Doctor || Taekook

|7|

Selamlarrr

Panolarda takılmaktan sıkıldım bölüm yazayım bari

Ficle ilgili güzel yorumlarınızı bekliyorum

Beğeniyorsanız oylamayı unutmayın

Gününüz nasıl geçtiğini de anlata bilirsiniz tanımak isterim sizleri

Her neyse, bölümde insan bedeni ve kan unsurları bulunmaktadır uyarımı yapayım.

iyi okumalar...

Mekan: California eyaleti San Francisco

Amerika'nın en batısında olan bu yere doktor yıllar önce yerleşmiş kendi yaşantısı için gerekli olan malikaneyi kurmuştu üç yer altı kanadından oluşan bu yer yukarıdan bakıldığında sadece bir kaç katlı köşk gibi dursa da sayısız tünel ve geçide sahipti. Deniz kenarına yakın olan bu malikanenin çevresi dağlarla saklanıyor yer yüzündeyken nereden bakarsan bak görünmüyordu evet burayı özel ve eşsiz kılan da buydu ulaşım için özel haritalar tasarlamıştı doktor buna sahip olmayan birinin girişi de olamazdı.

Böylesi korunaklı bir yerin amacı şüphesiz ki doktorun yer yüzünde bulunan adalet anlayışıydı. Yıllarca devlet tarafından sömürgeye maruz kalıp ardından ortak hükümet ve güven adı altında milyonlarca insanın kukla gibi yönetilmesi doktorun asla kabul edeceği bir durum değildi.

Kendi adalet ve özgürlük anlayışına fazlasıyla bağlı olan jungkook bu malikanede yıllardır yasa dışı otopsi uzmanlığı ve çeşitli ameliyatlar gerçekleştiriyordu şüphesiz bunların hepsi de kendince gerçek adalete hizmet etmekteydi.

Carmilla ile beraber yer altında c bloğuna doğru emin adımlarla ilerliyorlardı bir kaç gün önceden kalan cesedin organlarını ayırıp bir gün başka alıcılar ve Jungkook'a göre çok daha ihtiyaç sahibi insalara lazım olur diye cenevre tespit solüsyonunda saklamışlardı.

Doktorun üzerinde havanın soğukluğuna zıt ince siyah bir gömlek sanki çok sıcakmış gibi düğmeleri tamamı ile açık kaslı ve dövmeli vücudunu sergiliyordu. Bu malikâne onun evi sayılırdı ve evi gibi hissettiği yerlerde rahat olmaktan ve rahat davranmaktan hiç bir zaman çekinmezdi, üzerinde onu sıkan ve tenine değen şeylerden de pek haz etmediği için bu şekilde takılmak onun için ikonik bir durumdu.

Carmilla ise dış görünüşüne oldukça önem veren bir kadındı her nerede olursa olsun mükemmel görünmek onun için mühim bir durumdu. Üzerinde saten, sırtı açık mini ve bordo kırmızı bir elbise, saçları gecenin en karanlık hali gibi sim siyah, makyajı ise, göz kamaştırıp kendine bağlayacak türden ışıltılı bir siyahlık barındırıyordu.

Kadının elindeki şeffaf cerrahi ısı geçirmeyen plastikten oluşan kavanozun birinde kalp diğerinde ise kara ciğer bulunuyordu. Taşıdığı yükün ağırlığından şikayetçi olarak söylenip durdu

"Jungkook, yerin elli metre altına asansör yapmak aklına geliyor ama bir yürüyen merdiven yapmak külfet mi oluyor bebeğim? Nasıl usanmadan taşıyorsun her gün bunları buzluğa."

Carmilla'nın yanındaki beden söylenenlere kıkırdamıştı kendisi carmilladan daha fazla şey taşıyordu, onun için hiç hükmündeydi bu ağırlıklar.

"Esneklik yerine biraz kas çalışsan daha rahat edersin belki hm?"

Kadın gözlerini devirip elinde hafifleşmiş ağırlığı zıplatarak sağlama aldı.

"Jungkook tarzım değil biliyorsun. Hem bu esnekliğin ekmeğini az yemedin boş konuşma kaslı bir yapım olsaydı gizli görevlerde kimseye görünmeden çalışmam zor olurdu."