yine yenildin hanımefendi"

"Off,tamam kabul ediyorum.."

Kesilmiş elime baktım ve yine pişman oldum.Yemek falanda yedikten sonra:

"Sen bu gün bizde kalıcakmışsın"

"Ben ne zaman öyle bi' şey istedim?"

"Mecbur ama bu gün.Polisler söyledi"

"Ben nerede kalacağım peki.?"

"Dert etme sana özel oda hazırladık."

Gülüş atarak "Gel odanı göstereyim" dedi.Oda gerçekten çok güzeldi.Tam benim stilimdeydi.

"Teşekkür ederim" dedim nazik bir şekilde.

"Rica ederim.Bu arada kıyafetlerini yeni aldık.Beğenmezsen yenisini ala biliriz senin isteğin ile."

"Hayır sorun değil"

"Tamam o zaman,iyi geceler güzel gözlüm"-diyip odadan çıktı.Doğruyu söylemek gerekirse aslında bu odadan bir az korkmuştum.Tek oda değil söylediğim gibi Villalar bana çok sıkıcı geliyordu.

Dolabı açtım.Aşırı güzel özenle seçilmiş kıyafetler vardı.

İçim hiç rahat değil.Odada kamera kaydı olup olmadığını binlerce kez kontrol etdikten sonra pijamalarımıda giyip artık uyumağa gittim.

Gece yarısı aniden uyandım.Aşağıdan sesler geliyordu,yerde kağız parçasına

"Odadan sakince çık ve dünki gizli odaya gel.Halını kaldır,altında gizli daha bir kapı var,silahlar olan yere uzanıyor orada saklan.Korkma! Eğer korkuyorsan,daha çok korkmamak için hemen sakince koş!"

"Nereye düştüm ben ya"

Dedim ve hızlı,aynı zamanda sakince odadan çıktım.Sakince koşarak dün ki odaya geldim.Halını kaldırdım yerde gerçektende kapı vardı ve nerdeyse anlaşılmıyordu.Kapını açtım açıktı.hızlıca yerin dibine uzananan merdivenlerden inerek silahlar olan yere geldim.

Oda gerçekten silah doluydu.

"Alfa combat"

"Alfa defender"

"Arcus 94"

"Arsenal p-M02"

"ASP"

"Astra 400"

"Astra a 900xs"- bu silahın ismini okurken yanında bir kağıt gördüm.

"Bu silahı götür.Endişelenme şarjörü dolu.Ne olur ne olmaz her an gele bilirler"

Kimler gele bilir ki...

Tapancayı elime aldım.Tutması oldukca rahtdı aynı zamanda ağırdı.

"Tamam bunu şimdi aldımda,kullanmağı bilmiyorumki"-derken yukarıdan silah sesleri geldi.

Birisi "Nerdesiiiiin" diğerek yere silahı sıkıyordu..

Birden gizli kapını sanki birisi açtı ve

...

ASKLAREEMMM BEN HASTALANDİM,BOLUMLERİ ATAMAYA BİLİRİM AMA OLDUKÇA HIZLI ATMAYA CALİSİCAM OPUYORMM

MWAHHH💋🤧

Son Söz | Yarı Texting.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin