-5-"Zevkler ve Arzular"

199 23 106
                                    

BOL BOL YORUM LÜTFEN CANLARİM YAA😭😭😭

İyi okumalar efenimmm💓💓

ŞİMDİDEN UYARAYIM ARKADAŞLAR+18 DEĞİL FAKAT SİZİ ETKİLEYEBİLECEK YERLER OLABİLİR SONLARA DOĞRU İSTEMEYEN OKUMASIN SAYGILAR

Ben hala bu yazdıklarına anlam vermeye calışırken sert bir ses duydum. Duyduğum sesin sahibine baktim.

Yangın kapısından Yasemin ve Zehra önde sağ sol ve arkalarında birer koruma vardı. Zehra tam önümde durunca büyük bir tedirginlik ile ona baktım.

"Kim bu lavuk!" başladık. Sıçtın Hande.
Aniden ne olduğunu bile anlamadan kendimi onun kucağında bulmuştum.

"Zehra Hanım durun lütfen!"
"Kes sesini" tuvalete gelmiştik. Aniden bir kabine soktu ikimizide. beni duvara yaslayıp yakalarımdan tutup konuştu.

"Bana onu öldürmemem için bir neden söyle!" dedikleri ile tenim buz kesmişti.
"Zehra Hanım yemin ederim ark-"

Beni yakalarımdan silkeyerek"Arkadaş olsun olmasın banane lan! Benim olana benden başkası do-ku-na-maz!" demişti gözlerim tekrardan doluyordu.

"Çıldırıyorum senin yüzünden minik kız!" çokta minik değildim boyum 1.78'di.

Tabii ona göre ve onun yanında miniktim.
"Zehra Hanım kolunuza noldu? Neden sarılı?"

Otele gelmiştik. Odamızın manzarası tam olarak caddeye bakıyordu ve denizide görüyordu. Fakat cadde işlek değildi.

Saat gece 04.56 olduğundan olmalıydı. Biraz hava almaya karar verdim. Zehra Hanım o postu silmemi istememişti.

Onu direk hayatımdan silmemi söylemişti. Ve bunu en yakın arkadaşıma yapamazdım.

Tekerli sandalyeme binip balkona doğru ilerledim. Gördüğüm surat yutkunmama neden oldu bu saatte bunun ne işi vardı burada?

Zehra Hanım yanında 2 tane bitmiş viski şisesi ile benim balkonuma bakıyordu. Beni görünce yüzünde bir tebessüm oluştu.

Hemen kucağımda ki telefonu alıp telefonu kulağıma doğrulttum. Bir saniye bile bekmeden açmıştı.
"Alo" sesi oldukça yorgun ve huzur doluydu.

"Zehra Hanım evinize gidin lütfen. Hasta olacaksınız!"
"Niye uyumadın?"
"Uykum yoktu. Siz niye benim balkonumun önünde içiyorsunuz?"

Bunu sesimin desibelini yükselterek söyledim. Onun ise sesi hala oldukça sakindi.
"Sen yoksun diye."

Bu dedikleri kalbimin acımasına, karnımın ağrımasına neden oldu.

Sanırım Zehra Hanim ile 1 saat kadar yakındır konuşuyorduk. "Zehra Hanım normalde bana hep kes sesini diyordunuz bugün neden demiyorsunuz?"
"Sesini kesme diye olabilir mi? Babandan mı doğdun sen? Ne bu saçma sorular!"

"Konuşmamı mı istiyorsunuz?"
"Susmanı hiç istemiyorum ki kadın!"

Onunla konuşurken sırıtmaktan yanağımın ağrıdığına emindim. Bir yarım saat daha konuştum.
"Zehra Hanım?" hafif bir gülme sesi geldi telefonun diğer ucundan. "Hmm?"
"Sizce ben güzel miyim?"
"Hayır. Maymunsun gibi hattasın?" kafasının güzel olmasının etkisiyle cümleleri zor kuruyordu ve ben bunları anlıyordum.

"Bacaksız."
"Efendim Zehra hanım?"

Bir kahkaha daha geldi. " Seni kusursuz yapan şey ne biliyor musun?"

Kusursuz muydun cidden?
"B-bilmiyorum Zehra Hanım-"
"Kusurların.."
Duraksadi ve derince yutkunup devam etti. "Seni kusursuz yapan kusurların. Yürüyemeyip her seferinde kendini kucağımda buluyorsun. Kolların bence cok tatlı minik bir bebek misali...."

En Güzel (Ç)izimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin