Rüzgar, uykulu gözlerle karşında oturan albayı Turan'a bakıyordu. Yeni görevden gelmişlerdi. Henüz eve bile gitmişti. Ani çıkan görev ile hemen gitmiş iki içinde burada olmuşlardı.
Albay, yanındaki askere birkaç bir şey söyledikten sonra göndermiş, asker çıktıktan sonra da Rüzgar'a doğru bakıp gülümsedi.Severdi Rüzgar'ı. Gözünde saygılı, başarılı, iyi eğitim almış adam gibi adamdı işte.
"Oğlum" dedi Turan . Bunu laf olsun diye demezdi gerçekten çok sevdiği için derdi. Oğlu gördüğü için. "Sana söylemedim ama henüz net olmamıştı. Siz görevdeyken açıklandı. Timine yeni bir asker geliyor."
"Gelsin komutanım"
"Gelen kişi pek normal gelmiyor ama ... Oldukça başarılı . Sinan albay ile konuştum. Tanırsın belki " Rüzgar hızla kafasını salladı. İstanbul'da bir albaydı. Görev esnasında yardımcı olmuşlardı.
"Pek sabırsız, inat, asi , sinirli dedi bir o kadar başarılı ama ... Birkaç neden yüzünden burada olucak."
"Anladım komutanım siz hiç merak etmeyin"
Turan önünde duran dosyayı Rüzgara doğru verdi. Bakıp kendisi inceler diye düşündü. Rüzgar dosyayı aldıktan sonra biraz daha konuşmuş , yanından ayrılmıştı.
Saat yedi bucuğa geliyordu. Tim kahvaltıdadır diye düşündü. Odasına girip kilitli yere dosyayı bırakmış, sonra yemekhaneye inmişti. Tahmin ettiği gibi tim oturmuş gürültü bir şekilde konuşup tartışıyorlardı. Gözü hemen yumurta kırma yarışı yapan Furkan ve Sadığa kaydı. Diğerleri ise tezahürat yapıp duruyordu.
Birkaç adımda masaya gelmiş. Yarısı da Sadığın kazanmasıyla sonuçlanmıştı. Komutanlarının geldiğini gören tim hızla ayağa kalkıp selam vermişti.
"Time yeni biri geliyor-"
Rüzgar daha sözünü bitiremeden sözünü kesen Furkan oldu. Furkan çok meraklı biriydi. "Kim komutanım, neden ? "
"Kes bi lan... Henüz dosyayı incelemedim. Kahvaltıdan sonra parkuru hazırlayın bakalım nasıl bir güçte... Bahsedildiği kadar var mı bilelim "
Timden bazıları birbirine bakıp durdu. Gelen kişi için oldukça üzülmüşlerdi. Parkur basit görünse de Rüzgar oldukça zor hâle getirmesini bilirdi.
"Nasıl, bahsediyorlar komutanım?" Dedi Furkan . Soruyu soran o olsa da herkesin merak ettiği yüzlerinden okunuyordu.
"Zehirmiş kod adı. Sinirli, işinde iyi bir asker bunu bilsen yeter "
Başka bir soru sormadan kahvaltılarına devam ettiler . Rüzgar odasına gitmiş . Tim ise parkur tarafında bekliyordu. Odasına gelir gelmez dosyayı çekmeceden açmış, bakacaktı. Masada duran telefonu çarptı gözüne.
Mesajlaştığı birisi vardı. Eve girdiğinde birinin girdiğini anlamıştı. Fakat nasıl girdiğini anlamamıştı. Daha sonra kamera görüntülerine bakmış. Kapıdan girdiğini görmüştü. Bir kadındı. Yamuk yürümesi belli ediyordu. Arada bağırıyor sonra ayakta uyukluyordu. Mutfağa geçmiş bir bardak su içip, tezgaha koyacakken kırılmıştı. Salona girdi kadın. Koltuğa oturdu biraz ağladı. Komidine doğru giderken vazoya da çarpmıştı. Peçete alıp yüzünü sildikten sonra mutfağa gidip, çöpe attı. Kendi evi gibi kullanıyordu.
Ayakta üç beş saniye durmuş "lan Koray nerdesin" diye bağırması ile kaşlarını kaldırmıştı rüzgar. Kadın , ışığı yaktığında kısa bir şok geçirmişti. Hemen diğer odaları kontrol edip bir numara yazmaya başlamıştı. Numarayı bıraktıktan sonra evden çıkıp gitmişti.
Telefonu görünce aklında tekrar canlandı Rüzgarın. Gülümsedi hafif. Oltaya getirmek istediği zaman olmuştu fakat Pare buna kanmamıştı.
Telefonu eline alacakken kapı tıklandı. 'gir', dedikten sonra içeriye bir kadın girdi.
"Levent Lale , Ankara emret komutanım"
"Noldu asker"
"Timinize yeni gelen asker albayın odasında. Albay sizi çağırmamı istedi. "
"Sen çık, geliyorum"
Asker odadan çıktıktan sonra ayağa kalkıp dosyayı koydu daha sonra da albayın odasına geldi. Kapıyı tıklamış ' gir' emrini aldıktan sonra kapıyı açıp girmişti.
"Rüzgar Aslan , Eskişehir emret komutanım"
"Buyur Rüzgar otur"
Rüzgar rahat pozisyona geçtikten sonra gözüne bir koltukta oturan kadın takıldı. Siyah saçları at kuyruğu yapmış. Üstünde siyah kolsuz bir badi , altında da siyah bir pantolon vardı. Geçip karşına oturdu.
" Rüzgar, senin timinin komutanı" rüzgara baktı Turan . " Pare İlay, yeni teğmen "
Turan iki genci tanıştırdıktan sonra Pare'nin giyinip hazır olması için süre vermişlerdi.
"Bir kadın olduğunu bilmiyordum " dedi Rüzgar.
"Dosyayı verdim. İncelersin diye düşünmüştüm. "
"Fırsatım olmadı "
"Bir kadın olması senin için sorun değil rüzgar "
"Değil komutanım "
Rüzgar odadan çıktıktan sonra Pareyi getirmesi için bir asker yöneldirdi. Kendisi de parkura gitti. Olay oldukça tanıdık geliyordu. Fakat tam çıkartamamıştı.
Tim komutanın geldiğini görünce sıraya dizilmiş selam vermişti.
"Yeni tim arkadaşınız geldi . Parkur dan sonra kendisiyle tanıştırsınız"
İki dakika içerisinde Pare gelmiş. Komutanın karşısına geçip tekmil vermişti.
"Görmüş olduğun parkuru geçmen gerekiyor asker. " Dedi rüzgar.
Pare parkuru inceledi ilk. Daha zorlarına gitmişti. Kendi timinden başka özel görevlere de katılırdı. Ama bunu görev veren ve Pareden başkası çok bilmezdi.
"Emredersiniz komutanım"
"valla bacım sana çok üzülüyorum ya bu parkur varya adamın -"
"FURKAN" diye bağırması ile Furkan olduğu yerde susmuştu.
Pare başlangıç noktasına geçmiş, Rüzgarın komutuyla da başlamıştı. Tüm engelleri büyük bir ustalıkla aşıp, hızlı davranıyordu. Tim oldukça şaşırmıştı bu duruma .
Rüzgar da aynı.
Tahmin edilen süreden daha önce bitirmiş. Timin yanına gelmişti. Rüzgara doğru bakıyordu.
Furkan yanında duran Sadığa eğildi " bu kadın benim idolum" dedi .
"Valla helal olsun " dedi Hakan .
Rüzgar şaşırsa da çok belli etmedi. "hoş geldin time . Arkadaşlarınla tanışabilirsin" demiş oradan ayrılmıştı.
+
Selammm nasılsınız??
Bölüm nasıldı?
Oy ve yorum yapmayı unutmayın
![](https://img.wattpad.com/cover/374285550-288-k577631.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
komutanım Mısınız?
Teen Fictionİlay eski sevgilisin evine diye başka bir eve girer . Verdiği zarardan dolayı kendi numarasını bırakarak ev sahibinin ona ulaşmasını sağlar. O sıra da ev sahibinin İlay'a yazmasıyla konuşmaya başlarlar. ----- Peki İlay nereden bilebilirdi ki Kendi k...