Gözlerimi karanlık bir odada açtım, oda buz gibi.
Belimi saran ve bana güven veren o kollar yok.Biraz ürkerek yattığım koltukta doğruldum.
"Minho..?"
Ayak sesleri duydum. Sonra önümde beliren siyah bir silüet.
Kafamı yukarı kaldırıp bakınca gördüm ki bu Minho"Neredeydin ya.. korktum"
Ayağa kalkıp kollarımı açtım ona bir adım attım ama o geriye gitti
"Ufak bir velet gibi davranıyorsun Jisung. Sadece yoktum ve hemen korkuyorum diyorsun"
"N-ne?"
"Salağa yatma, çok soru soruyorsun ve bu beni darlıyor. Hayatımdan sana ne?"
"Ben.. cidden özür dile-"
"Dileme Jisung, çok darlıyorsun beni ben.. senden sıkıldım"
Kalbime bir sancı girdi
"Affedersin, seni sıktığımın farkında değildim"
"Jisung"
"Efendim hyung?"
"Ayrılalım"
"Ne?"
Sonra siyah silüet yavaşça silindi.
"Bekle dur!"
"Gitme!"
Minho'nun gözünden
Jisung'un sayıklayan sesine uyanmıştım.
Uykusunda sanki birşeyi tutmak istiyormuş gibi ellerini etrafa savuruyordu."Gitme!"
"Lütfen kal! Ne olursun bekle"
"Hyung nereye kayboldun?"
"Söz veriyorum soru sormayacağım, sadece gitme..!"
Kabus görüyordu. Yattığım yerde azıcık doğrulup kollarımı Jisung'a doladım ve onu kendime çekip sakinleştirmeye çalıştım.
"Jisung"
"Hyung?"
"Ben buradayım ve hep burada olacağım, yanında"
"Gitme"
"Gitmiyorum"
"Söz veriyorum soru soracağım"
"Hayır, bana soru sor"
"Ama beni.."
Gözyaşları akmaya başladı. Kıyamam ki sana ben.
"Seni bırakamam Jisung, asla"
"Söz mü?"
"Yerle gök bir olsun, sana yemin ederim ki seni bırakmayacağım söz"
Gözyaşları durmuştu. Daha önceden akıp ıslanan yanağını sildim ve kollarım ona dolalı halde uyumaya devam ettim
Jisung'un gözünden
Sabah kollarını bana dolamış bir vaziyette uyuyan Minho'yu gördüm.
Dün gece gördüğüm kabus geldi aklıma.Minho ilk önce ayrılalım dedikten silüet kayboluyordu. Sonra sesini duydum, bana yemin ediyordu beni asla bırakmayacağına dair.
Yanımda oluşan kıpırdanma ile düşüncelerimi arkaya attım ve Yunan Tanrı'ma baktım.
"Günaydın bebeğim"
"Günaydınn"
"Ne zaman uyandın bakalım?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
seni özledim hyung - minsung
Фанфик"Birbirimize birer söz verdik hyung, sen tutamadın fakat ben tutacağım. Orada bana yer ayırdıysan iyi olur..."