0.3

282 56 105
                                    

Tuvaline dikkatlice fırça darbelerini atan siyah saçlı kulağında çalan şarkı ile yerinde minik minik dans ediyordu.

Onu atölyeden almaya gelen Jisung onun bu minik dansına güldü, yanına ilerleyip sandalye çekerken ona fark eden Hyunjin'e göz kırpıp yanına oturdu.

"Naber güzellik? Yeni bir tuval sanırım?"

Hyunjin kulaklığını indirip başını salladı. "İyiyim ya, evet yeni tuvale geçtim. Nasıl sence?"

Jisung taslağı yapılmış çizime bakıp gülümsedi "Yine ve yine mükemmel bir şey olacak diye yorumladım" demesi ile Hyunjin güldü.

"Çıkalım mı peki?" diye sorması ile "Olur kanka, şunları toplayıp çıkalım" dedi Hyunjin.

Jisung da Hyunjin'e yardım etmiş, siyah saçlı fırçaları yıkmaya giderken kendisi de tuvali duvara yaslamıştı.

Toparlanan genç ile atölyeden çıkmış, kafeye geçmişlerdi. "Her zaman ki değil mi?" diye soran Jisung ile başını salladı.

"Oki doki" diyerek yanından ayrıldı Jisung. Hyunjin ise boş bir yere oturmuş, diğer iki arkadaşlarına kafede olduklarına dahil mesaj atmıştı.

Elinde iki kahve ile gelen Jisung "Buyur kanka" diyerek uzattı birini. "Teşekkür" diyerek öpücük atan Hyunjin ile gülüp yanına oturdu.

"Hafta sonu olan maç için bilet bulduk babam ile gelmek ister misin?" diye sordu.

Hyunjin'in gözleri parlarken "Evet çok isterim!" dedi heyecanla. Jisung onun haline gülmüş "Tamamdır babamla konuşup ayarlarım" demişti.

Önlerinde ki sandalyeye kendini atan Seungmin ile ona döndüler. Seungmin ise "Ben bu çocuğu öldüreceğim!" diyerek saçlarını çekiştirdi.

"Sakin ol bı" dedi Jisung. "Ne oldu?"

Seungmin iç çekip bir bacağını kendine çekti. "Jiwon gene ne olacak. Hayır bu sefer Jeongin var ama hala yapışık geziyor. Kafayı yiyeceğim"

"Ya Jeongin ile gezsene. Belki inanmamıştır" diyen Hyunjin "Of onunla da olmak istemiyorum" dedi Seungmin ağlamaklı bir sesle.

Jisung göz devirip "O zaman hayatına Jiwon ile devam et" demiş Seungmin başını kaldırıp "Jeongin'i tercih ediyorum" demişti.

Ona gülerken "Selam aşklar" diyerek yanlarına geldi Felix. "Bir elbise tasarlamışım var ya. Kız olup giymek istedim" demesiyle "Bakayım bakayım" diyerek ona yaklaştı Seungmin.

Felix de heyecanla tasarımlarını gösterirken üç arkadaşından iltifat almış, gururla tabletini kaldırmıştı.

"Bunlar hep gen bak. Lee markasının gelecekteki CEO'su" diyen Hyunjin ile Felix hemen havaya girmiş "Teşekkür teşekkür" diyerek el sallamıştı.

"Bende Lee oluyorum" diyen Seungmin ile "Hemen atlama be varoş" demiş Seungmin sarışının saçlarına asılmıştı.

Onlar birbiriyle atışırken evden çıkan Minho ve Jeongin fakülteye doğru yürümeye başladılar.

"Kanka ben seni bırakıp spor salonuna geçiyorum, şu Changbin'i bir görelim" demişti Minho.

Jeongin başını sallayıp cebinden sigarasını çıkardı. "Bak gene hırsına yenik düşüyorsun. Gene manyaklaşma dersler yüzünden"

İkisinin de aklına lise zamanı gelirken Minho omuz silkti "Merak etme o hale gelmem ben" demişti.

"Sen öyle diyorsan" diyerek sigarasını ağzına götürdü. "İçme şunu" diyen Minho ile "Sanane be" diyerek çıkıştı.

Love Tropes // Skz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin