MEDYA: SU VE DUMAN
Merhaba anne,merhaba baba , Merhaba kardeşlerim;
Siz bu mektubu okurken ben ülkenin öbür ucunda olucam. Aslında size teşekkür ederim yeni bir hayata başlamama fırsat tanıdığınız için bu mektubu yazma amacım ise beni arayıp sormamanız. Lütfen, zaten hiç sevmediniz, hiç kızım demediniz bu sefer de beni kızım diye aramayınız. Sizden tek ricam Berk ve Lale'ye bana davrandığınız gibi davranmayıno. Lütfen onları sevin ve her suçunda onlar vurmayın.
-SUEvet mektubu yazdığıma göre içini yastıklarla doldurduğum ve bir insan süliyeti yaptığım yatağımın içine mektubu koyup bavulumla birlikte çantamı alıp dışarı çıktım. Uçağımın kalkmasına iki saat vardı. Havaalanına gidip oturma yerlerinde yatan insanları es geçip biletimi almaya gittim. Sıraya girdiğimde önümde sekiz kişi vardı. Yaklaşık on beş dakika sonra sıra bana gelmişti "İzmir'e bir kişilik bilet lütfen cam kenarı olsun " deyip biletimi aldım ve kalan bir saati beklemeye başladım.
✈️⛅️✈️⛅️✈️
Uçağa binip biletimdeki koltuk numarasına bakıp koltuğum bulup yerime oturdum. Bu sırada yanıma hacı şakir kokan bir teyze oturdu. Arada sırada şortuma bakıp kafasını çevirip cık cıklıyordu. En sonunda dayanamayıp el çantamda bulunan kulaklığımı çıkarıp şarkı dinlemeye başladım. Bir süre sonra zaten hacı şakir teyze bana bakmayı kesti. Evet onun adı hacı şakir teyze!Bir saatlik süren uçak yolculuğumun ardından sonunda İzmir'e gelmiştim. Uçaktan indiğimde burnuma gelen deniz kokusuyla gülümsedim. Yeni bir hayat beni bekliyordu. Kendime yeni bi sayfa açmıştım ve geride kalanları unutmaya çalışıyordum.
Kalabalığın arasından zorla ilerleyip valizlerin bulunduğu kısma zar zor ulaştım. Valizimi aldım ve çıkışa doğru ilerlemeye başladım. Nereye gideceğimi bilmediğim için taksiye binmedim. Nereye gidebilirdim ki?!? Benim aklım nerdeydeki buraya gelirken. Doğru ya bulduğum ilk fırsatta kaçmıştım.
Düşünceler içinde yürürken yanıma bir araba yaklaşmıştı. İçinden çok yakışıklı ama halsiz bir çocuk indi. Yüzünü bana çevirdiğinde kızarık kahverengi gözlerle karşılaştım. Ben ne olduğunu anlamazken yanıma gelip kibarca "gideceğin yere kadar bırakayım" dedi.
Aslında iyi birine benziyordu ama buraya ilk defa geldiğim için hiç kimseye güvenemezdim. Kibarca ama korkulu ve sinirli bir ses tonuyla hayır teşekür ederim deyip geçtim.
İlerideki denizin kıyısındaki kayalıklara geçip oturdum ve denizi izlemeye başladım tam etrafa bakınırken biraz ileride yine aynı çocuğun başını ellerinin arasına alarak denize boş gözlerle bakarak ağladığını gördüm. Hadi ama onu ben mi kırdım? Hâlbuki o kadar sertte davranmamıştım.
En azından bir özür dilemek için yerimden kalkıp yanına doğru ilerlemeye başladım. Yanına gittiğimde hala beni farketmemişti hafifçe boğazımı temizleyip... "Özür dilerim sizi kırmak istememiştim." dedim. Yavaşça başını kaldırıp bana baktı ve ben ne olduğunu anlamadan sıkıca bana sarıldı. Ne yapacağımı bilmez halde iki kolum sarkmış bi halde öyle duruyordum.
Öyle içten sarılıyorduki onun iyi olduna kanaat getirmiştim. Omuzlarım sarsılmaya başlayınca onun tekrar ağladığını fark ettim. Bu sefer bende öylece durmayıp iki elimide sıkıca ona doladım. Ve sarılmamız bittikten sonra elini tutup onukayalığa oturttum ona neden ağladığını sordum ve anlatmaya başladı. Ve bitirdiğinde bana neden İzmir'e geldiğimi sordu ve bende hikâyemi anlatmaya başladım... İkimizde bitirdiğimizde kalacak bir yerim olup olmadığını sordu bende hayır kalacak bi yerim yok dedim ve sustum. Oda bana bir dostunun ev arkadaşı aradığını söyledi. Bende hayır kendime kalcak bir yer bulabilirim dedim ve teşekkür ettim ve hayır dememe rağmen ısrar etmeye başladı bende en sonunda kabul ettim.
Şimdi arkadaşlar cara delevingne lezbiyen ama bizim hikayemizde değil o yüzden en başta açıklıyoruz
#DİLA #DİLARA
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇIŞ
Chick-LitBana her vurduğunda aslında beni kaçmaya iten sendin ve sana teşekkür ederim hayatımı güzel geçirmeme sebep olduğun için... +18 içerir. Küfür vardır... DİLA DİLARA