12

2 1 0
                                    

Abim odama girmek için kapıyı kırmak üzereyken Edis’i dolaba saklayıp odamın kilidini açtım.

“Oh şükür ya sonunda açtın. Bu kapı niye kilitli Beren?”

“Abi ben bir kızım halletmem gereken özel şeylerim olamaz mı?”

“Olabilir ama odandan fısır fısır sesler geliyordu?”

“Of abi arkadaşımla konuşuyordum. Senin orangutan gibi sesini duyunca kız kapattı telefonu.”

“Hangi arkadaşın bu okuldan gidenler mi?”

“Evet abi onlardan biri sadece.” Bir anda gözleri parladı.

“Buraya gelecekler mi peki söyledi mi bir şeyler.”

“Hayır. Sadece Elif burada kalacak. Ailesi izin verirse bizde bile kalma ihtimali var.”

“Ayarlarsın bana değil mi?”

“Hayır.”

“Neden?”

“Sınıftan hoşlandığı biri var.”

“Of ne malum beni görünce benden hoşlanmayacağı.”

“Abiciğim kız hoşlanıyor. Konuşuyorlar diye biliyorum.”

“Kim bu oğlan peki?”

“E şey Edis’in arkadaşı Burak.” O sıra da dolabımın kapağı hızlı bir şekilde açılıp içinden Edis çıktı.

“NE! Bizim Burak’ın konuştuğu kız Elif mi!”

“Lan sen burada bu odada hatta bu dolapta ne halt yiyorsun?”

“Orası önemsiz bir detay hayatım. Beren niye demedin bana.”

“Arkadaşın Burak niye demedi sana. Zaten bende bir haftadır falan biliyorum. Baya olmuş onlar konuşmaya başlayalı. Hem bize ne ya aaa konuşuyorlar işte. Şimdi abi sen kendi odana Edis sende salona hadi. Sabah erken kalkacağız şu saate bak gecenin ikisi olmuş bile. Hadi naş naş.” Deyip ikisini de odamdan attım. Abim daha da kurcalamamıştı Edis’in neden odamda olduğunu. Kurcalamaması benim için daha iyiydi. Eğer onu sıkıştırmazsa tabii. Asıl soru şimdi ben ne yapacaktım.

Sabah saat altı buçukta telefonumun alarmıyla uyanmıştım. Her ne kadar kalkmak istemesem de odama küt diye dalan birinin sesine uyanmamak imkansızdı. Tek gözümü açıp gelen kişiye baktım.

“Hıyaaaar kal artık okula geç kalacaksın.” Kaybolan sesimi bulup;

“Ulan hödük uyandım ya ne diye odama dan diye dalıyorsun. İki seferdir aynı şeyi yapıyorsun üçüncüde fena bozuşacağız.”

“Abiye hödük denmez bu bir. İkincisi de istediğim gibi dalarım kız kardeşim değil misin sen.” Son dediği şeyle sabahın da verdiği sinirle abime bağırmaya başladım.

“Ya sen ne biçim abisin ya odana istediğim gibi dalarım ne demek. Dalamazsın. Genç kızın odasına izinsiz giremezsin. Sen kendi odana girilmesini istemiyorsan sende benim odama giremezsin. Ne bu kendinde her şeye hakkım var tavırları ya. Kötü günümde yanımdaydın eyvallah ama bu sana böyle bir şey söyleme hakkı doğurmuyor. Şimdi çık odamdan!”

Hiçbir şey söylemeden uzunca yüzüme bakıp sonra da odanın kapısını sertçe kapattı. Haklıydım ne bu laubalilik. Ne kadar abim olsa bile ben annemin bu şekilde odama girmesine bile kızan biriyim. Huyumu bilmesine rağmen böyle yapmaya devam etmesi gerçekten çok sinir bozucu bir durum.

Odamda biraz bekledikten sonra lavabo ve banyoya gidip işlerimi hallettim. Tekrardan odama geldiğimde Edisle karşılaştım.

“Edis, ne yapıyorsun odamda?”

Lahanalı Turşum ~ Yarı Texting (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin