"Evet çocuklar 2015-2016 eğitim öğretim yılı ... okuku yeni müdü- " "Bu müdürde mi kel ve gözlüklü genç olgun sarışın bir bayan görmek istiyorum artık" Yalçın'ın bu sözü üzerine üçü de güldü.
***
"Bora kaldığımız yerden devam et" edebiyatçının sesiydi.
"11 değil 1. Sınıf gibi arkadaş" Arss ve Yalçın 1 ders önce gitmişlerdi ve hala yoklardı bu yüzden Aras pencereden dışarı bakarak konuşmuştu. "Efendim ne dedin sen ?" Edebiyatçı Doruk yüzüne bakmadan konuştuğu için sinirlenmişti. "Diyorum ki zil çaldı" zil çalmıştı ve hoca bir süre Doruk'a baktıktan sonra çıkmıştı. Bahçeden motor sesleri geliyordu "Olamaz düşündüğüm gibi olamaz Yalçııııın" sesli düşünmüştü camdan baktı ve gülerek merdivenleri indi. Yalçın'ın babası ağır metalciydi ve motorlara hastaydı. Motor dükkanı vardı ve motorların hepsi Harley Davidson du. Motorların birisi renkli çizimlerden oluşuyordu diğeri ise siyah renkli ve deri koltuğun yanları metal rengi zımbalardan oluşuyordu. Yalçın'ın arkasına atladı ve "kaçmak gerçekten mükemmel bir fikir" diye ekledi. Okulun kızlarının hepsi bize hayran hayran baktığından olsa gerek ki erkekler çok sinirli bakıyordu. Bir gülüş attım ve motor sesleri arttı. "Umarım düşündüğüm yerden almadınız bu motorları Yalçın" Doruk gülerek söylemişti. "Doruk üzerimizde nakit para vardı motorcuya gidip aldık geldik" dedi Yalçın alaycı bir sesle. Aras "Doruk düşündüğün gibii." Dedi. "Sağda dur Yalçın" Doruk aslında ikisinden de kastetmişti. Motor durdu "Sorun mu var çocuklar" önden Aras bağırdı. "Beni takip edin sorun yok ben süreceğim. Sen Aras'ın arkasına geç. Takipte kalın geri de değiiil" hava mı atıyordu.***
"Vaay burası düşler ülkesi gibi bir yer buraları nerden biliyorsun sen Doruk ?" Şaşkın iki göz hayran hayran etrafa bakarken Aras bu soruyu yöneltti. "Bende ilk gördüğümde sizin gibi olmuştum. Annem getirirdi beni buraya. Genelde canı sıkkın olunca. Pek kişi olmaz burda genellikle kimse bilmez burayı. Bir sevgilim olursa onu buraya getirmeyi düşünüyorum. " Bulundukları ortam yeşilliklerle doluydu. Etrafı Çınar ağaçları daire şeklinde kapatıyordu. Sadece 1 adet eskimiş rengi siyaha dönmüş, bazı yerleri çürümüş tahta bir bank vardı ce sadece o bankın önünde ağaç yoktu. Tepedelerdi ve bankın önü uçuruma bakıyordu. Tüm şehirin fragmanı gibiydi. İzmir'i sadece iki göze sığdırabiliyorlardı.
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyunu kaybettim (Dram)
RomantizmDoruk neyle uğraşacak ? Peki nasıl uğraşacak, nasıl babasını cezalandıracak ?