Tamamen düz yazı. <3
...
"Osamu!"
Kapıdan gelen sese karşılık başını kaldıran Osamu, içeri doğru koşup kendisine atlayacak bir oğlanı tabii ki de beklemiyordu. Gri saçlı koltukta ezilirken, Atsumu ikisinin hâline gülmekle meşguldü.
Nihayet Suna sevgilisinin üstünden kalktığında, Osamu da doğruldu. Suna'nın kendisine açtığı kollarının arasına girdi ve sırtını sevgilisinin göğsüne yasladı. Çıkmaya başladıklarından beri oturmayı en sevdiği pozisyon olmuştu.
"Sen de gelmişken, dedikodunun dibine vurma vakti." dedi Atsumu, oturduğu koltukta yayıldı. Kendisine bakan meraklı gözlere karşılık sırıtmıştı. "Kita-san ile ilgili."
Kita'nın ismini duyunca suratları asılan Suna ve Sakusa bir süre birbirlerine bakmışlardı. Suna sevgilisine doladığı kollarını daha da sıkılaştırırken, Sakusa da Atsumu'ya yaklaşmıştı. Osamu ve Atsumu ise anlamamış gibi birbirlerine bakmakla meşgullerdi.
"Neyse... Bombaya hazır olun." dedi ve Kita ile olan mesajlaşmalarını açtı Atsumu. Sakusa çaktırmadan bakmaya çalışırken Osamu çoktan ayaklanıp Atsumu'nun yanına koşmuş, gözlerini ekrana dikmişti. Suna da sevgilisini takip etti.
Gri saçlı ikizin "Oha!" diye bağırması ile yine birbirlerine baktılar Suna ve Sakusa. Osamu gülerek kardeşine döndü ve "Harbiden çıkıyorlar mı şimdi?" diye sordu. Atsumu da aynı şekilde gülerken başını aşağı yukarı salladı ve kardeşi ile beşlik çaktılar.
"Kim çıkıyor?" Suna tek kaşını kaldırıp sordu. Osamu sevgilisine döndü ve "Kita-san ile Aran, bir süredir aralarını yapmaya çalışıyorduk Tsumu ile." diye açıkladı.
Sakusa'nın yüzünde bir gülümseme belirirken Suna Osamu'ya sıkıca sarılmıştı bile. Gri saçlı kaşlarını havaya kaldırdı, kollarını karşısındaki oğlanın bedenine sardı ve "Bu kadar sevineceğini bilmiyordum." dedi.
"Tabii ki seviniriz." derken kollarını sarışının beline doladı Sakusa. Çenesini alnına koyduktan sonra "Kita'yı sizden uzak tutmak için bir taraflarımızı yırttık." diye açıkladı. Osamu inanmazmış gibi Suna'ya bakarken, Suna yüzünü çoktan Osamu'nun boynuna gömmüştü.
"Kita-san'ı mı kıskandınız? İkiniz de?" diye sordu Atsumu doğrulamak için. Sevgilisi onu başıyla onaylayınca ise kardeşiyle gülmeye başlamışlardı.
Osamu, koltuğa oturduğunda bile kendisine sırnaşan sevgilisinden uzaklaşamamıştı. Suna sanki çok mümkünmüş gibi daha sıkı sarılıyor, başını kaldırmayı reddediyordu. Muhtemelen utancındandı.
Sakusa ise bütün dalga geçmelerini göze almış bir şekilde Atsumu'ya gruptaki mesajları baştan okutuyordu. Sonuç olarak artık sevgilisiydi ve bilmeye hakkı vardı.
Atsumu, dehşetle gözlerini açtı.
"Samu! O gruptasın ve benim haberim yok, öyle mi?! O yüzden mi değiştirdin lan şifreni?"
"Yakalandım..."
Osamu mırıldanıp gülümsedi ve kardeşine baktı. Atsumu, sırtını yasladığı yastığı kardeşine atmaya çalışmış ama ıskalayıp çekik gözlü arkadaşını vurmuştu.
Suna huysuzlanıp başını kaldırdı, Osamu'ya baktı. Osamu ise eğilip sevgilisinin dudaklarına kısa ama sıkı bir öpücük bıraktı. "Dalga geçmeyeceğim, kalk hadi."
Yeşil gözlü başını aşağı yukarı sallayıp doğruldu, artık sadece başını omzuna yaslıyordu sevgilisinin. Osamu onun saçları ile oynarken, arada eğilip ufak öpücükler bırakıyordu.
"Çok sıkıldım..." dedi ve öfledi Atsumu, kardeşine baktı. Osamu ise kaşlarını çattı, "Ne yapayım? Palyaçoluk falan mı?" diye sordu. Atsumu gülüp gözlerini devirdi.
Sarışının saçlarını eliyle düzelten Sakusa "Yarın dördümüz dışarı çıkalım, olur mu?" diye sordu. Normalde Atsumu ile baş başa kalmak isterdi, ama üçünün de bu "double date" işini ne kadar istediklerini biliyordu. Muhtemelen Sakusa'nın huzursuz olmaması için de kimse teklif etmeyecekti.
"Sahi mi?" diye sordu Atsumu hevesle. Sakusa başını aşağı yukarı salladığında ise hızla sevgilisinin boynuna sarıldı ve yanağına arka arkaya öpücükler bırakırken teşekkür etmeye başladı.
Suna da bu sırada gülümsemiş, kıskanmış gibi Osamu'nun yanağını öpmüştü uzun uzun. Osamu ise hep yaptığı gibi, o yanağını öperken gözlerini kapatıp gülümsemişti.
Kahverengi saçlı burnunu sevgilisinin boynuna gömerken, Atsumu da Sakusa'yı rahat bırakmıştı nihayet. Arkasına yaslanmış, yarın ne yapacaklarını düşünüyordu.
"Piknik mi yapsak?" diye sordu Osamu, sanki kardeşinin ne düşündüğünü anlamış gibiydi. İkiz telepatisine inanmayanları bile şoka uğratacak derecede benziyordu Miya ikizleri.
Atsumu hızla başını aşağı yukarı salladı, sevgilisinin yanından kalkıp ikiz kardeşinin diğer yanına oturdu ve sırnaştı. Kesinlikle bir şey isteyecekti.
"Samu..." diye mırıldandı, son harfi uzatmıştı. İkizi tek kaşını kaldırıp kendisine baktığında ise masum masum gülümsemiş ve "Onigiri yapsana yarın için." demişti.
Bir klasikti, Atsumu kardeşinin yaptığı onigirilere bayılırdı.
"Tamam, tamam..." dedi Osamu, ikizinin saçlarını karıştırdı. Atsumu yüzünde bir gülümsemeyle kardeşinin yanağını öperken, sevgilisini paylaşmaya hiç niyeti olmayan Suna Osamu'yu kendisine çekmişti.
Bu bir savaş ilanıydı.
Atsumu da kardeşinin kolunu tutup kendisine doğru çekti onu, Suna da buna karşılık aynısını yaptı. Birkaç dakika boyunca bir o yana, bir bu yana sallanan Osamu en sonunda ayaklandı.
"Ben mutfağa gidiyorum, yarın yiyeceklerimiz kendi kendilerine hazır olmayacaklar."
Osamu mutfağa gittiğinde, Atsumu ve Suna yine birbirlerine girmişlerdi. Sakusa ise hâlâ alışamamış olacak ki, oturduğu koltuktan misafir çocuğu gibi onları izlemeye başlamıştı.
...
Şu sıralar asıl yazmakla gecelerce uğraştığım çalışmam olan "Zambağa Birikmiş - SunaOsa" ilgilenmek istiyorum aslında. Fakat kitabın ilgi görmemesi canımı sıkıyor bir tık.
Açıkçası bu kitap çok rastgele ve doğru düzgün kurgulanmış bir senaryosu bile yok, yine de gösterilen ilgi bir hayli farklı.
Normalde final bölümüne kadar yazdığım Zambağa Birikmiş dışında, bir de SakuAtsu yazmayı planlıyorum bu kitap bitince. Final bölümünün sonunda sizlerle paylaşırım. SunaOsa kitabı ise hesabımda mevcut.
O kitapta da SakuAtsu fazlasıyla var, ama olur öyle.
Kendinize iyi bakın. <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Proje: Miya - [ SunaOsa , SakuAtsu ]
FanfictionKita Shinsuke, Miya ikizlerinin ortak noktasıydı. Ve onların gizli hayranlarının nefretini çoktan kazanmıştı. _ _ _ 28.08.24 - 05.09.24