Bölüm 4

6 2 7
                                    

Adrien Agreste

Titreyen ellerimle numarayı aradım. Saat çoktan gece yarısı olmuştu. Uyumam gereken saatte onun sesini duymayı bekliyordum.

"Alo?"

Sesini duyduğum an uzun süre sessiz kaldım. Heyecanlıydım.

"Rahatsız etmedim değil mi?"

Luka uykulu sesini gizlemeye çalıştı.

"Hayır hayır. Bende yeni uyandım sayılır."

"Seni ben uyandırdım değil mi?"

Luka bir süre sessiz kaldı.

"Bu saatlerde uyusam ne olur uyumasam ne olur?"

Yavaşça yatağa uzandım.

"Beni bu saatte aramanı beklemiyordum. Bir şey mi oldu?"

Seninle konuşmak için bir şey olmak zorunda değil ki.

Aklıma ilk geleni söyledim.

"Yarın erken kalkmam gerekiyordu. Beni uyutur musun?"

Luka bir süre sessiz kaldı. Gitar sesi duyduğumda gülümsedim. Benim için gitar mı çalacaktı gerçekten?

"Benim gönlüm sarhoştur, yıldızların altında."

Soğuk sesi şarkı söyledikçe ısınıyordu.
Sesi o kadar güzeldi ki.

"Sevişmek ah ne hoştur, yıldızların altında."

Uzun süre gitar sesi duyuldu. Sonra tekrar aynı sözleri sıraladı. Yavaş yavaş gelmeye başlayan uykum ile şarkı sözlerini anlamakta zorluk çektim.

(...)

Luka Couffine

"Mavi nurdan bir ırmak, gölgede bir salıncak."

Derin bir iç çektim.

"Bir de ikimiz kalsak yıldızların altında."

Yavaş yavaş benim de uykum gelmeye başlıyordu. Yerine oturtamadığım bir uyku düzenine hakim olmak bana hep zorluk çıkarmıştı.

Adrien'in nefes sesleri düzene girdiğinde gitarı bir kenara bıraktım. Yatağa uzandım ve telefonu elime aldım. Uyuduğunu bildiğim için sessizdim.

"İyi geceler Küçük Prens. Umarım sana olan hislerimi bir gün sende anlarsın."

Derin bir iç çektim. Marinette de benimle aynı kişiden hoşlanıyordu. Onun bunu öğrendiği andan itibaren bir hafta geçmişti. O bir hafta boyunca tek kelime bile söylememişti.

Eğer Adrien de Marinette'ye karşı hisler besliyorsa aradan çekilmem en doğrusu olurdu. Bir kalp aynı anda iki kişiyi ağırlayamazdı. Ya Marinette gidecekti ya da ben.

Telefonu kapattım ve yavaşça uykuya daldım.

(...)

Luka Couffine

Yavaşça yattığım yerden doğruldum.
Geç yatmıştım ve bunun baş ağrısını ister istemez çekiyordum.

Ayağa kalktım ve elimi yüzümü yıkayıp mutfağa ilerledim. Kız kardeşim Juleka kahvaltı hazırlıyordu.

"Günaydın abi."

"Günaydın."

Yavaşça sandalyeye oturdum ve onu izlemeye başladım.

Üç kalp Birden Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin