komutanım Mısınız?

15

Rüzgar komutan beni yanına çağırdığında istemsizce gerilmiştik yalan yok kanım ısınmıyordu resmen adama. Bahçeden çıkıp kışlaya girdim. Yeni gelsem de herkes bir baş selamı veriyordu meraklı gözlerin üzerimde olduğunu ya da yanlarından gittikten sonra arkamdan konuştuklarını duyup, görüyordum. Onlar bunu bilmese de. Odanın önüne gelince derin bir nefes alıp kapıyı tıkladım. İçeriden 'gir' komutunun gelmesini bekledim. Kısa bir süre ardından 'gel' denmesiyle içeri girdim.

"Pare İlay. Ankara emret komutanım"diyerek tekmil verdim. Odada göz gezdirince çoğu kişi burdaydı aslında.

"Rahat... Bugün sadığın doğum günü pare o yüzden toplandık seni de aramızda görmek isteriz "

"Seve seve "

"İstediğin yere geçebilirsin" dedikten sonra pars komutanla konuşmasına devam etmişti. Genel olarak herkes ikili sohbet halindeydi zaten. Para komutan her yerde vardı kendisi bizim timden olmasa da yakınlığı aşikardı.

Furkan kollarını birbirine bağlamış bir köşede duruyordu. Onun yanına geçtim hemen. Diğer herkese kınayıcı bakışlar atsa da kimsenin umrunda değil gibiydi. Furkan bomba imha uzmanıydı. Zaten timde en küçük Furkan ve sadıktı. Furkan konuşmayınca ben lafa girdim.

"Senin ned-"

"Çünkü canım pare komutanım bazı kişiler bana güvenmiyormuş da onu anladım " demişti. Lafımı bitirmeme izin vermeden . Birilerine gönderme yaptığı ortadaydı.

"Boş boş konuşma lan güvendik de noldu" dedi İsmet.

"Ya komutanım valla suçum yok ya "

"Aynen kardeşim hiç suçun yok. Pastacıyla da flört eden bendim zaten"

"Komutanım sayın komutanım flört demezsek" rüzgardan çekiniyor gibiydi. Olayı ise hâlâ anlamış değildim. Rüzgar koltuğunda geri dönerek bize baktı daha sonra gözleri bende durdu.

"Arkadaşı pasta almaya gönderdik fakat şahıs kızla flört edicem derken pastayı yanlış almış " tam ağzımı açıp bir şey diyecekken içeriye sadık girdi.

"E süpriz gitti" dedim.

"Çok süpriz sayılmazdı adamı kendi pastasını almaya yolladık" dedi Pars komutan.

"Sorun yok komutanım her yıl yaşıyorum zaten bunu ben "

"Abart sadık abart iyi ki bir iki kere oldu" demesi Furkan'ın. Sadığın haklı olduğunu gösteriyordu.

Pastayı hakan almış kesip tabaklara koymuştu. Geri kalan da sarılıp doğum gününü kutluyordy sadığın. Sıra bana geldiğinde kollarımı açıp sıkı sıkı sarıldım. Bir erkek kardeşim olsa Sadık gibi olurdu herhalde aşırı güvenli geliyordu bana. Zaten karargâh dışında da abla demesi çabasıydı.

"Doğum gününü bilmiyordum kusura bakma ama en kısa zamanda hediyeni alıcağım" diyerek ayrıldım .

"Varlığınız yeter komutanım "

Gülümseyip sıramı Furkan verdim. Hakan ise elinde tabak ve çatalı bana doğru uzatmıştı. Teşekkür ederek elindekileri aldım.

++++++

Herkese selam ..... Uzun zaman oldu bölüm atmayalı evet ama müsait oldukça atacağım 

Yorum ve oy kullanmayı unutmayın öptüm