16.Bölüm:

251 27 3
                                    

"Bitti." Semih bir şey demeden gülerek beni kucağına alıp etrafında çevirmişti. Etraftakiler bize bakıyordu ama umurumuzda  değildi. Mutluydum.

"Oh be. Biliyordum kızım. En iyisini yapacaksın sen."

"Sakin sakin. Sevinme faslını sonuçlar açıklandıktan sonraya bırakalım. Çok acıktım."

"Eve mi?"

"Eve." Bugün izinliyim ve gününü benimle geçirmek istiyordu, biliyordum. Ama evde bitirmem gereken işler vardı. "Akşam buluşmak ister misin?"

"Ha? Ne? Ateşin mi var?" Elini alnıma koyduktan sonra göz devirerek elini çektim.

"Seninle buluşmak istemem normal bir şey aptal."

"Heyecanlı yaptım da bir an." Bu haline güldüm. O da gülüşüme bakıp iç çekmişti.

"Ne güzel gülüyorsun be kurban olduğum." Kızardığımı hissederek başımı çevirdim.

"Gidelim hadi." Semih beni eve bıraktıktan sonra gitmişti. Ben de eve girdiğimde tekrar teyzemin öpücüklerine maruz kalmıştım. Kahvaltıdan sonra ise çizim odama kapanmıştım. Saatlerce uğraşarak sonunda resmimi bitirmiştim. Onu kurumaya bıraktıktan sonra oturma odasına gittim. Teyzem televizyon seyrederken sarma sarıyordu. Eniştem de dizüstü bilgisayarında işlerini hallediyordu. Cemre ise yine odasındaydı.

"Güzel kızım. Bak sen seversin diye sarma sanıyordum."

"Şimdiden ellerine sağlık teyzem." Teyzemin yanağını öptükten sonra tekli koltuğa oturdum. Televizyon seyrederken Cemre de yanımıza gelmişti.

"Ben çıkıyorum." Teyzemle eniştem bir şey demedi. Onu görmezden geliyor gibilerdi. "Param bitti."

"İki gün önce sana bin lira verdim diye hatırlıyorum."

"Benden de beş yüz almıştın."

"Arkadaşlarla alışverişe çıkmıştık. Bitti para."

"Demek ki ihtiyacın kadarını harcamayı öğrenecekmişsin. Yok para falan. Dışarı da çıkmıyorsun. Otur odanda."

"Ama baba-"

"Enişte. Birlikte çıksak olur mu? Ben de bunalmıştım evde."

"Yapma be kızım. Sana böyle iğrenç davranan birine iyilik yapmaya çalışma. Ne anlar bu?"

"Enişte lütfen..."

"Senin kızın o değil benim baba. Ama sen kızını seçmişsin bile." Cemre ağlayarak odasına gittiğinde ben de arkasından gittim. Kapıyı tıkladıktan sonra içer girdim. Yatakta oturuyordu. Ben de yanına oturdum.

"Cemre lütfen yapma böyle. Ben eniştemi ikna ederim. Beraber çıkarız. Hem benim harçlıklarım duruyor. Sana verebilirim. Hadi elini yüzünü yıka."

"Kes şu polyana rollerini. Bana sökmez."

"Cemre sana yardımcı olmaya çalışı-"

"Olma bana yardımcı! Seni de senin yardımını da istemiyorum! Her şeyimi aldın! Anne babamı bile! Siktir git artık bu evden!"

"Ce-" Ben bir şey diyemeden hızla odadan çıkmış ve çizim odama gitmişti. Ben odaya vardığımda o çoktan boyalarımı çizdiğim resimlere dökmüştü. Onu durdurmaya çalıştığımda beni ittirmişti. Geriye sendelediğimde yerdeki tabureye takılıp düştüm. "Anasını satayım." Yerdeki tabureye tekme attığımda eniştemle teyzem de odaya girmişti. Teyzem beni kaldırırken eniştem Cemre'yi kolundan tutup dışarı çıkarmıştı. Ben de hemen peşlerinden gittim. Cemre'yi odasına götürüp kapıyı kilitlemişti. Cemre acıyla bağırdığında hemen salondaki çekmecede yedek anahtarı alıp kapıyı açtım. Eniştem dudağı kanamış, yanağı kızarmış Cemre'ye bir tokat daha atacakken kolunu tuttum. "Enişte lütfen."

Dikkat |Semih Kılıçsoy Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin