Uyandığımda beyaz ışıklarla karşılaştım ve aklıma ilk gelen şey ölüm oldu "niye hemen ölüyorum ben daha çok gencimm daha annemle babamın asistanını yolucaz, babamla beraber pastalar yapıcaz abimlerle oyun oynuyacaz Efe ile batıyı korkutucazz"diye ağıt yakıyor gibi konuşuyordum ama üzerimde hissettiğim baskıyla gözlerimi tam açtım annem bana sarılmıştı
Lan ben daha ölmedimmi?
Diye düşünürken annemin sarılışına karşılık verdim ve kapatılmış olan tepemdeki iki ışığı gördüm
Lan ben onu nasıl farketmedim diye düşünürken annem "sen neler yaşadın kuzum ne yaptılar o evde sana,seni koruyamadım"dedi ben ne olduğunu anlamazken tüm ailenin burda olduğunu ve muratın bile bana ilk defa nefretle değil fakat gözlerinde çözemediğim bir şekilde bana baktığını fark ettimTabii bende biraz mallık olduğu için kafam sonradan bastı olaylara ve hemen üstüme baktım fakat en istemediğim şey olmuştu üstümde hastane kıyafetleri var yani bu annemler her şeyi gördü anlamına geliyor
Sigara,kemer,yanık izleri...
Hatta kolumdada kocaman bir yanık izi var fakat bu biraz daha farklı bir şekilde olmuştu
Flashback*
Küçük kız parkta bir başına oynarken diğer kızların annesiyle,babasıyla Parka gelmelerini çocuklara ufak bir şey oldumu koşarak yanına gitmelerini görüp çok kıskanıyordu belki babam bu seferlik benimle gelir denemekten zarar gelmez diye düşünerek eve gitti
Başına gelecekleri bilmeden...Eve gitti annesi yine evde yoktu babası işe içerde oturmuş sigara ve alkol içiyordu hatta babası öyle bir alkol bağımlısı olmuştu ki ne kadar içse de onda fayda etmiyor sarhoş olmuyordu
Küçük kız minik adımlarla babasının yanına gitti içinde odak bir korku vardı
En sonunda "babacım.. benimle parka gelirmisin oyun oynarız beraber"dedi çok tatlıydı fakat babası olarak bildiği adam bu tatlılığı göremeyecek kLadar çirkin bir insandı küçük kızın bu dediklerine hemen sinirlendi sinirlenicek ne varsa?"Oyun ha"dedi alaycı bir biçimde daha sonra bir hışımda ayağa kalktı "gel ben göstereyim sana oyunu"dedi sinirli ve hafif bağırarak küçük kız babasının bu haline çok korkmuştu ve babası onun elini öldüresiye sıkıp mutfağa götürdü
"Peh oyunmuş ben şimdi sana oyun neymiş gösteririm"dedi kızın tuttuğu elini daha da sıkı kavrayarak ocağı açtı fakat elini değilde kolunu yaktı küçük kız artık acıdan bayılacaktı ağlaması hıçkırıklara dönüşürken bu hayatın ne karar kötü olduğunu düşündü çünkü ne yarasını saracak nede onu koruyacak birisi yoktu kimsesizdi gökçen...Flashback son
Geçmişte yaşanan şeyler aklıma geldikçe gözlerim dolmaya başladı
Fakat yanımdaki annem aklıma gelince kafamı yukarıya kaldırdım ve gözyaşlarımı geri gönderdimBabam bile kendini zor tutuyordu
Daha sonra dişkerinin arasından konuştu "öldürücem onları"babamın onlara kötü birşey yapmasından korkuyorum çünkü onlara birşey olursa beni bulurlar ve bu zamana kadar çektirdikleri eziyetin on katını yaparlar biliyorum"Hayır baba onlara birşey yapma zaten eskide kaldı"dedim dolu gözlerle onu böyle ikna etmeyi deniyorum ve ayaz abim yanıma geldi
"Güzelim sen bu zamana kadar nasıl dayandın bizde o kızın yaptıklarını dert sanıyorduk ama merak etme bundan sonra seni herkesten koruyacağım ve sana birkaç krem yazdım onları sürersen çoğusunun izi geçer"dedi hiç beklemeden ona sarıldım kendimi onların kollarında huzurlu ve güvende hissediyorumAbimden ayrıldıktan sonra kıpkırmızı gözleriyle ağladığını fazlasıyla belli eden Efe geldi yanıma "abla"dedi
"Ablam"dediğimde hiç beklemeden sarıldı bende karşılık verdim ağlamaya devam ederek "çok ağrıyormu?"dedi"hiç ağrımıyor"
Dedim ama birisi efe'yi arkadan çekmiştiBabam
"Ulan bir kızımız var onuda bırakmıyorlar ki sarılalım"diye mırıldanınca herkesin ağzından bir kıkırtı kaçtı oda benimle sarılınca batı yanıma geldi biraz utanıyordu
"Özür dilerim kardeşim"dedi inşAllah yaralarımı gördüğü için demiyordur diye içimden geçirdimDaha sonra batı aklına birşey gelmiş gibi hemen konuşmaya başladı "yani yanlış anlama yaralarını gördüğüm için değil uzun zamandır planlıyordum özür dilemeyi beni affeder misin?"dedi doğrumu söylüyor diye yüzüne baktım ve hiçte yalan söylüyor gibi durmuyordu en azından murat gibi yapmıyor diye düsündüm bir yandan zaten son zamanlarda bana karşı iyiydi ama hemen affedemem onu bu yüzden "hemen affetmemi beklemiyorsun herhalde"dediğimde mutlu olmuştu çünkü ileride affedeceğimi anlamıştı
Ve istemeyeceğimi bildiği için sarılmadı ve yüzündeki sırıtışla yerine oturdu"Eee ne zaman eve gideceğim doktor civanım"dedim ayaz abim hemen yanıma geldi "bir saate çıkarız güzelim"dedi
.......
