10-cu bölüm;Gerçekler bazen acıtır...

53 28 2
                                    

Gerçekler acıdır,ama insanı bazen özgür kılar...
                                 Yazardan;DG

__________________________________
Larson'dan

Acılar hayatın zorlu dönemlerinde,bize dayanma gücü ve sabrı öğretir.Her acı bir gün geçecek bir fırtına gibi gelir;zamanla,bu fırtınanın ardından gelen huzuru ve gücü daha derinden hiss ederiz.

Acı insanın derinliklerinde bir boşluk yaratırken,aynı zamanda onu kendi gerçekliğine daha yakınlaştıran bir aynadır.Bu aynada acının karanlık köşelerinde gizlenen güç ve dayanıklılık da ortaya çıkar.Her bir acı,içsel bir mücadele ve dönüşümün başlangıcıdır.Onu aşmak kişinin hem zayıflıklarını hemde gücünü keşfetmesine olanak tanır.Acı,bizi sınar,ama aynı zamanda bizi büyütür ve gerçek benliğimizi bulmamıza yardımcı olur.

Şimdi;TİM-in evindeydik.Operasyon yaptığımız odada oturmuş diğerlerini izliyordum.Hiç bir konuşmuyordu.Polat buz gibi ifadeyle masaya odaklanmış,Viran parmaklarıyla oynuyor,Demir ve Derya bir birine bakıyor,Derin ve Gözde herkesi izliyor,Nil ve Poyraz bana bakıyor.Çağlar ve Ufuk pür dikkat beni izliyorlar.Stern ve Lena ortalıkta yoktu,çünkü onları başka operasyona göndermiştim.

Boğazımı temizledim ve söze girdim.
"Bu gün evleniyorum.Pride Dean Carney'le.Avukatlarla konuştum en az 3 ay evli kala bilirim ondan aşağısı yok.Onun için bu üç ay boyunca neler yaşayacağımız ve nelere katlanacağımızla ilgili bir fikrim yok.Sadece şunu söylemeliyim.Her kes tetikte dursun.Hiç kimseye güvenmeyin ki,bunu söylememe gerek yok"dedim ve derin bir nefes alıp verdim. "Sorusu olan?" Gözde konuştu "Buna eminmisin Larson?"sesi sakin çıkıyordu.Kafamı olumlu anlamda salladım "En doğrusu bu"
Poyraz lafa atladı "Peki bu kutunun içinde ne olduğunu biliyormuyuz?"diye sordu.Polatla bakıştık kısa süre bunu sezen Derin oldu. "Bilmemiz gereken bir şeymi var Larson?"

Yutkundum. "Aslında var."dedim sıkıntılı bir sesle.Her kes kaşlarını çattı Polattan başka. "Nedir bu bilmemiz gereken şey?"dedi Derya.
"Bakın bu kutunun içinde Robert Dean Carneyin özel malı var.Özel mal dediğimde silah gibi bir şey beklemeyin.Maske var."Hepsi şaşırdı,Polat gülümsedi ve lafa o girdi "Bu maske imperatorda olan bir maske.Bir nevi Robert Dean Carneyin diye düşüne bilirsiniz.Zaten öyle.Bu maskeye sahip olan kişi ülkeyi yönetiyor.Şimdi sorarsınızki biz bu maskeyi ne yapıcağız diye,saklıyacağız.Artık bu tür şeylerle ilgilenmiyorlar,ama olurda yeniden kullanıma geçerse işte o zaman hepimizin sonu olur."dedi ciddi sesle.Kafamı olumlu anlamda sallayarak Polatı onayladım.

Demir kaşlarını kaldırıp "Peki bunu Pride Dean Carneye neden vermiyoruz?Sonuçta adamın torunu."dedi.Hepimiz sen insan olmazsın bakışı attık ve Derya "Senin ben olmayan beyin hücrelerini sikeyim"dedi sert çıkan sesiyle ve alayla devam etdi. "Kim doğurdu lan seni?Benim anam bu kadar sik herif doğmaz kimdensin sen?Hastahanede karıştırdılar bizi belli"dediğinde her kes güldü Polat ve benden başka "Benzemiyorsunuzda"diye güldü Gözde. Bunu yeni farkeden Derya gözlerini açtı ve hepimize baktı "Hassiktir lan nasıl yani?Benzemiyoruz zaten."Demire döndü "Anan kim lan?"dediğindeyse Polat bıkkınlıkla nefesini verdi. "Abartıyorsunuz."dedi sakin ve bir o kadarda soğuk sesiyle.

Ufuk Polata döndü "Abi ben gidiyorum,biraz çalışıcağım"dedi Polat kafasını olumlu anlamda salladı o da aynı şekilde karşılık verip gitti.Spor salonuna gidiyordu Ufuk.Boksördü.

Mükemmel fiziğiyle kızları kendine çekebilecek kadar yakışıklıydı.Sarışın dağınık saçları,keskin çene hatları,özenle çizilmiş burnu,yeşil gözleri ve kalın dudaklarıyla çok yakışıklıydı.Tabii kaslarını saymazsak.Adamda baklavalar dönüp duruyor resmen.Omuzları geniş boyu 1.89.

KARANLIĞIMIN ÇIĞLIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin