ben ilk opucuk benden olsun dinlerken yazdim, evet eski cornetto sarkilarini dinleyen o babaanne benim☝🏻 bence sizde okurken dinleyin asiri sikir sikir bir havasi var tam bu bölümlük
______________________________________yeni evime taşınalı bir hafta olmuştu. çocukların dersleri olduğu için akşamdan akşama bir araya gelebilmiştik. bu gün artık verdiğim yemek sözünü tutmalıyım diyerek mutfağa girmiştim ama emirhan tarafından topluca ekilmiştik. yemekten sonra kedimize alışveriş yapacaktık, sözü unutmuş olmalıydı ki ben geç geleceğim dışında herhangi bir mesaj atmamıştı.
saatime baktım, onbir'e geliyordu. yemekten sonra artık etelememem gerektiği için alışverişe çıkmıştım. ufak bir pet-shop bulmuş beğendiğim her şeyi almıştım. neredeyse tüm gün ev boştu, oyalanacağı oyuncakları olmalıydı. muhtemelen emirhan yanımda olsa bunların yarısını bile aldırmazdı gereksiz diyerek. ya da beğendiysen alalım der yine bana para ödetmezdi.
kafamı iki yana salladım gülerek, bu hafta hiç görüşmemiştik. yokluğu benim için çok belliydi cidden. özlediğimi hissederken girdiğim büyük mağazada ki kupalara takıldı gözüm. evde herkesin belirli bir kupası vardı, kendime bir tane alacaktım. derken yan taraftaki desenli iki kupayı gördüm. birinin üzerinde sally, diğerinde ise şimsek vardı ve cok güzeldi!
acaba emirhan kullanır mıydı bize alsam, sonuçta onun da kupası yoktu. kararsızlıkla elimi cebime attım ve telefonumu çıkardım. adının üzerine tıklayıp aramayı başlatırken kalbim hızlı hızlı atmaya başladı. vücudumun tepkisini anlamadım, muhtemelen etrafımda ondan başka kimse olmadığından hızlıca bağlanmış ve özlemiştim.
bu saatte uyumuş olamaz değil mi diye düşünürken sonunda açıldı telefon. ''alo..''
''alo, semih'' diyen uykulu ve boğuk ses tam da bu saatte uyuduğunu gösteriyordu.
''özür dilerim uyandırdım mı?''
''önemli değil yavrum. bir şey mi oldu?'' dedi. cevap verecekken kısık sesle hassiktir dediğini duydum. ''ben sana gelecektim, uyuyakalmışım. bir de bir şey mi oldu diyorum''
''ohoo saat kaç oldu ki'' tek elimde kupalar sağa sola salınırken konuştum, reaksyonlarım tercihi değildi.
''özür dilerim hemen hazırlanıp geliyorum''
''hayır..'' dedim kafamı iki yana sallarken, görebilecekmiş gibi. ''gelme sakın saat kaç oldu zaten. onun için aramadım ben, şey diyecektim..''
''hmm..'' dedi aynı mayışıklıkla. ''ne diyecektin?''
''kupa alacağım bize, çocukların kupasına çöküyoruz resmen!''
kıkırdadı sessizce ve susup dinleyebildim yalnızca, uzun zamandır duyduğum en güzel melodi olabilirdi. ''eee''
''arabalar sever misin? izledin mi?''
''severim tabi ki!''
''burada şey var da..'' dedim nasıl söyleyeceğimi bilemezken. zaten garip hissediyordum, üstüne bir de uykulu sesiyle çocukla konuşur gibi konuşup elimi ayağıma dolaştırıyordu. ''sally ve şimşek'in olduğu kupalar. ondan alayım mı bize, tek kutuda satılıyorlar?''
''oha, ben şimşeğim!''
kaşlarım çatıldı. ''hayır, ben şimşeğim''
''olmaz, 1.90 boyumla sally mi olacağım?''
''beni ilgilendirmiyor..'' dedim elimde ki kutuyu yerine bırakırken. hevesim kaçmıştı. ''almıyorum neyse, düz siyah kupa alıyorum ikimize de''
''ya alsana çift kupamızı!''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
rüzgar gülü
Fanficbir yaz günü, hiç bu kadar üşüdün mü? semih kılıçsoy' emirhan topçu'