Sabah uyandığım da hala dün yattığım yerde olduğumu gördüm. Feci yorulmuştum dün. Bok var gibi niye gezdiysem. Kalktım ve odama gittim. Evet şimdi bişi söylicem ama garip gelebilir. Okul forması yok ama belirli renk kuralları var. Bunlar; yeşil, mavi, beyaz, kahverengi ve siyah. Kahverengi bir hoodie ve altına siyah kot pantolon giydim
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Böyle bişiler işte
Çantamı da aldım ve odadan çıktım. Bbama'ya veda edip evden çıktım. Seungminlerle aynı sitede olduğumuz için onlara uğradım.
Seungmin'i beklerken Bayan Kim ağzıma yaptığı börekleri tıkıştırıyordu.
-Bayan Kim bakı- mğmğğ
-Sus bakim. Ye şunları
Seungmin kapıdan çıktığı an kurtuluşa erdiğim için sevinmiştim.
-Hadi gidelim Seung
-Babam işe giderken sizi de bırakiyim dedi onu bekleyelim.
-Tabii
-Börek ye Han beklerken.
-Hayır hiç gerek yok.
O sırada içeriden Bay Kim gözüktü.
-Hadi gidiyoruz
İkimizde asansöre bindik. Aşağı inerken Bayan Kim hala bana sesleniyordu.
-Jisung, Seungmin'e koydum biraz onları yiyin çocuğum!
Hafif tebessüm ettim. Bu aile ilişkilerini hiç yaşamadım ben. Babam alkolik bir adamdı ve borçları yüzünden öldürüldü. Annem beni hiç sevmemişti zaten. Umursamaz beni. Döver, bağırır, çağırır bana...
Ben bunları düşünürken asansör zemin kata inmişti bile. Asansörden çıktık ve otoparkta ki beyaz araca bindik.
Okula vardığımız da arabadan inip sohbet ederek sınıfa kadar gitmiştik. Sınıf kapısını açtığımız anda bir kaos ortamı ile karşılaştık. Başka ne olacaktı zaten? Bizi gören Felix üzerimize koşmaya başladı.
