1.7

601 51 8
                                    


Kafamı sürücü koltuğuna yaslarken nasıl başlayacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu. Taehyung muhtemelen kafasında binbir türlü senaryo kurmuştu ve sabırsızlıkla bir şeyler anlatmamı bekliyordu. Yan gözle ona baktığımda kazağının kolundaki ipi çekiştirdiğini gördüm. Dişlerini dudağına geçirmişti ve kanaması an meselesiydi.

Gergindik.

Cinsel isteksizlik çekiyordum ve bu Taehyung'u çok geriyordu. Eroinin en iğrenç tarafı da buydu.

Muhtemelen onu aldattığımı düşünüyordu.

Kafamı yasladığım koltuktan kaldırmadan Taehyung'a doğru döndüm.

"İçinde ne varsa anlat, elimden geldiğince açıklamaya çalışırım."

"Niye eskisi gibi değiliz? Neden çok durgun ve yorgunsun, niye sanki yaşadığın felaketi on yıl önce değil de şimdi yaşıyor gibisin?"

Bir saniye durakladım. "Sen beni aldatıyor musun?" diye bağırmasını bekliyordum. Ama o konuyu çoktan anlamıştı.

"Taehyung, kimse benim acımı yaşamama izin vermedi ve durum böyle olunca bir yerlerden patlak veriyor."

Kafasını çevirip bana baktı. Suratındaki ifadeyi okuyamıyordum ama devam etmemi istediğini anlamıştım.

"Yetiştirme yurdunda kaldığım zamanlar acım daha çok tazeydi. Yemek yemiyor su içmiyordum. Sikeyim...Ben ağlayamadım bile. Ben annemin arkasından birkaç yıl sonra ağlayabildim, yasını bile tutamadım. Şimdi ise elimde olmadan kendimi onu düşünürken buluyorum."

Boğazıma taş oturmuş gibiydi, daha fazla konuşacak ne cesaretim ne de kelimelerim vardı.

Keşke ben sussam ve sevdiğimin gözlerine baksam, o da tüm acılarımı gözlerimden anlasa, anlatmak zorunda kalmasam.

Tabi bu keşkelerle kalacaktı.

"Jungkook..."

Elimin üstünde elini hissettiğimde geri çektim.

Amacım trip atmak değildi ama şu an hiç havamda değildim.

"Bak! Yine uzaklaşıyorsun!"

"Sikeyim Taehyung! Konuyu şuna çekip durma!"

Gözleri şaşkınlıkla açılırken ben susmayı düşünmüyordum.

"Sana annemin cesedini gözlerimle gördüğümü söylüyorum! Babam peşimi bırakmıyor, dedem tımarhaneye tıkmaya çalışıyor! Senden destek bekliyorum ama senin tek derdin partileyip mal ergenler gibi davranmamız!"

"Deden, ne? Tımarhane mi?

"Duydun!"

"Jungkook ben anlayamıyorum..."

İki elimi suratıma kapatıp derin derin nefesler almaya başladım. Bu kadar sinirlenmem normal değildi ve bir şeylere zarar vermekten korkmaya başlamıştım.

"Neden bana anlatmadın? Ben sadece seni eğlendirmeye çalışıyordum çünkü sonsuza kadar yas tutamayacağını sana göstermek istiyordum."

"..."

"Bebeğim, sana neden bunu yapıyor?"

"Taehyung ben-"

Konuşamadım.

O an içimde biriken ne varsa atmaya başladım.

Gözlerimdeki yaşlar hiç durmadan akarken Taehyung çoktan bana sıkıca sarılmıştı.

"Eroin mi?"

Bir eli saçlarımda gezerken bir yandan da diğer eliyle sırtımı okşuyordu.

Tahmin etmesi güç değildi tabii ki de ama yine de bilmesi beni şaşırtmıştı.

Chicago Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin