2.Bölüm
✴️
Sabah başını avuç içine alarak yataktan kalktı Bahar. Başında büyük bir organize düğün vardı sanki. Binlerce davul ve zurnası olan düğündü sanırım bu. Bahar başına masaj yapıyor, başına giren kramplarla beraber küçük iniltiler çıkarıyordu. Yalpalayarak banyoya geldi. Ellerini banyonun geniş tezgahına yasladı ve aynada kendisine baktı. Göz altlarında torbalar vardı ve ten rengi bir kat daha atmıştı. Ela gözleri yeşilleşmişti ve dudakları kurumuş ve kızarmıştı. Dün gece çok içtim, diye düşünerek kendine kızdı Bahar. Düşünceleri haklıydı her zamanki gibi. Çok içmişti ve açık giyinmişti. Gecenin o vaktinde, ilkbahar akşamında üşütmemesi mümkün değildi. Elini yüzünü soğuk suyla yıkadı ve beyaz havluyla kuruladı. Yüzüne hafif bir makyaj yaptı. Makyaj yapmayı fazla sevmiyor olsa da iş yerinde bu gerekliydi. Kendisi büyük bir Kumarhanede sekreterlik yapıyordu. Bu Kumarhane bilindiklerden değildi, Türkiye'nin Las Vegas'ı gibi bir şeydi. Dişlerini fırçaladıktan sonra pudrasını, kırmızı rujunu ve rimelini tamamlayıp banyodan çıktı. Odasına geçti. Üzerine beyaz tişört, siyah pantolon ve asker kıyafetine benzer bir yelek giydi. Ayaklarına da siyah topuklu ayakkabılarını geçirip boy aynasının karşısına geçti. Saat sabah 09:00'dan gece yarısı 02.00'ye kadar çalışmak için rahattı. Zaten ayakkabıları rahatsız ederse iş yerinde yedekte tuttuğu sandaletlerini giyebilirdi. Siyah kol çantasını aldı ve içine gerekli eşyalarını tıkıştırıp mutfağa doğru ilerledi. Mutfakta kendisine bir sandviç hazırladı ve yiyerek mutfaktan çıktı. Evden çıktıktan sonra kapıyı kilitleyip evden çıktı. Dış kapının anahtarını çantasına atıp merdivenlerden inmeye başladı. Bir yandan da sandviçini büyük ısırıklarla yiyordu. Binasının çıkış kapısına geldiğinde son lokmayı ağzına tıktı. Yanakları şişmişti ve yemesi zorlaşmıştı. Ağzını kapatarak koşuşturdu ve bir taksi durağında durup sarı buton üzerindeki yeşil düğmeye bastı. Aradan çok zaman geçmeden bir taksi geldi. Taksilerin olduğu durak bulunduğu yere çok yakındı. O sırada ağzında duran, tamamen yiyemediği büyük lokmayı yuttu. Boğazı yırtılacak gibi olmuştu ve gözleri acıyla doldu. Taksinin arka koltuğuna bindi ve boğazını temizleyip "İkinci Beyefendi'ye, lütfen." dedi. Orta yaşlardaki taksi şoförü Bahar'ı dikiz aynasından gözleriyle süzdü ve arabayı sürmeye başladı. Şoförün garibine gitmişti çünkü, Bahar toplu bir hanımdı. Orada Kumarhane işltildiğini, o caddenin çok pis bir cadde olduğunu biliyordu.
Kısa süre sonra İkinci Beyefendi'nin sokaklarına girdi. Taksiyi durdurdu ve taksimetreye baktı. 35 ₺ yazıyordu. Çantasını açtı Bahar, içindeki cüzdandan nakit parayı uzattı ve taksiden indi. Taksici de fazla beklemeden gitti. Bu mahalle, bu şehrin en pis mahallesiydi. Buraya kimse elini kolunu sallayarak giremezdi. Neredeyse her gün kavga çıkar, cinayet işlenir, hırsızlık olurdu. Polislerin bile giremediği bir yerdi burası. Sabıkalıydı hatta. Burada devlet sertifikalı tek yer Türkiye'nin Las Vegas'ıydı. Bazı yasak şeyler dışında her şeyi devlet tarafından bilinirdi. Kumarhanenin hemen arkasında ise bir eğlence merkezi vardı. Eğlence merkezi de Ahmet Keskin'e bağlıydı, yani Kumarhane'nin yöneticisine.
Bahar, Kumarhane'ye girdi ve ikinci kata çıktı. Kumarhane dört katlıydı. Giriş katı Gece Kulübüydü. İkinci kat bir çok masa ve bilgisayarın bulunduğu bir yerdi. Bu yer dördüncü kata bağlıydı. Çünkü dördüncü katta VİP ve normal odalar vardı. Bu odalar da tahmin edildiği üzre, gece eve dönemeyenler veya Eskortluk yapanlar içindi. Üçüncü katta ise Kumarda oynanan malzemeler vardı. Çarklı masalar, kartlı masalar, silahlı masalar vesaire...
Bahar ikinci kattaki yerini aldı ve bilgisayarını açtı. Kendisine burada düşen görev, dışarıdan Kumarhane'nin özel bölümlerine girmeye çalışanların kim olduğunu tespit etmek, engellemek ve Kumarhane'nin güvenliğini sağlamaktı. Yani Dış Ticaret Müsteşarlığı yapıldığında bunun Devlet kulağına gitmemesini sağlamaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Varyans ✴️
HumorBelkilerle doluydu tüm hayatlar, herkes Varyans biçiyordu her şeyi. Belkilerle süslüyordu yaşamlarını. Belki de kadın suçluydu sevdiği için. İlk kez gördüğü birisine aşık olması saçmaydı belki de. Varyans diyorum, hataydı kadının o lanet adama aşık...