Eve geldik biraz önce güzel bir duş aldım ve şimdi yatağımda oturup telefona bakıyorum kapım tıklatıldığında "gelebilirsin"dedim elindeki çiçeklerini yüzüne tutarak giren batı geldi yanıma bir eli ile çiçek tutuyorken diğer eli arkasındaydı çiçekleri yüzünden çekerken "güzelim ne yapıyormuş dedi ve papatyaları bana uzattı şuan gözlerimden kalplar fışkırdığına eminim daha
Daha önce bana çiçek alan kimse olmamıştı ve ilk çiçeğimin abimden gelmesi beni havalara uçurdu resmen
Papatyaları elinden alarak "teşekkür ederim bunlar çok güzel"dedim
Ama o durmadı bir eli hala arkasından ken "güzelim sence biricik abin bununla sınırlı kalır mı yok"dedi sondaki 'o'yu uzatırken ve arkasından bir kutu çıkardıKutuyu önüme bırakınca hemen kurdelesini açmaya başladım içinden hiç beklemediğim bir şekilde Ferdi'm kadıoğlu imzalı Fenerbahçe forması çıkınca mutluluktan ne yapacağımı şaşırdım ve formayı özenle yerine koyarak abimin üstüne atladım ve sarıldım abim gülerek sarılışıma karşılık verdi "nereden biliyorsun"dediğimde odandan maç için bağırışlarını duymak hiç zor olmuyor güzelim"dedi sonra beklentiyle yüzüme baktı affettiğimi anlamak istiyordu başımı 'evet'anlamında aşağı yukarı sallayınca benim üstüme atlayan abimdi "abisinin gülü bugün berarber uyuruz herhalde"dedi "uyuruz tabii"dediğimde odamdan çıktı ve "bir saate"geliyorum dedi bende hemen formayı giydim gerçekten çok yakışıyordu bana daha sonra papatyamı alıp aşağıya indim
Mutfağa girdiğimde hemen bir yardımcıya sordum "abla çiçeği Koymam için bir şey verirmisin"dediğimde başını salladı ve bir vazo getirdi içine su doldurup papatyalarımı koydum ve merdivenlerin başına geldiğimde babam bana seslendi "kızım çabuk gel"dedi yanına gittiğimde gözlerinde büyük bir ışıltı vardı "Fenerbahçelimisin?"dedi "tabii kide"
"Bak banasının kızı işte"dediğinde ikimizde güldük papatyaları gördüğünde kaşlarını çatarak konuştu "kızım kim verdi bu çiçekleri"dediğinde gülümsemem büyüdü "batı verdi"dediğimde biraz şaşırdı ama "akıllanmış kerata"dediğinde başımı salladım.........
Şimdi ise abimle beraber yatağımda uzanıyoruz tabiikide karpuzlu pijamam var üstümde abim saçlarımı okşarken ben de göğsünde yatıyordum ve söze girdik "biliyormusun ilk çiçeğimi sen verdin bana"dediğimde "kardeşimin ilki olmak ne güzel hismiş"dedi abimin saçımı okşayan parmakları beni iyice mayıştırırken kendimi uykunun kollarına bıraktım
____________________________________
Helööööö arkadaşlarrrŞu aralar doğru düzgün bölüm atamıyorum ama artık atacağımm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökçen
Teen Fiction~Gerçek ailem kurgusudur~ gökçenin bir gün ailesinin öz olmadığını öğrenir ne yani 17 yıllık acılar boşunamıydı?