Ertesi gün
"Hiçbir şey olmamış gibi yatıp uyudu ondan sonra."
Hava güzel olduğu için az önce gelen Jisung'la bahçede oturmuş ve dün ona olanları anlatmıştım mimiklerimle bütün duygularımı yansıtarak. Çok ama çok sinirliydim. Dün Hyunjin beni mutfakta tam öpecekken Mina teyze bölmüş ve ardından odaya döndüğümüzde kıçını devirip yatmıştı. Uyumak zorunda mıydı!? Beni öpüp sonra uyusaydı ya.
"Piç enişteme bak sen. Ayrıl kanka arkandayım ben."
"Üstelik sabah da kaçtı benden."
"Ayrılma sebebi."
"Kahvaltı boyunca yüzüme de bakmadı."
"Avukata ihtiyacın olursa abimi arayalım hemen."
Kötü bakışlarımı ona gönderirken sevimlice gülümsemiş ve hayali bir fermuar çekmişti dudaklarına. Ne olursan olsun ayrılmam ki.
"Felix."
"He?"
Düşünceli bir ifadeyle elindeki limonatayı masaya bırakıp bana döndü. Elini çenesine yaslamış ve dudaklarını büzmüştü aynı zamanda. "Şimdi sen etek giydin diye sana böyle davrandığına göre etek giymen demekki hoşuna gitti."
"Yani... Gitmiştir heralde."
"Öğrenmenin bir yolu var!" Jisung'un aniden bağırmasıyla kulağımı kapatırken uzanıp ellerimi kulaklarımdan çekmiş ve sırıtarak "onu etekten vuralım" demişti. Kaşlarım çatılırken devam etti konuşmasına. "Koş kocana söyle hep birlikte dışarı çıkalım."
"Dışarı mı?"
"Evet. Bir şeyler almamız gerekiyor."
Bileklerimden tutarak oturduğum koltuktan kaldırırken anlamazca ona bakıyordum. Ayağa kalktığımda attığım bakışlardan hiçbir şey anlamadığımı anlamış olacak ki "sen bana güven" diyerek kestirip atmıştı direkt. Güvenmekten başka elimden bir şey gelmeyecekti sanırım.
...
Hyunjin'den
"Cevap vermeyince bende kendime doğru çevirerek pencereyle aramda sıkıştırdım."
Minho'yla salonda oturmuş, ona dün gece olanları anlatırken kucağındaki patlamış mısırları yiyerek merakla dinliyordu beni. Normalde beni bu kadar dikkatli dinlemezdi ancak konu ilgisini çekmiş olmalıydı.
"Sonra dudakları güzel geldi ve dudaklarına yapıştın."
"Hayır. Tam öpecektim böyle dudaklarımız arasında milimler kalmıştı ki..."
"Hızlı olmak adına direkt seviştiniz."
"Hayır. Annem tam o sırada içeri girince ayrılmak zorunda kaldık."
"Sonra onu odaya götürdün ve seviştiniz."
"Hayır amına koyayım! Ne öpüştük ne de seviştik!"
Kaşlarını çatmış ve yaslandığı yastığı alıp kafama doğru atmıştı bir anda. "Gerizekalı madem aranızda bir şey olmadı niye heyecanlı heyecanlı anlatıyorsun?"
Havada yakaladığım yastığı tekrar ona fırlatırken o da havada yakalamış ve sırtının arkasına koyup aynı şekilde yaslanmıştı tekrardan.
"Ne yaptınız peki?" Diye sordu keyfi kaçmış gibi somurtarak ağzına yeni bir mısır götürürken. Sırıtarak "yatıp uyudum" dediğimde ise sabır dilenerek elini saçlarına daldırmıştı aynı zamanda. Amına koyayım sırf Felix'le sevişeyim diye döverdi bu beni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O Erkekmiş / Hyunlix
Fanfiction"İnanmıyorum, erkek olamazsın sen. Bu güzellikte bir erkek olamaz." Adım adım ona yaklaşmış ve tam karşısında durmuştum. Bir anlığına aklıma birkaç saat önce onu öptüğüm kareler gezinirken çenesinden tuttum, bana bakmasını sağlayarak yüzünü yüzüme h...