İnkişâf

248 29 34
                                    

Sadi Efendi dergâhın kapısından avluya çıktı, milattan kalma telefonunu açtı – yeni telefon almazdı, zira akıllı telefona da, teknolojiye de aklı yatmazdı. Sadık yaveri Arif Efendi telefonun diğer ucundaydı.

"Efendim, bahsettiğiniz aileyi otogarda karşıladım, dergâha geliyoruz inşallah."

Sadi Efendi hayli memnun şekilde:

"Çok güzel maşallah, ha Arif, önce evi göster, valizleri filan yerleştirsin hanımlar, sen yalnız Naim Efendi ile gel."

"Tamamdır efendim."

Sadi Efendi hızlı adımlarla hanesinin yolunu tuttu. Huzur dolu, bembeyaz, zümrüt yeşili panjurlu evinin tokmağını birkaç kez vurdu. Kapıyı açan biricik kızı Feyza idi.

"Hoş geldin babacığım, buyurun terlikleriniz."

Sadi Efendi kadife, lacivert terliklerini giyerken sordu:

"Hoşgördüm kızım, annen nerededir?"

Feyza cevap vermeye vakit kalmadan, içeriden Hasna Hanım seslendi:

"Buyur Efendi, gel, bizde çay koyduk, yanına da Feyza mis gibi cevizli kek yaptı."

Sadi Efendi'nin gözleri ışıldadı; cevize dayanamazdı, hele bir de cevizli kek ne lezizdi. Salona girdi, her zamanki köşesine oturdu. Hanımı daha o söylemeden heyecanla sordu:

"Geldiler mi beklediğin misafirler, Sadi?"

"Geldiler Hasna'm, geldiler. Arif, Naim Efendi ile bir saate olurlar dergâhta."

Hanımı, üzüntüyle karışık, efendisinin yüzüne baktı, dayanamadı. Zira kelimeler çoktan sıralanmıştı lisanında.

"Sadi, bilirim kızarsın, münasip değil dersin, lâkin Feyza'nın gönlündekini sen de ben de biliriz, inkâr edemezsin. Gönlündeki keder kor topuna döndü kuzumun."

Sadi Efendi tam birkaç kelam edecekken, Feyza kek ve çaylar ile çıkageldi.

"Buyur babacığım, afiyet olsun."

Babası tebessümle kızına baktı:

"Ellerin dert görmesin kızım, bir senin gözyaşına bir de cevizli keke dayanamam, bilirsin."

Feyza tebessümle baktı babasına, daha sonra annesine de keki ve çayı servis etti. Kendisi de annesinin yanına oturup çayını yudumlamaya başladı.

Sadi Efendi hızlı hızlı kekini yedi, görenler sabah aşını yemedi sanırlardı. Tabağı uzatıp tekrar kek istedi kızından:

"Al kızım, bir tane daha getir, hele bunun tarifini ver herkese, diyerek gülümsedi."

Feyza tebessümle boş tabağı alıp mutfağa gitti. Feyza mutfağa gider gitmez, Sadi Efendi hemen eşi Hasna'ya birkaç kelam edecekti:

"Hasna'm, güzel zevcem, kızımızın gönlündekini bilirim, lâkin yeğenim Cüneyd'i de bilirim. Bu izdivaç, ikisinin hakkında da en hayırlısı olacak. Sen kocana güven."

Hasna Hanım, kırık benizle, belli belirsiz mimikleriyle:

"İnşallah Feyza da çabuk atlatır, Sadi Efendi."

Demekle yetindi.

O sırada Feyza bir tabak kekle geldi. Sadi Efendi aslında doymuştu, lâkin hanımına birkaç kelam etmek için Feyza'yı göndermişti kek isteği ile.

"Sağ ol kızım, eline sağlık, dergâha yetişmem lazım, haydi size afiyet olsun, Allah'a ısmarladık."

Hanımlar, "Kolay gelsin, selametle," demekle yetindi.
Sadi Efendi kömür siyahı kabanını üzerine çekti, sarığını bağladı. Ayakkabılarını giyip çıktı.

Feyza, babasının ardından hemen annesinin oturduğu sofaya ilişti. Belli belirsiz şekilde oturdu. Bîümîd, kırgın ses tonuyla sordu:

"Anne, babamın bahsettiği aile geldi mi? Hani... Cüneyd için..."

"Geldiler kızım, baban karşılamaya gitti dergâha."

Feyza'nın içindeki kor topu, yüksekten yuvarlanan kar topu misali büyüdükçe büyüdü. Bu kadar çabuk gelmelerini beklemiyordu, zira ne kadar hızlı olursa bu iş, o denli çabuk mahvolacaktı. Cüneyd'e karşı hisleri gelip geçici bir heves değildi. Zira aklı muhayyelesi erdiğinden beri –takriben 5 yaşından beri– ona saf, temiz, çocuksu duygular besliyordu. Zamanla gelip geçer diye beklemişti, geçmedi, gitgide daha da sevdalandı. 21 yaşına basmıştı ama tükenip seyrelmedi. Sahi, karşılık bulmayan aşkı, ne zamana kadar içini eritip bitirecekti? Hayli mahzun uzaklara daldı, hiçbir zaman gelmeyecek o güzel günlere.

Annesi, kızının bu hâlini anlamaya çalışıyor, onu üzmemek için çaba sarf ediyordu.

"Hakkında hayırlısı olsun kızım, hayırlı olana da gönlün razı gelsin."

Feyza cılız, kırgın, kendinin zor işiteceği ses tonuyla sadece "Âmin" demekle yetindi.

---

Not: İnşallah beğenirsiniz sevgili okuyucularım ♥️ Okuma oranı artarsa ikinci kitaba başlamayı da düşünüyorum. Her bölümü yaşayarak yazmaya çalışıyorum. Bir sonraki bölümde görüşmek dileğiyle. Selametle 🤍✨

Esef Güvercini | CünzeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin