YAKUZA'NIN ADAMI

7 1 26
                                    

Yavaş yavaş gözlerini açıyordu. Her yer bulanık gözüküyordu. Gözlerini birkaç kez kırpıştırarak nerede olduğunu anlamaya çalıştı. Hareket etmeye çalıştı ama nafile, elleri o kadar sıkı bağlanmıştı ki, canı acıyordu. Arkasından bir ses geldi, kafasını çevirip göz ucuyla arkasındaki kişiye baktı. Beraber savaştığı çocuktu! İkisini sırt sırta verip bağlamışlardı.

Wei-Feng göz ucuyla çocuğa bakarak "Kendinde misin?"

Çocuk kafasını sağa sola sallayarak kendine gelmeye çalıştı "Sen ne yapıyorsun burada?!"

Wei-Feng sinirlendi "Senin yüzünden buradayım ben!"

"Sen işime burnunu soktun!" Diye çıkıştı çocuk, Wei çocuğa doğru dönmeye çalıştı "SEN benim işime burnunu soktun! Onu yakalamıştım! Gelip bana tekme attın!"

Çocukta, kıza doğru dönmeye çalışıyordu "Senden önce onu ben yakalamıştım zaten! Benden kaçarken sana yakalandı!"

Wei iç çekti, kendi kendini sakinleştirmeye çalışıyordu. Derin bir nefes aldı "Şimdi ikimizde yakalandık. Çıkmak için bir yol bulmalıyız."

Çocuk önüne döndü "Kendi kendine kurtul işte! Ben neden sana yardım edeyim?!" Bunu söylerken sakin gibiydi.

Wei de önüne döndü "Saçmalama! Asıl ben sana yardım edeceğim, vurulmuş olan sensin."

Çocuk tekrar Wei'ye döndü "İlk defa gördüğün birinin yaralanması neden seni bu kadar ilgilendiriyor?!"

Wei tekrardan iç çekti "Amacımızın benzer olduğuna inanıyorum."

Çocuk şaşırdı "Kimsin sen?!"

"Ben Wei-Feng, asıl sen kimsin?" diye sordu, çocuk sessizce "Takeda." diyerek karşılık verdi.

Wei etrafı inceledi "Yakuza için mi çalışıyorsun?"

Takeda "Seni ilgilendirmez." diyince Wei yine sinirlendi "Beni de Yakuza diye yakalıyorlar! Tabii ki beni ilgilendiriyor!"

Takeda kıza doğru baktı "O taş kafalı bizi beraber sandı. Black Dragonda ki diğer kişiler senin Yakuzadan olmadığını anında anlar."

Depo gibi bir yerdeydiler, Wei kaçabileceği bir yer arıyordu "O zaman onların işine yaramam." kocaman bir kapı gördü, uzaktan kumandalı bir kapı gibiydi.

"Seni bırakmazlar." Takeda da bir çıkış yolu arıyordu. Wei "Beni bırakmayacaklarını anladım zaten, şimdiden ölü sayılırım."

Büyük kapı yavaşça yukarı doğru çekilmeye başladı. Wei, Takeda'ya dönüp "Elimi tut." dedi, çocuk şaşırdı ve sessizce "Ne?!" diye tepki gösterdi.

Açılan kapının içinden, sağ gözünde metalik bir şey ortasında ise kırmızı bir daire olan sapık görünüşlü bir adam ve yanında Tremor geldi. Adam değişik değişik yürüyüp, Wei'nin karşısında durdu ve eğildi. Yüzüne doğru yaklaşıp çenesinden tuttu "Bu ilk defa gördüğüm bir yüz."

Wei dişlerini sıkıyordu, Takeda hemen araya girdi "Eğv, bu sesin kime ait olduğunu çok iyi biliyorum. Kano."

Adam ayağı kalkıp Takeda'nın karşısına geçti, bıçağını çıkartıp çocuğun yüzüne yaklaştırdı "Peşimizi bırakmalısın artık çocuk, yoksa o tatlı yüzüne derin bir çizik atacağım."

Takeda güldü "Hah! Asıl sen bizim peşimizi bırakmalısın!"

Kano kahkaha attı "Bir piyondan iddialı sözler!" Kıza doğru baktı "Yakuzadan olmadığın kesin güzellik, kimsin sen?"

Wei yüzünü ekşiltti sonra gülümsedi "Daha yakından bakarsan sana gösterebilirim." cilveli bir şekilde konuşuyordu. Takeda göz devirdi. Kano tekrardan kızın önüne geçip eğildi, kızın çenesinden tuttu "Güzel bir yüzün var."

Smoke X OcHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin