Halı sahaya varmak üzereydik çok yorulmuştuk bayaa bir mesafe yürümüştük. Bir bankta oturup biraz dinlendikten sonra devam ettik. Halısahaya vardığımızda tanıdık takım oynadığı için bizde oynama fırsatı bulduk. Akşamları bu halısaha bi hayli kalabalık oluyor ve normalde ilk gelen takım saatlerce oynayıp başkalarının oynamasına fırsat vermiyor. Arda, Burak ve ben 4 tur koşup, ısınma hareketlerini yaptıktan sonra oyuna girdik.
***
Saat gece 12' yi geçiyordu. Alnımızdan, çenemizden saçlarımızın arasından ter baloncukları adeta bardaktan boşalırcasına akıyordu. Annem bu halimizi görse kesin çılgına dönerdi. Bunu bildiğim için eve yavaş adımlarla gidiyordum ki terim soğusun hiç değilse böyle görmesinden iyidir. Eve geldim. Yerde bir zarf vardı. Filmlerdeki para koyulan zarflardan. Zarfı yerden aldım, evirdim çevirdim ne bir adres var ne bir isim. Alt köşesinde küçücük bir şeyler yazıyor. Harfler var belli belirsiz bir kaç harf. İçinde bir şey olmadığı anlaşılıyordu. Kapıyı bir kaç kez tıklattıktan sonra annem kapıyı açtı. İlk bana baktı, uzuun uzun baktı. Sanki bana bir şey söylemek istiyor ve ben söyleyeceklerini gayet iyi biliyormuşum gibi. "Doruk ne kadar çok terlisin sana hep aynı şeyi söylemekten sıkıldım. Yanına yedek eşya al, havlu al bi silin bi kuru yavrum hasta olacaksın. Ben söylemekten usandım sen duymaktan usanmadın be evladım." Annem hepsini tek nefeste söylemişti kesinlikle olağanüstü bir gücü vardı. "Tamam anne bir daha ki sefere alırım ama bu zarf ne ?" Annesi zarfı elinden çektiği gibi aldı bir süre düşünür gibi zarfa baktı ve "Ah bu mu ? Bu.. bu bir zarf oğlum." Doruk annesine ciddi bir şekilde bakarken gülmeye başladı annesi de Doruk güldüğü için biraz kızarmış bir şekilde tebessüm etti. "Zarf mı ? İnanamıyorum bu bir zarf mıydı ? Ah ne kafar aptalım oysaki bir çift çorap sanmıştım. Annr dalga mı geçiyorsun zarf olduğunu kapasitem algılayabiliyor." Annesi savunmaya geçer gibi "Bunu arkadaşım gönderiyor bu onun için anlam taşıyor içi boş ise (ki içi hiçbir zaman dolu gelmiyor) haberleşelim, içinde taşlar var ise yakın zamanda buluşalım gibi bir anlam taşıyor. Değilik bir arkadaşım, Tuğçe işte ne beklersin" dedi. Doruk annesinin yüzüne uzun bir süre baktıktan sonra zarfı arkasına dönerken annesine verdi ve merdivenleri çıkarak odasına geçti. Çok yorgundu uyumak isyiyordu ama terli uyumazdı. Dolabından kıyafetlerini çıkarttı hazırladı ve banyoya girdi.
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyunu kaybettim (Dram)
RomanceDoruk neyle uğraşacak ? Peki nasıl uğraşacak, nasıl babasını cezalandıracak ?