GRANDMASTER'IN ÖLÜMÜ

16 7 17
                                    

Gördüğü o kötü rüyadan bu yana bir yıl geçmişti. Hâlâ daha görmeye devam ediyordu, gün geçtikçe gördüğü rüya daha da detaylı hale geliyordu. Hatta bazen kahin gibi giyinmiş insanları da görüyordu, karşısında birkaç insan durmuş onlara sadece kötü şeyler söylüyorlardı.

Bu rüyalar eskisi kadar moralini bozmuyordu, yalnız mücadele etmiyordu. Kuai Liang ve Tomas ona gereğinden fazla yardımcı oluyorlardı. Özellikle Tomas, onun için arkadaştan fazlası olmuştu, ikisinin de birbirlerine karşı hisleri vardı fakat ikisi de itiraf edemiyordu. Birbirlerini anlıyorlardı. Kuai Liang da bu durumun oldukça farkındaydı.

Wei, hayatında hiç olmadığı kadar mutluydu, yakında 20 yaşına girecekti ve tamamen bir yetişkin olacaktı. Kötü yanı ise, neredeyse eğitiminin sonuna gelmişti.

Tomas ile beraber tapınaktan biraz uzakta oturmuş konuşuyorlardı. "Şimdi kesin olarak gideceksin yani?" diye sordu Tomas merakla, "Gideceğim ama burada olacağım, yakın olacağım." Bunu derken Wei'nin içi hiç rahat değildi. Ailesinin kabuslarını görmeye devam ediyordu, sanki sonsuza kadar onları görmeye devam edecekti.

Tomas, Wei'nin içinde bir sıkıntı olduğunu fark etti "Şu an bile çok uzaktasın."

Wei bunu duyunca şaşkın şaşkın Tomas'a baktı "Ne demek istiyorsun?"

Tomas dikkatle Wei'ye baktı "Bir sıkıntın var ve aklın sürekli orada, neden içinde tutuyorsun?"

Ne diyeceğini bilemedi "Ailemden intikam almak istiyorum." dedi sessizce, Tomas sinirlendi ancak olabildiğince sakin konuştu "Ailenden intikam almaktansa onlarla yüzleşmek daha iyi olur, Wei. Elini durduk yere kana bulayacak biri değilsin."

Wei, eline doğru baktı "Evet değilim..." Geçiştirmek için farklı bir konu açtı "Peki ya sen, Tomas? Ben gittikten sonra, beni ziyaret edecek misin?" diye sordu merak ediyordu ama şaka yapıyormuş gibi güldü.

Tomas, uzaklara baktı "Vaktim oldukça..."

Wei şaşırdı "Vaktin oldukça mı!!? Sürekli ziyaret etmen lazım!" diyerek gülümsedi.

Tomasta gülümseyerek "Özleyecek misin?"

Wei birden ciddileşti "Belki..? Çok fazla özleyeceğim gibi.."

Tomas hiç üstüne alınmamıştı "Alıştığın için normal..." Lin Kuei'den bahsediyordu. Wei, Tomas'a dikkatle bakıp "Ben senden bahsediyordum."

Tomas birden donup kaldı, ne diyeceğini bilmiyordu. Wei'ye doğru dönüp ona baktı, Wei'de ona üzgün bir yüz ifadesi ile bakıyordu. "Ben gittiğimde bağımız kopacak diye korkuyorum." Wei, gerçekten korkuyordu. Daha 1.5 yıl olmuştu ama, Tomas ile beraber o kadar güzel vakit geçirmişti ki, içindeki hislerin Kuai'ye karşı hissettiği arkadaşlık hissi gibi olmadığını artık tamamen biliyordu, kendinden emindi.

Tomas ne demek istediğini anlıyordu, Wei'ye yaklaştı ve biraz çekinerek elini onun yanağına koydu "Bağımızın kopacağını sanmıyorum." dedi, Wei ise "Yıllarca görüşemesek bile bağımız kopmayacak yani?"

"Kopmayacak, izin vermeyeceğim merak etme." dedi Tomas dikkatle Wei'ye bakarken, Wei ise birden Tomas'ın dudağından öpüp geri çıktı. "Bu sefer yanlış anlayabilirsin." diyip gülümsedi Wei, Tomas çoktan anlamıştı bile "Grandmaster ile konuşup eğitimini uzatabilirsin." daha yakın olmak istiyordu.

Wei şaşırıp geri çekildi "Grandmaster, Madam Bo ile anlaştı ama... Konuşsam, beni kabul eder mi?"

Tomas, geri çekilen Wei'yi tekrar kendine çekti "Grandmaster göründüğü gibi kaba bir adam değil. Ben yetimken bana elini uzatmıştı. Sen de Lin Kuei'ye katılmak istersen, hayır diyeceğini sanmıyorum."

Smoke X OcHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin