1.7

155 24 2
                                    

Başını koyduğu göğüste tatlı uykusuna devam eden genç, çalan alarmı ile söylenerek yüzünü daha çok uzandığı göğüse bastırdı.

Bu sırada alarm susmuş onun yerini kıkırtı sesleri almıştı. Seungmin gözlerini kırpıştırıp başını kaldırdı, gördüğü Jeongin ile "Ne oluyor lan?" demesi ile büyüğünün kahkaha atmasına sebep olmuştu.

"Alık biri olduğunu bilmiyordum" diyen Jeongin ile Seungmin gözlerini kaşıdı. Beynine yüklenen gece ki konuşmalar ile "Ay!" diyerek tekrar büyüğüne baktı.

"Biz sevgili olduk!" demesi ile Jeongin gülüp "Evet öyle olduk sevgilim" dedi. Seungmin de şımararak gülmüş tekrar göğsüne yatmıştı.

"Bu tahmin ettiğimden daha da güzel hissettiriyor"

Jeongin onun belini okşarken saçlarına da öpücük kondurdu. "Dün geceden beri kalp ritmim ile yeterince oynadın bence"

Güldü Seungmin, şuan bile onun hızlı kalp atışlarını duyabiliyordu. "Kalksak iyi olacak, ikimizinde dersi sabah" dedi Jeongin doğrulurken. Seungmin söylenerek kalkmış, "Of ya en sevmediğim hocaya ders" diyerek odasına çıkmıştı.

Onun çıkmasıyla inen abisi ise "Artık en yakın arkadaşım değilsin haberin" olsun diyerek mutfağa geçti. Jeongin gülerek onu takip etti, "Ne? Ne demek en yakın arkadaşın değilim"

Minho omuz silkti, "Kardeşim ile çıkıyorsun artık eniştemsin" diyerek iki elini omzuna koyup siyah saçlıyı duvara yasladı.

"Sizi desteklicem çünkü sana güveniyorum ve Seungmin gerçekten mutlu. Yine de onu üzdüğünü görürsem işler biraz karışır. Aynı şekilde Seungmin de seni üzerse kardeşimin karısına geçerim, birbirinize iyi bakın"

Jeongin Minho'nun bu tür ilişkiler konusunda hassas olduğunu bildiği için küçük bir tebessüm etti. "Merak etme Minho, kardeşini gerçekten çok seviyorum. İlerde olurda tartışma yaşarsakta emin ol çözmek için de elimden geleni yaparım. Onu hep koruyacağım"

Minho da gülümsedi bununla, "Hadi tost hazırlayak o zaman" diyerek önünden çekildi. Moodunu eski haline döndüren arkadaşı ile gülmüş ona yardım etmeye başlamıştı.

Bu sırada Jisung ise hızla evden çıkmış, koşar adımda yürümeye başladı. Babalarının kavgasından sonra Hyunjin ile evlerinin biraz uzağında buluşma karaları almışladı, orda buluşup okula öyle gidiyorlardı.

Bankta oturan beden ile yanında durup biraz nefeslendi, "Üzgünüm annem biraz salmadı da" derken Hyunjin güldü. "Tahmin etmiştim"

"Gidelim mi o halde" diyen Jisung ile dudağını dişledi. "Şey Jisung, bişey dicem sana" demesi ile Jisung yanına oturdu,"Ne oldu?"

"Ben şimdi buraya gelirken çiçeklerin açtığını gördüm tamam mı, fotoğraflarını çok çekmek istedim ama biliyorsun biraz eğik kalıyor orası. Çekerken ileri doğru giderken ayağım takıldı düştüm"

Sonra artık acısını gizlemeyerek yüzünü buruşturdu, "Çok açıyor" dedi. Jisung başta gülmüş, "Şapşal gelincik" demişti.

"Yürüyemiyor musun?" diye sorarken Hyunjin dudaklarını büzerek başını salladı. Jisung çantasını önüne almış ardından ise Hyunjin'in önünde eğilmiş, "Sırtıma çık o zaman, önce sağlık ocağına gideriz bakarlar ardından da okula geçeriz ve ya evine götürürüm seni" dedi.

"Of ama resim çantası da var" demesi ile "Sorun yok sen çık sırtıma" dedi.

Hyunjin iç çekip başını sallamış, kollarını onun boynunda dolarken sırtına çıkmıştı. Jisung bir kaç saniye dengesini ayarlamış ardından yükselmişti. Hyunjin'in kenarda ki resim çantasını da alırken sırtında ki bedeni hafifçe zıplattı.

"O zaman gidiyoruz!" demesi ile Hyunjin güldü. "Kahramanımsınız Jisung bey" demesi ile Jisung kıkırdadı.

"Senin kahramanın da hep ben oluyorum galiba" demesi ile omuz silkti Hyunjin. "Memnunum ben" dedi daha sıkı sarılırken. Jisung ise tekrar gülmüş yola devam etmişti.

Geldikleri sağlık ocağı ile doktor Hyunjin'in bacağına bakmış, bir kaç krem verip bandaj sarmıştı.

"Ben seni en iyisi geri eve bırakayım, baban işte değil mi?"

Hyunjin gene onun sırtında iken "Evet işte annemde öyle, of alt tarafı bana geleceksin ama onlar yüzünden aşırı geriliyorum"

Jisung iç çekti, bu durum kendisininde iyice sinirlerini bozmaya başlamıştı. "Merak etme güzelim, bir şekilde halledeceğiz"

Onun söylediklerine tezat Hyunjin gülmüş, "Ay şapşal o ne öyle, güzelim mı dedin sen?" demişti. Jisung dudağını ısırmış, "Güzel birisin sonuçta" demişti.

Hyunjin tekrar gülüp "Bugün beni şımartıyorsunuz Han" dedi. Jisung da gülmüş Hyunjin'in evine gelmeleri ile Hyunjin cebinden anahtarı çıkarmıştı.

"Sıkı tuttun bana dengen bozulmasın" diyen bedenle daha sıkı sarıldı Hyunjin. Jisung ise onu tek eliyle taşımaya devam ederken kapıyı açmış içeri girmişti.

Hyunjin'i salonda ki koltuğa yavaşça bırakıp, "Şu yastıkları ayağının altına koy, kremlerin sırasını da yazacağım ben sana aksatmadan sür tamam mı? Hatta telefonuma alarm kurarım şimdi bende hatırlatırım sana. Bir sıkıntı ağrı olursa da beni ara, babalarımızın kavgası umrumda olmaz gelirim"

Jisung hızlı hızlı konuşuyor bir yanda da Hyunjin'in ayağının altına ve sırtına yastık koyuyordu, uzanmasına da yardım ederken Hyunjin güldü.

"Jisung sakın olsana ya, şuna bak sanki aşık"

Jisung aniden ona dönüp "Ne alaka ya?" dedi. Hyunjin tekrar gülmüş uzandığı yerde başını eğerek ona bakmıştı. Tamam bu görüntü şuan Jisung için fazla güzeldi.

"Ne biliyim, normalde de yardım edersin bana ama şu sıralar iyice üzerimde titrer oldun, şikayet ederek yapacağın şeyleri ben ağzımı açmadan yapıyorsun. Aşık gibisin"

O tekrar gülerek Jisung ise bir noktada takılı kalmıştı. Hyunjin'in ise yavaşça gülüşü soldu, karşısında ki gencin durgun hali ile ise büyükçe yutkundu.

---

Hyunsung bölümü 💃💃💃

Hyunsung bölümü 💃💃💃

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Baysss

Love Tropes // Skz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin