Her kes oturma odasına toplandı. Ibrahim beyin kocaman bi televizyonu vardı. Orada film izlemek kararına geldik. Ortak bi film düşündük ve "Sonsuz Aşk" filmini seçtik. Hepimiz yerimizi kaptık ve izlemeye koyulduk.
...
Gözlerimi yarım yamalak açtım ve Korayın kucağında buldum kendimi. "Koray?" dedim uykulu ve şaşkın bi sesle. "Uykun da bayağı deliksizmiş." dedi gülerek. Ardından "Uyuya kaldın ve saat de geç olduğu için her kes odasına uyumaya gitti. Ben seni uyandırdım ama uyanmadın. Mecbur çareyi bunda buldum." dedi ve odaya vardığımız için beni yere bıraktı.
"Teşekürler, ama buna gerek yoktu. Uyandıra bilirdin beni." dedim ve arkamı dönüp yatağıma doğru ilerledim. "Pardon. Rahatsız olacağını düşünmemiştim."
Yatağa uzandım ve her gece olduğu gibi düşünmeye başladım. Hayatımın neden bu şekilde başladığını ve devam ettiğini. Doğar doğmaz bi insan yetim kalırmı hiç? Kalıyormuş demek ki. Peki ölene kadar böyle mi devam edecek? Hep kötü şeyler mi yaşayacağım? Bu kadar acı çekmenin sonu en azından iyi bitmeli.
Yarın büyük gün. Bakalım o şerefsiz ne yapacak.
...
Gözlerimi açtım ve havanın gri renkte olduğunu gördüm. Ama yağmur durmuştu. Kafamı yana çevirince Korayın da yanımda uyuduğunu gördüm. Rahatsız oldum ve kalkıp banyoya girdim. Kaç gündür duş almıyordum. Havluyu astım ama kıyafet almayı unuttum. Koray zaten geç kalkıyor diye düşündüm ve suyu açtım.
İyice saçlarımı, vücudumu yıkadım havluya sarılıp banyodan çıktım. Çıkar çıkmaz Korayla göz göze geldim. Umursamadan dolaba doğru yaklaştım ve Koraya "dışarı çık" dedim. Itiraz etmeden dışarı çıktı. Üstümü giyindim ve telefonum çaldı. Yatağa attığım telefonuma doğru ilerledim. Arayan kişi Miraç'tı.
Miraç: Hazırlan. Gidiyoruz.
Sonunda bu kabus evden kurtuluyoruz.
Saçlarımı kurutup odadan çıktım. Koray ortalıkta yoktu. Aşağı inmek için merdivene yaklaştığım sırada odaların birinden bi ses duydum. Kafamı çevirdim ve sesin 'yasaklı oda'dan geldiğini anladım. Odaya girmeyin demişlerdi, ama merak işte.
Odaya yaklaştım. Kapı aralıktı. Bu aralıktan içeri baktım ve gördüğüm karşısında şok oldum. Koray "Aleda" diye seslenince irkildim ve fal taşı gibi açılmış gözlerimle Koraya döndüm. Hızlı adımlarla bana yaklaştı ve "iyi misin? Noldu?" dedi.
Aleda: Koray... Hemen gitmemiz gerek.
Koray: Noldu Aleda? Hadi anlat.
Aleda: Vakit yok. Soru sorma ve digerlerine haber verelim.
Ben hemen Beri'nin odasına koştum. Kapıyı çalmadan açtım. "Hadi çabuk çıkalım." dedim telaşla. Koray da Bora ve Çilayı odadan çıkarmıştı çoktan.
Hemen aşağı indik. Miraç İbrahim b.'e teşekkür ettiğimizi bildirdi. Vedalaştık ve evden çıktık. Evin önünde bi araba bizi bekliyordu.
Miraç önde oturdu. Tunç, Boran ve Çilay ortada, Koray, Beri ve ben ise arkada yedek koltukta. Hepimiz zorla sıkıştık ve yola koyulduk.
Miraç: Neden apar topar çıktık Aleda?
Beri: Beni çok korkuttun Aleda.
Koray: Ne gördün Aleda?
Çilay: Nerede ne gördü de apar topar çıktık?
Boran: Biz burda konuşuyoruz ama duyan yok galiba.
Tunç eliyle omuzuma dokundu ve "Aleda, iyi misin?" diye sordu. Uzun uzun ona baktım ve "bilmiyorum" dedim.
Aleda: Bu gördüklerimi unutacağımı sanmıyorum.
Boran: Allah aşkına söyle artık ne gordüğünü.
Gözlerim doldu. Bunu Koray fark etti "tamam, bi duralım artık. Zamanı gelince söyleyecek" dedi ve bana 'umarım söylersin' bakışı attı.
Her kes yavaş yavaş dağılmaya başladı evlerine. Arabada ben, Koray ve Tunç kalmıştık. Sıra bana geldi. Arabadan indim ve dönüp vedalaştım. Koray "bekle beni" dedi. Arabadan indi ve dönüp Tunç'a hadi görüşürüz dedi.
Aleda: sen nereye?
Koray: eve?
Aleda: eve mi?
Koray: evet. Bak şu ilerideki apartmanda yaşıyorum.
İşaret ettiği apartman benim yaşadığım apartmandı. Apartmana bakarak "ben de" dedim ve karşıya geçtim. Koray da hemen arkamdan geldi.
Aleda: ben seni görmedim ama hiç burda.
Koray: saatlerimiz denk gelmemiştir.
Ben 3 o ise 2ci katta kalıyordu. Vedalaşıp evlerimize gittik.
Odaya girdim ve ışığı açtım. Tam önümde duruyordu. İbrahim b'in evindeki yardımcı...
Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayınız canlar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden Doğuş
Science FictionGökyüzünü en sevdiğim renk sahiplenmişti bu gün. Gri bir gökyüzü, hafif yağmurlu ve esintili bi hava. Aynı rüyamdaki gibi, yoksa kabus mu demeliydim?...