Merhaba sevgili okurlarım bu kitabı eğlence amaçlı yazıyorum.
Elfin Defne Aslan (Karahanlı)
Nasıl soracağımı bilemesem de sormak zorunda olduğumdan "Ben silahımı evde unuttum da siz de fazla var mı?" diye sordum hızlıca.
Şuan tam manasında şaşkın ördek gibi bana bakıyorlardı. Sanki silah kullandığımı ilk defa duyuyorlardı "Ayıptır sorması niye öyle bakıyorsunuz? O masada olup silah kulanmamam imkansız. 14 yaşımdan beri atış yapıyorum," dedim ve Mirza'ya doğru elimi uzattım.
Belinde iki tane silah olduğunu biliyordum. Bu konularda fazlasıyla dikkatli bir insandım.
Hem silahlar dikkatimi çektiği için hem de şuanlık yaşamayı sevdiğim için.
Mirza yan göz ile bana bakarken hiç istemeye istemeye belinden bir tane silahı çıkartıp bana verdi. Silahı hızla belimde ki kemere yerleştirdiğim de bana bakan gözleri daha da büyüdü.
Bu şaşkın halleri tatlıydı fakat toplantıya geç kalacaktık ve ben masanın başında olduğum için geç kalmak istemiyordum bu sebepten dolayı "Neyse hadi gidelim," demek zorunda kaldım.
Sesimi duyan Mirza kendine gelmiş gibi ufak bir titredikten sonra "Biz geç döneriz siz yatın uyuyun," dedi ailesine doğru bakarak.
Agah bey başı ile onu onaylarken, Elif hanım gelip bana sarıldı ve "Kendine dikkat et tamam mı güzel kızım. Ben sizi bekleyeceğim. Sağ salim dönün," dedi ardından saçlarıma ve yanaklarıma öpücükler bıraktı.
Bu işte tam bir anne sıcaklığıydı. Çok garip hisleri uyandırıyordu içimde, uzun zamandır tatmadığım anne sevgisini bu denli hissetmek içimin titremesine sebep oldu.
Ben de kendisine sıcacık bir sarılma ile karşılık verdiğim de gülümsediğini hissettim. Elleri son kez saçlarımı okşadıktan sonra bedenimi uzaklaştırdım ve Mirza'nın yanına geçtim.
Agah bey ikimize gülümseyerek baktı ve "Dikkatli olun çocuklar," dedi.
Mirza ile başımızı sallayıp gülümseyerek çıkış kapısına doğru döndük. Tam ilerleyecekken Keskin abinin "Elfin," diyen sesini duymam ile ona döndüm.
Kollarını iki yana açmış beni bekliyordu. Bana gülümserken ben de ona gülümsedim ardından hızla benim için açtığı kollarının arasına girdim ve sıkıca beline sarıldım. Boyum ancak beline yetişiyordu zaten.
Keskin abi saçlarıma öpücükler bırakarak geri çekildi. "Kendine çok dikkat et ve o sevkiyatın yerini öğren küçüğüm. İhtiyacın olacak her şey elinde sana herkesten çok güveniyorum," dedi.
Gözlerinde o güven ışıltısını görüyordum ve o güveni boşa çıkarmayacaktım. Tek yapacağım şey ufacık bir takip cihazını adamımızın üzerine yerleştirmekti.
Hızla başımı salladım ve kocaman gülümsedim. "Hiç şüphen olmasın abi. Bir şekilde halledeceğim," dedim ve göz kırparak Keskin abiye arkamı döndüm.
Bütün Karahanlı ailesi bize şaşkınca bakıyordu. "Şaşıracağınız bir şey yok. Ben ve masanın bir çoğu polis ve askerler ile anlaşmalıyız, Yusuf dedem zaten biliyor," dedim ve Yusuf dedeme baktım.
Kendisi beni onaylayan mırıltılar çıkarınca "Neyse toplantıya geç kalacağız," dedi Mirza ve bir elini belime yerleştirerek beni çıkış kapısına yönlendirdi.
Hızla avlunun büyük kapısından çıkarak arabaya bindik, Mirza'ya konumu göndertikten sonra yol sessiz geçmişti. Ben kafamda plan kurarken Mirza'nın ne düşündüğünü bilmiyordum.
![](https://img.wattpad.com/cover/370875384-288-k132994.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Berceste
Teen FictionElfin Defne 17 yıl sonra bulmuştu gerçek ailesini lakin abilerini bırakıp bilmediği bir aileye gitmek istemiyordu. Ama zorundaydı. Gerçek ailem, aşiret ve mafya kurgusudur.