9. bölüm

20 2 0
                                    

Aradan 3 ay geçmişti. Bütün krallıklara baktım fakat Felix hiç bir yerde yoktu. Babama lanet olsun. Sırf onun yüzünden Felix'i aldattım.

Bütün krallıklara Felix'i aramaları için adam gönderdim. Fakat Felix'den bi iz yoktu.

Seungmin'in sarayında kimse yoktu. Sadece bir kaç insan vardı ama Jeongin ve Seungmin yoktu.

Mektup göndermiştim Seungmin'e. Cevap olarak mekan değilikliği yapmişlar, bizden çok uzak bir krallıkta yaşıyorlar.

Oraya adam göndermek istedim, ama halk karşı çıktı. Kimse oraya gitmek istemedi. Uzak diye.

Felix'im nerdesin. Üç aydır her yeri arıyorum hiçbir yerde yoksun. Mektup bile göndermeye çalıştım, ama nerede olduğunu bilmiyorum diye göndermediler.

Üç aydır Felix'in odasından çıkmıyorum, odaya kimseye almıyorum. Doğru dürüst yemek bile yemiyorum.

Kendim kaç kere bütün krallıklara baktım. Artık beni saraya bile almıyorlar. Felix yok diyerek atıyorlar. Adamlarımı neden alıyorsunuz o zaman!

Hergün Minho geliyordu, Chan geliyordu fakat odadan çıkmıyordum

Sıradan yine odada geçen bir günde kapı alacaklı gibi çalıyordu.

"Aç kapıyı Hyunjin! "

"Felix'den bir haber mi var? "

"Malesef"

"O zaman açmıyorum"

Gözyaşlarımı serbest bıraktım. O sırada kapıyı kırıp içeri giren 3 kişiye baktım. Chan, Minho ve Yeonjun. Hızla yanıma geldiler ve yerde oturdular

"İyi misin Hyunjin? "

"... "

"Hyunjin bir sorun mu var? "

"... "

"Hyunjin yemek yedin mi?"

"Gidin" dedim soğuk bi ses tonuyla

"Anlamadım? "

"Gidin diyorum Chan, istemiyorum kimseyi. Felix'imi getirin bana"

Elim ile yüzümü kapattım ve ağlamaya başladim. Chan elini omzuma koydu.

"Gelecek Felix, biz inanıyoruz. Sensiz yapamaz gelir"

"Şimdi gelsin Chan, yalvarırım getirin onu bana"

"Kendin ettin kentin buldun"

Kapının önünde, ayakta bize bakan ve ne ara geldiğini bilmediğimiz Jisung konuştu

"Sevgilim şimdi sırası değil"

"Tam sırası Minho. " Jisung yanıma doğru adımlayarak konuştu.

"Sen aldattın Felix aldatmadı ki. "

"Jisung, konuyu kapa-"

"Kapatmayacağım Hyunjin! Felix'in seni sevdiğini bildiğin halde onu nasıl aldatarsın?! Bana bile dönmüyor! Farkında mısın bu olanların?! "

Sinirle ayağa kalktım ve bağırdım

"Benmi yaptım?! Bile isteyemi yaptım?! Ben ister miydim Felix'i aldatmayı?! Babam olacak herif yüzünden oldu herşey! Anlıyor musu-"

"Anlamıyorum! Anlam veremiyorum! Baban mı sikiştirdi sizi?! Baban mı altına yatırdı onu?! Babanın ki bir istekti! Sen sen o isteği yerine yetirdin! "

"Jisung! Anlamadan konuşma! Babam bunları yapmazsam Felix'i öldüreceğini söyledi! "

Jisung sustu ve bir süre bana baktı. Dudaklarını yaladı ve konuştu.

"İntihar etseydin"

"Anlamadım? "

"Felix'i çok seviyorsan ona birşey olmaması için intihar etseydin. Senin yerine ben araştırdım. Felix'in burada çok sevdiği biri kendini öldürürse Felix o acıyla kendi dünyasına geri döner, dönerdi" soğuk ve sessiz bi şekilde konuştu Jisung.

"Söyleseydin"

"Nasıl söyleseydim? Felix gitmek istemezdi. O yüzden bunu yapamazdı. Anlata bildim mi? "

Saçlarımı sinirle karıştırdım ve yere geri oturup ağlamaya başladım.

"Boşuna ağlama Hyunjin, orospuluk yapmayı kabul edeceğine araştırmalıydın"

Jisung odadan çıkınca Minhoda peşinden gitti. Chan ve Yeonjun beni teselli etmeye çalışıyorlardı. Yanımda durmayın, benim gibi bi orospuyu teselli etmeyin lütfen...

2 ay sonra

5 ay oldu. Ben bu odadan çıkmayalı ve Felix'in gelmemesi.

Bu gün ne günü biliyor musunuz? Evleniyorum. Kiminlemi? Felix'imi aldattığım Taehyun sürtüğü ile. Kimin zoru ile? Babamın

Nikah masasına doğru ilerliyordum. Burdaki herkesten nefret ediyorum. Hayır diyeceğim muhtemelen. Neden mi? Ölmek için.

Tam o sırada Chan yanıma geldi.

"Prensim, hayır demeyin lütfen"

"Neden ki? Felix'im yoxsa bende yokum"

"Evet deyin, size söz veriyorum bulacağım Felix'i, sonra sizi ben boşandıracağım. Yemin ederim"

"Peki"

Chan'a yapmacık bi şekilde gülümsedim. Masaya oturdum ve lanet olası insanlara baktım. Chan, Changbin, Yeonjun, Soobin, Taehyung, Jungkook, Minho, Han ve diğer sürtük halk insanları. Seungmin ve Jeongin yoktu. Taehyun'un yerine Felix'im olmalıydı.

Bizi bu lanet günde evlendirecek olan memur geldi, şahitler yerlerine geçti. Şahitler kim diye soranlar için, Beumgyu ve Kai. İkisinide tanımıyorum ama çok tiksindirici insanlar.

Taehyun evet dedi, gülümseyerek. Bana sorulduğunda gülümsemeden sadece "eve-" diye bildim.


Felixden

Hyunjinim evlenecekmiş? Nasıl ama? Hızla, koşar adımlarla bu krallıktan diğer krallığa koştum. Hiç inanmadım evleneceklerine.

Salona girdim ve kalabalığı iterek masanın tam karşısına geçtim. Hyunjin...

Nikah memuru soruyu Hyunjin'e sordu. Hayır demesini umdum. Sakat evet dedi.

"Prensim... "

Bütün bakışlar bana döndü. Hyunjin hızla ayağa kalktı ve yanıma geldi.

"Felix'im"

"Prensim neden? "

🖕🏻
Müq bölüm demi🗡

Prensim.../HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin