8

51 10 162
                                    

Yillardir kafamda kurdugum o bolumu sonunda yazabildim cok mutluyummm ama siz okuduklarinizdan pek mutlu olmayabilirsiniz eheheh

Bu bolume 150 yorum gelmezse yeni bolumu de atmam he ona gore🥱

___________________

[1 ay sonra]

-Namjoon-

"Taehyung, Jungkook'a bir sorsana Seokjin'in bugün toplantısı var mıymış."

"Madem Jungkook'a soracaksın neden beni arıyorsun hyung?"

"Jungkook'la aram pek iyi değil işte, biliyorsun. Hem sen sorsan ölür müsün?"

"Tamam tamam, soruyorum. Bekle." Telefondan biraz haşırtı gelmişti, yanına yürüyordu sanırım. Daha sonra ikilinin konuşma seslerini duymuştum ve Tae tekrar telefona dönmüştü. "Yokmuş hyung, neden sordun ki?"

"Bugün onu ziyarete gitmek istiyorum, sürpriz yapacağım. Toplantısı varsa göremem diye sorayım dedim."

"Ne sürpriziymiş bu?" Yüzünü görmesem bile sırıttığını ses tonundan anlamıştım.

"Ne olacak? Yine en sevdiği yemeği yaptım. Hem öğle yemeği için onu götürecektim hem de yüzünü göreceğim işte. Eskiden çoğu zaman yanına gittiğimi, artık gelmediğimi söyleyip mızmızlanıyordu. Gidip sürpriz yapayım dedim."

"İyi, hadi bakalım. İyi sürprizler o zaman sana."

"Jungkook'a söyle şirketin adresini atsın, ben bilmiyorum nasıl gideceğimi."

"Sizin Jungkook'la aranızı bir an önce yapmalıyım, aranızda haberci kuş oldum resmen."

Dediğine güldüğümde arkadan Jungkook'un bir şeyler homurdandığını duymuştum. Çok değişik çocuktu cidden, benimle ne derdi vardı asla anlamıyordum. Neyse, takmıyordum artık.

"Neyse hyung, ben söylerim atar adresi sana. Dikkatli ol ama, sonra haberleşiriz."

"Teşekkürler Tae, görüşürüz." Deyip telefonu kapattığımda hemen odaya çıkıp üzerimi değiştirdim ve kalın bir şeyler giyindim. Kış gelmişti ve havalar oldukça soğumuştu artık.

Hazır olduğumda tekrar aşağı indim ve saklama kabına koyduğum yemeği tekrar bir poşete geçirip evden çıktım. Çağırdığım taksinin gelmesini beklerken Seokjin'i düşünüyordum. Beni gördüğüne sevinirdi umarım.

Bugünlerde yine çok fazla mesaiye kalıyordu ve çok az görebiliyordum kocamın yüzünü. Akşam çok geç geliyordu, bir şeyler atıştırıp direkt yatağa giriyordu yorgunluktan. Konuşup bir şeyler yapacağımız çok az bir vaktimiz vardı. Özlüyordum onu.

Tek çalışmadığı gün pazar günüydü, o gün ise geç uyanıp saatlerimizi yatakta sarılarak geçiriyor, ardından güzel bir pazar kahvaltısı yapıyorduk ve ailecek dışarıya çıkıp vakit geçiriyorduk.

Gerçi bu son pazar günümüzde, yani dün ikimiz baş başaydık. Seokjin'in ailesi gelmişti ve Haeil birkaç gündür büyük annesinde kalıyordu. Ve Seokjin beni ailesiyle tanıştırmıştı tekrardan, çok iyi insanlardı. Gerçek ailem gibi hissettirmişlerdi bana.

Bu son bir aydır hiç olmadığım kadar mutlu ve huzurluydum yani, tamamen eskiye dönmüştük.

Ayrıca mesleğime geri dönmek için özel ders almaya başlamıştım Seokjin'in destekleriyle. Hayalimin yarım kalmaması için her şeyi yapıyordu, her zaman arkamdaydı.

Bunları düşünürken taksi gelmişti bile. Taksiye binip Jungkook'un attığı adresi gösterdim ve cama yaslanıp yolu seyretmeye başladım. Yarım saatlik bir yolculuğun ardından geldiğimde ödemeyi yapıp direkt indim arabadan.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 25 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Lonely BoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin