1.2

141 36 15
                                    

Geldikleri kafe ile Jeongin motoru park etmiş, iki genç kasklarını çıkarıp inmişti. Seungmin iç çekti, yanında ki büyüğüne bakmış, "Gidelim bakalım" diyerek elini uzatmıştı.

Jeongin onun elini tutup kafeye giriş yaptı. "Seungmin! Buradayız!" Elini sallayarak onlara seslenen Hamin ile iki gençte yüzüne bir gülümseme kondurup onların yanına adımladı.

"Selam" dedi Seungmin enerjik bir sesle. "Selam, oturun hadi" dedi Hamin'in sevgili Minji. İkilinin oturması ile sipariş vermişler ardından sohbet etmeye başlamışlardı.

"Bizde Hamin ile aynı proje grubuna düşünce daha yakından tanıdık birbirimizi" konuşan Minji ardından sevgilisinin koluna girip "Son halimiz ise bu" dedi gülümseyip.

"Çok yakışıyorsunuz ama cidden" dedi Seungmin samimi bir şekilde. Minji gülmüş "Teşekkür ederim. Lia siz peki?" diyerek sarışın kıza baktı.

Lia hafif kıkırdayarak yanında ki Jiwon'a baktı. "Aslında ben Jiwon'u uzaktan hep beğeniyordum sonra bir gün bahçede resim yaparken yanıma geldi. Bu şekilde sohbetlerimiz devam etti".

Bu kadar mutlu ve heyecanlı anlatması Seungmin'i cidden çok üzmüştü. Çünkü geldiğinden beri Jiwon'un gözü kendisindeydi. Kendisini kötü hissettiğini anlayan Jeongin ise alttan onun elini tuttup okşadı.

Bu temasla Seungmin ona dönmüş, büyüğü ise ona ufak bir gülümseme vermişti. "Evet o zaman sıra sizde" dedi Hamin.

İkiside ilk başta duraksamış, birbirlerini bakmıştı. Onları dikkatlice dinleyen Jiwon ile Seungmin boğazını temizledi.

"Jeongin benim abimin çok yakın arkadaşı, yani birbirimizi hep görüyorduk. Bizim eve de çok sık geliyordu, durum bu olunca birlikte çok vakit geçiriyorduk"

"Seungmin'e zorla video oyunları oynatıp, onu yeniyordum" diyen Jeongin ile kısa bir gülüşme oldu. Seungmin göz devirmiş, "Hile yaptığınızı düşünüyorum hala" demişti.

"Nasıl hile yapalım ki güzelim"

"Sus Jeongin, ben farkındayım"

"Peki bebeğim, haklısındır"

Minji kahkaha atmış, "Siz gerçekten çok tatlısınız" demişti. Aniden gerçekliğe dönen ikili ise nazikçe güldü.

Onlar sohbete devam ederken fakülte binasından çıkan Felix, hukuk fakültesine doğru yürüyordu. Çıkışa en yakın bina olduğu için Chan ile orada buluşacaklardı.

Onu görecek olmanın mutluluğu ile ilerlerken, "Hey Felix" diyerek yanında belirdi Minho. "Ay hyung, selam" dedi Felix biraz irkilerek. Minho gülmüş "Özür dilerim, korkutmak istememiştim" dedi.

"Sorun değil ki, dersin yok muydu?" diye sordu. "Tch, sabah bitti dersler. Kütüphane de takılıyorum mola vermiştim" dedi.

Yanında ki sarışına dönüp göz kırptı, "Sen peki? Nereye böyle heyecanlı heyecanlı?" diye sordu. Felix gülmüş, "Şey bir süredir biriyle görüşüyor olabilirim" demişti.

"Hadi canım, ciddi misin?" dedi Minho şaşkın ve mutlulukla. "Eveet, cidden çok iyi bir çocuk hyung. Hatta sizin bina da bekliyor beni, tanışmak ister misin?"

"Tabiki oğlum, siz de kardeşim gibisiniz benim. Bakalım şu çocuğa"

Bunu demesi Felix'i mutlu ederken, büyüğünün koluna girip mutlu mutlu yola devam etti.

Hukuk binasına gelmeleri ile ikisinin kaşları havaya kalktı. İlerde sohbet halinde gördükleri ikili ile

"Chan?"

Love Tropes // Skz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin