Hyunjin'den
"İkimiz de çıplak kalsak yine mi utanırsın?" Sorduğum soruyla ağzından küçük bir hıçkırık kaçırırken utançla kapatmıştı gözlerini. Bulunduğumuz yakınlıktan dolayı nefeslerimiz birbirine karışırken yanağındaki elimin baş parmağıyla çillerinin üzerini okşamış ve gülümsemiştim. Bu kadar utangaç olduğunu tahmin etmezdim.
"Elini yüzünü yıka istersen birazdan domatese dönüşeceksin."
Yanağındaki elimi çekmiş ve onu rahat bırakarak kendimi yatağa atmıştım. Gözlerini açıp bana bakmadan hızla koştu banyoya. Benden etkilenmesinin gururumu okşaması normal miydi?
Minho'nun söylediği işe yarıyordu sanki. Bana Felix'e erkek olduğunu umursamadan eşim olarak davranmamı söylemişti. Hâlâ tam alışamasamda alışmaya çalışıyordum. Hem Felix'le evli olmak nedenini bilmediğim bir şekilde hoşuma gitmişti. Şimdi Felix benim mi olmuştu?
Tabii ki de benim olmuştu.
Birkaç dakikanın ardından banyodan çıkmıştı Felix. Yüzünün rengi yerine gelmiş ve sakin görünüyordu. Yanıma gelip yataktaki boşluğa oturduğunda dirseklerimi yatağa yaslayarak hafifçe doğrulmuştum.
"Uyuyacak mısın?"
Sorusuyla başımı iki yana sallamış ve "hayır" demiştim. Hâlâ akşam bile olmamışken bu soruyu ciddi ciddi sormuştu. Bir şey söylemek istiyordu bekli de.
Gözlerini bir süre odanın içinde gezdirmesinin ardından "canım sıkılıyor" diyerek tekrar gözlerimin içine baktı. "Jisung'u çağırsam sorun olur mu?"
"İzin almana gerek yok Felix. Burası seninde evin."
Başını onaylar anlamda sallamış ve koşturarak çıkmıştı odadan. Yalnız kalmaya gelemediğim için bende kalkıp odadan ayrılmış ve adımlarımı Minho'nun odasına yöneltmiştim. İçeri girdiğimde yine her zamanki boğucu hava karşılamıştı beni. Karanlığı sevdiği için perdeleri hep kapalı tuttuğundan dolayı odası genellikle karanlık olurdu.
"Ne yapıyorsun?" Yatakta telefonuyla uğraşırken yanına gitmiş ve yatağa kendimi atmıştım. Çatılı kaşlarıyla bana bakarken "sen niye burdasın?" Diye sormuştu benim sorumu görmezden gelerek.
"Canım sıkıldı yanına geldim."
"Oğlum git eşinle sevişsene. Boşuna mı gönderdim senin yanına?"
Ensesine vurmuş ve yatakta yastık aramıştım. Tek bir yastık vardı ve ona da sırtını yaslamıştı. Şimdi salonda olsak çoktan kafasına yastığı yapıştırmıştım.
"İlk günden ne sevişmesi ya?"
"Nasıl dayanıyorsun cidden şaşırıyorum. Felix'i her gördüğünde onu becerme isteğiyle dolup taşman gerekiyor.
"Erkeklerden hoşlanmıyorum ben."
"Götüm ve ben buna inandık."
Telefonunu kapatıp kenara koymuş ve odağını tamamen bana vermişti. "Söylemeyeyim söylemeyeyim diyorum ama sen tam bir malsın Hyunjin."
"Ee tabii kimin arkadaşıyım ben."
Gözlerini devirmiş ve "sen kızlardan hoşlanmıyorsun." Demişti.
"Buna sen ve götün mü karar verdi?"
"Bu zamana kadar hangi kıza ilişki gözünde baktın? Daha doğrusu şöyle sorayım. Bu zamana kadar herhangi bir kıza baktın mı?"
Sorduğu soruyla bir süre düşünmüş ve kafamı olumsuz anlamda iki yana sallamıştım.
"Kızlardan hoşlandığını nerenden çıkarıyorsun peki?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O Erkekmiş / Hyunlix
Fanfiction"İnanmıyorum, erkek olamazsın sen. Bu güzellikte bir erkek olamaz." Adım adım ona yaklaşmış ve tam karşısında durmuştum. Bir anlığına aklıma birkaç saat önce onu öptüğüm kareler gezinirken çenesinden tuttum, bana bakmasını sağlayarak yüzünü yüzüme h...
