1.5

328 51 3
                                    


.

Tae
Günaydın
08.47

Jungkook
Günaydın

Tae
Evde misin
Dersim başlamadan yanına geleyim mi
Beraber yemek yeriz

Jungkook
Değilim
Ama birazdan geçerim

Tae
|Nerdesin
|Nerde
|Ne
Tamam
Ben geçiyorum o zaman

Jungkook
Tamam

..

Taehyung

Arabadan inmeden önce son kez kendime aynadan baktım. Nedense arkadaşlarımın gazına gelmiştim ve hala haklı olup olmadığımı anlamamama rağmen sevgilimden özür dilemeye gelmiştim.

Bana olan biteni anlatmalıydı böyle gizemli gizemli davranırsa şüphelenmemi de göze alması gerekiyordu. Biz uzun süredir birbirimizi tanıyorduk ve böyle yapmaması gerektiğini daha ilişkimizin başlarında ona izah etmiştim.

Namjoon'un da dediği gibi ben güven sorunları yaşıyordum ve bu kolay kolay da geçecekmiş gibi durmuyordu.

Arabadan çıkıp kaldığı rezidansa doğru yürümeye başladım.

Son anda kapısı kapanmak üzere olan asansöre elimi sokarak hareket etmesini engelledim. İçeride orta yaşlarda hafif garip görünümlü bir adam vardı. Hafifçe baş selamı vererek köşeye yaşlandım ve 11. kata çıkana kadar da konuşmayı düşünmüyordum. Maalesef bu isteğim de her zamanki gibi suya düşmüştü.

"Bay Jeon'ın evine mi?"

"Ah, evet. Nereden-"

"Meraklı, dedikoducu bir komşu gibi gözükmek istemem. Evi şu sıralar hep misafirle dolu."

Söylediği şeyle yüzüm kıpkırmızı olurken gözümün seğirmesini umursamadan adama döndüm. Ne demek evi misafir dolu? Bu adam ne saçmalıyordu? Sesimi sinirli çıkmaması için kendimi kastım.

"Nasıl yani? Evi misafir mi dolu?"

"Evet, şaşırmışa benziyorsunuz."

"Jungkook burada yalnız yaşıyor, çok fazla arkadaşı da yok. Yanlış görmüş olmalısınız."

"Sanmam."

Hafif kıkırdadı ve artık sadece kafası değil tüm vücudu bana dönmüştü.

"Bay Jeon daha genç. Bu yaşlar gençlerin en hızlı zamanları oluyor."

Artık sinirim iyice beni ele geçirmişti ve ben kendimi durdurmayı düşünmüyordum.

"Beyefendi lütfen haddiniz olmayan konular hakkında konuşmayın. Komşularınızı gözetlemek hiç hoş değil ve bunu başkalarına anlatmak gerçekten ayıp."

"Siz yanlış anladınız."

"Susun artık!"

Ağzını açmış bir şey diyecekken 11. kata geldiğimizi haber veren zille kendimi o dar kutudan dışarı attım.

Sinirden bacaklarım ve ellerim titriyordu. O adam kesinlikle zırvalıyordu. Evet, evet zırvalıyordu.

Zor bela elimdeki anahtarı deliğe sokabildiğimde hızlı bir şekilde tanıdık eve giriş yaptım.

Chicago Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin