6

52 9 123
                                    

Kizlar merabe bu bolümde bir seyler ortaya cikacak gibi hadi sag ayakla girin

______________________

-Namjoon-

"Babam geldi! Babam geldi!" Haeil koşarak babasına kapıyı açmaya gittiğinde heyecanına gülümseyip ben de arkasından ilerledim. Açar açmaz Seokjin kucağına alıp öpücüklere boğmaya başlamıştı bile.

Onu yere bırakıp bana döndüğünde gülümseyerek baktım yüzüne. Beklemediğim bir şey yapmış, o da gülümseyerek bana sarılmıştı. Başta şaşırsam da kollarımı boynuna dolayarak karşılık verdim sarılmasına.

Son günlerde bana beklediğimden daha da yakın davranıyordu ve bu oldukça hoşuma gidiyordu. Sanırım yavaş yavaş eskiye dönüyorduk.

"Hadi gidelim baba!" Haeil sabırsızlıkla konuştuğunda Seokjin benden ayrılıp içeri geçmişti. "Biraz bekle kızım, ben de üstümü değiştireyim. Siz ikiniz hazırlanmışsınız bile."

Ceketini çıkarıp askılığa asarken Haeil ne kadar sabırsızlansa da içeri geçip oturarak beklemeye başlamıştı. O sırada elindeki paketi bana uzattığında merakla baktım yüzüne.

"Ne bu?"

"Biraz geç oldu ama.. Sözümü tuttum. Umarım seversin."

Paketi alıp açtığımda bir sürü ve renk renk donutla karşılaşmıştım. Anında seviçle kocaman gülümserken tekrar gözlerinin içine baktım.

"Sözünü tuttuğun için teşekkürler, çok mutlu ettin beni."

"Önemli değil. Bundan sonra her gün alacağım, tıpkı eskisi gibi." Sözleriyle gamzelerim daha da belirginleşirken elimdeki paketi mutfağa bırakmaya gittim, o da üzerini değiştirmek için odamıza çıkmıştı.

Üzerindeki süslemelerin erimemesi için dolaba koyarken aptal gibi sırıtmayı kesemiyordum. Ellerimi ısınmış yanaklarıma çıkardım, şu anda kızardığına emindim. Mutfaktan çıkıp heyecanla gitmeyi bekleyen Haeil'in yanına oturdum.

"Ne zaman gideceğiz Tae amcamlara baba?"

"Baban üzerini değiştirsin gideceğiz. Bu kadar çok mu özledin Tae amcanı?"

"Evet, Kookie amcamı da. İkisini de özledim. Hem onlara yeni elbisemi göstermeliyim."

Taehyunglara gideceğimizi söylediğimde sabahtan yeni aldığımız elbisesini giymişti sabırsızlıkla ve elbisesini kirletmemek için yemek bile yememişti, zorla yedirmiştim ben.

Ve birkaç gün önce üçümüz beraber alışverişe çıkmıştık. Yani bu son birkaç gündür tam anlamıyla aile gibi hissediyordum ve fazlasıyla mutluydum.

Geçen beş dakikanın ardından Seokjin de hazırlanıp yanımıza geldiğinde Haeil kapıya koşmuştu bile.

"Bekle bebeğim, hırkanı giymelisin dışarısı soğuk." Eğilip hırkasını giydirdikten sonra dışarı çıkmıştık bile. Seokjin arabayı çalıştırdığında Haeil'i arka koltuğa bindirip kemerini de bağladığımda dolanarak ön koltuğa geçtim.

Hareket etmeye başladığımızda aynadan mutlulukla el çırpan kızımızı izliyordum gülümseyerek.

"Radyodan bir şeyler açsana."
Seokjin'in bana seslendiğini duyduğumda dediğini yapıp güzel bir şarkı bulmaya çalıştım. Birkaç tanesini geçip güzel olduğuna karar verdiğim bir şarkıda durduğumda gülümseyerek bana dönmüştü odağını yoldan ayırıp.

"Bu şarkı bizim şarkımızdı. Unutmamışsın."

"Bilmem, melodisi kulağa hoş gelince durdum."

"Bu şarkıyı sana sürpriz yaparak düğünümüzde söylemiştim."

Lonely BoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin