GEÇMİŞİMİN KARMASI

4. Bölüm Hasta ziyaretinin kısası makbuldür

Yorumlarınızı cevaplamaya çalışacağım.

Oylamayı unutmayın:)

Seviliyorsunuz, Herzaman...

İyi okumalar;)

💜💫
____________________________________________________________________

Anlar mısın bilmiyorum ama kapıyı kapattım,
ama hiç kilitlemedim...
___________________________________________________

"İmdat diye bağıracağım," diyen Arda elini bacağına vurarak bir hışımla ayaklandı.

"İçim şişti, boğuldum, daraldım, karanlıkta mıyız ya? Güneş nerede? Nefes alamıyorum, kör mü olduk? Nedir bu? Hayatımız mı söndü? Dünya mı kaydı? Kıyamet mi geldi? Ne oluyor ya imdat kere imdat!"

Asya kendini tutamayıp güldüğünde eliyle yüzünü kapattı.

"Biri mi öldü lan, ne bu gerginlik?" Diye devam ettirdiğin de
Asya, "Hastanede bari ciddi ol be adam." Dedi. Oysa o hala gülüyordu. Ancak bu gülüşü sinir bozukluğundan olduğu belliydi.

"Sen hep böyle misin?" Diye sordu Şirin.

Arda kocaman gülümseyerek Şirin'e döndü. "Nasılım?" Diye sordu. Şirin'in konuşmasına izin bile vermeyerek hemen elini çenesine yerleştirerek kaşlarını çattı ve "Yakışıklı, karizmatik, mizah anlayışı olan, sonsuz auro," Dedi ve elini çenesinden çekerek devam etti.

"Başka istediğin bişey varsa olurum. Sen iste yeter." Dediğinde Rüzgar sahte bir öksürükle yaslandığı duvardan doğruldu.

"Mesafeleri aşmayalım." Diye uyarıda bulunduğunda Arda "Siz neyi oluyorsunuz Bu güzel kadının?" Diye sordu. Soruyu yanlış kişiye yanlış şekilde sordun Ardacım...

"Abisiyim birader." Dedi Rüzgar ciddiyetle. Kumral, Kahverengi Gözleri ve dikkat çekici çene kasları ile oldukça yakışıklı bir adamdı. Kaslı kolları ve geniş omuzlarıyla çoğu kızın arzulayacağı bir adamdı. Ben hariç...

"Memnun oldum bende gelecekteki eşi inşallah." Dediğinde alt dudağımı ısırarak Ardayı şaşkınlıkla izlemeye devam ettim. Bu bir abinin kaldıramayacı cümle olmuştu.

"Bu biraz ağır oldu." Dedi Duru kendisini tutamayarak. Rüzgar'ın çene kasları gerilirken Şirin kocaman gülümseyerek, "yaa," Diyerek hayranlıkla Ardayı izlemeye başladı. Onun dediği bu şeyle Rüzgar iyice gerilmişti.

"Oğlum Valla seni hastanedeyken kurşuna dizerim gidip gelmen bir olur, Allahını şaşırırsın." Dedi hiddetle Arda'nın üstüne yürüyerek.

Oturduğum yerden konuşmalarını sesimi çıkarmadan dinleyen ben, Rüzgar'ın Arda'nın üstüne yürümesiyle bozuldu. Yerimden ayaklandığımda "Ağır ol, kimse ben buradayken kardeşimin üstüne yürüyemez." Dedim. Herkesin bakışları beni bulduğunda bir sessizlik oldu. Sessizliği bozan Ameliyathane kapısının açılma sesi oldu.

Kapıdan çıkan doktor ile herkes hiçbirşey olmamış gibi doktorun başına üşüştü. Gerilim alanına eğer doktor girmeseydi kesinlikle bir kavga çıkabilirdi.

"Doktor bey Abimin durumu nasıl?" Diye sordu Şirin.

"Kurşunu çıkardık, şimdi normal odaya alıcaz. Birkaç gün misafirimiz olucak. Ciddi birşey yok. Ağrıları olabilir ama düzenli olarak ilaç kullanırsa çabucak iyileşir inşallah." Dedi.