Stupid Brat | Taekook ✔️

Thirteen

Öncelikle herkese merabe! Favori şizofreniniz yeni bölümle geldi!

Fic 6k yı geçmiş bile! Okuyan, oylayan ve yorum yapan herkese çok teşekkür ederim. Sizi çoook seviyorum.

‼️CANIM FİCDEN BAHSETMEK İSTEDİ‼️

Bu ficde yaşadığım bir olayı biraz değiştirerek anlatmak istedim. Ficdeki Jungo benim maalesef, Tae de norospuh exim oluyor. O da arkadaşları ile benim üzerimden iddiaya girmişti. Ben onu çok seviyordum ve ona olan aşkım yüzünden göremedim ne kadar da kötü bir insan olduğunu.

Fic angst olmayacak ama benim yaşadığım olayın sonu kötü bitti.
Ben hastanelik oldum o da sevgilisiyle eğlendi. Hayat cidden acımasız!

Gerçekten tüm sevgimi, tüm güvenimi onda harcadığım için o kadar üzgün ve pişmanım ki. Siz siz olun herkese güvenip benim gibi değere ve sevgiye boğmayın kimseyi!

Aman neyse geçti gitti bitti!

İyi okumalarr ✨️

BTS ~ Fake Love 2018 mama Remix

[Taehyung]

"... Sen aradığında telefonu açan da babamdı. Senin sesini duyunca sinir küpüne döndü. Yaka paça kovdu beni evden. Sonra da sen geldin işte." Dolan gözleriyle anlattığı şeyler o kadar canımı yakmıştı ki.

Benim dinlerken canım yanmıştı, kim bilir onun yaşarken canı ne kadar acımıştır...

Böyle zoruklar altında olan biri üzerine iddiaya gitmiştim bir de, gerçekten kendimden nefret ediyordum. Keşke zamanı geri alabilseydim ve iddiayla değil de başka bir yolla tanışabilseydim onunla.

Kalbi çok güzeldi çünkü onun. Bir cam kadar berrak, bir nehir kadar saftı. Benim küçük meleğim çok mükemmel bir kalbe sahipti ve umarım bu kalp benimle kirlenmezdi.

Onu kendime çektiğim gibi sıkıca sarıldım. Bir elim ince belinde, diğeri yumuşacık saçlarındaydı. Sakinleştirmek için yavaşça okşuyordum belini, saç derisine parmak uçlarım ile masaj yapıyordum. "İçini dökebilirsin Jungkook'um, istediğin kadar ağla. Günün sonunda senin için hep burada olacağım. Bana yaslan ve dinler, olur mu güzeller güzelim?"

Ağlaması daha da hızlanırken daha da sıkı sardım onu. O kadar içli bir şekilde ağlıyordu ki gözlerim dolmuştu benim de. Bir dakikanın sonunda dayanamayıp ben de onunla birlikte ağlamaya başlamıştım.

Saatler sonra ikimiz de ağlamaktan tükenmiş bir şekilde yatağımda uzanıyorduk. O tavana bakıyordu, ben ise ona. Yüzünü inceliyordum.

Yanağında küçük bir yara izi vardı. Daha öncesinde fark etmemiştim ama şimdi onu izlediğimde fark ediyordum. Elimi uzatıp yara izine dokundum. "Bu iz nasıl oldu?"

Yatakta hareket edip bana döndüğünde elim yanağının altında kaldı. "Küçükken annem ve babamı kavga ederken görmüştüm, yanlarına gidip onları ayırmaya çalıştım ama babam beni sertçe itince dengemi kaybedip masanın kenarına çarptım. Öyle oldu." İçimde oluşan öfke duygusu ile o adamı gebertmek istedim. Ne istemişti benim küçük meleğimden?!

"Okulda sürekli o yara izine iğrenerek bakıp kendi aralarında fısıladaşanlar olurdu. Nefret ediyorum o izden." Gözlerimin yavaş yavaş dolduğunu hissettim tekrardan. Birkaç kere kırpıp geçmesini beklediğimde daha da çok artmıştı, Jungkook'u bulanık görüyordum.

"Yara izini güzelleştirmemi ister misin Jungkook'um." Söylediğim şey ile dudaklarını büzdü. "Estetik mi yapacaksın yoksa bana." Kıkırdayark söylediği şey ile gülümsedim ve yanağına yaklaşıp tam da yara izinin üstüne bir öpücük kondurdum.