Bölüm 3

141 12 6
                                    




Önünde durduğu eve bakıyordu Dusan, iki katlı güzel bir evdi. Sabah Pale'den otobüsle ayrılmışlardı ve yarım saatlik kısa bir yolculuğun ardından Sarajevo'ya gelmişlerdi. Pale ve Sarajevo'nun birbirine yakın iki şehir olduğunu bu sabah öğrenmişti Dusan.

Edin otogardan evlerine kadar getiren taksinin ücretini ödedikten sonra öylece durmuş evi izleyen esmerin yanına adımlamıştı. Beline koymuştu elini hafifçe okşamıştı.

"Dalmışsın Dusan ne oldu?"

Belini saran kolun sahibine doğru sağ tarafına dönmüştü.

"Çok utanıyorum Edin nasıl gireceğim içeri?"

Tatlılığına gülmüştü Edin.

"Benimle gireceksin niye utanıyorsun?"

"Utanıyorum işte." Diyerek omuz silkmişti.
"Sana, ailene yük olacakmışım gibi hissediyorum."

"Saçmalama Dusan böyle şeyler söyleme tabiki yük olmayacaksın ayrıca bu geçici bir şey daha sonra senle ben ayrı yaşayacağız."

Başını sallamıştı esmer usulca, buraya gelirken yol boyu anlatmıştı ona Edin bunları endişesini kırmak için. Arkadaşı olarak tanıtacaktı Dusan'ı ailesine ve bir süre orada kaldıktan sonra ayrı eve çıkacaklardı fakat Dusan hala endişeliydi ve utanıyordu elinde değildi.

"Senin için sorun olmayacağım değil mi Edin?"

Onu rahatlatmak adına gülümsemişti Edin. Yüzünü okşamış ve ona güven vermek istercesine belini daha sıkı sarmıştı.

"Benim için asla sorun olmayacaksın Dusan."

Edin'in belindeki eliyle kapıya varmışlardı, derin bir nefes alırken sevgilisinin kendi anahtarıyla kapıyı açmasını izlemişti gergince. Galiba ailesiyle tanışana kadar üstünden atamayacaktı gerginliğini.

"Edin! Geldin mi oğlum?"

Ayakkabısını çıkarırken cevaplamıştı annesini Edin.

"Geldik Anneciğim!"

Dusan, elleri kapüşonlu hırkasının uçlarını sıkarken emanet gibi duruyordu kapı önünde. Uzun sevgilisinin ayakkabılarını çıkardığını gördüğünde merakla izlemişti onu.
Neden ayakkabılarını çıkardığını anlamamıştı.

"Annem mis gibi kahvaltı hazırlamış kokuları alıyor musun?"

Yandaki küçük dolaptan terlik çıkarırken Dusan içinde çıkarmıştı bir tane Edin ve kendi terliklerini giyerken yanındaki esmerin bakışlarını görmüştü.

"Ah," Garipsediğini ve anlayamadığını farketmişti.

Yine o meraklı ifade yüzünde, istemsizce büyüttüğü gözleri ve dişleriyle çekiştirdiği dudakları. Mükemmel derece tatlıydı Edin için.

"Biz ev içerisinde ayakkabıyla dolaşmayız ama sen istemezsen çıkarmayabilirsin sorun değil."

"Hayır hayır," hemen başını sallamıştı sağa sola.

Son derece garip gelse de kendisine sessizce uyum sağlayacaktı.

"Çıkarırım ben hiç önemli değil."

Fire on fire | Edin Džeko • Dusan TadićHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin