Yemeğimizi bitirince restorandan çıkıp ormanı dolaşmaya başladık.
Hava hafif hafif esiyordu, esen rüzgar ile saçlarım hareket ediyordu.
Kafamı sağa çevirip Minho'ya bakacakken onun zaten bana baktığını gördümEliyle yüzümün önüne gelen saçlarımı kulağımın arkasına doğru sıkıştırdı.
"Artık yüzünü daha net görebileceğim.."
Diye konuştu. Baya bir sessizce söylemişti, kendi kendine söylemiş olmalıydı.
"Orman, çok güzel"
"Sen içinde olduğundandır güzelim"
"İkimiz, ikimiz aynı anda ormanın içinde olduğumuz için güzel bu orman. "
Sessizce ormanda ilerlerken yakınlaşıp koluna sarıldım. Kendimi böyle daha iyi hissediyordum.
Biraz daha yürüyünce Minho'nun arabasını gördüm, farkı bir yerden dolaşıp geldik herhalde
"Üşüyor musun Jis?"
"Çok değil, ama esen rüzgar biraz soğuk geldi"
"Arabaya binelim, gel"
"Hmpm.."
Kolundan ayrılıp ön koltuğa geçtim ve Minho'yu bekledim. Hemen sürücü koltuğuna geçip oturdu.
Arabayı çalıştırıp ormanın içine doğru sürmeye başladı.
Biraz ormanın içine gittik ve arabayı durdurdu.
Sonra kafasını bana çevirip yüzümü incelemeye başladı.
Her bir noktamı bir daha unutmamak adına ezberliyordu sanki..Yüzüme daha da yakınlaştı. Bende ona doğru koltukta biraz hareket ederek yakınlığımızı arttırdım
Dudaklarıma kapanması çok sürmedi.
Nazikçe öpüyordu. Fakat zaman geçtikçe bu nazikliğinden eser kalmamaya başladı.Dudaklarımı hırçınca öpüyor, dişliyordu. Üst dudağımı dudakları arasına alıp emmeye başladı.
Dilini dudaklarıma temas ettirince istediğini anlayıp ağzımı araladım. Hemen ardından dilinin ağzıma girip içeriyi talan etmesi için uzun bir vakte gerek yoktu.
Nefeslenmek için ayrılınca yüzüme, sonrasında kızaran dudaklarıma baktı.
"Arkaya geç.."
Diye hırıltılı bir mırıldanma döküldü dudaklarının arasından.
Dediğini yapıp koltukların arasından dikkatlice arka koltuğa geçtim.O benim aksime iki koltuğun arasından değil, normalce ilk önce sürücü koltuğundan indi ve arkaya öyle geçti.
Yanıma oturup beni belimden çekerek kendine bastırdı, yarım kalan öpücüğümüzü devam ettirmeye başladı.
Sesli bir şekilde ayırdık dudaklarımızı.
Yavaş yavaş üstüme gelmeye başladı. O üstüme geldikçe ben geriye gittim, o geldikçe ben gittim derken sonunda sırtım deri kaplamalı koltuk ile buluştu.Bir elini omzumun üstünden koltuğa yaslayıp destek aldı.
"Altımda böyle olmana bayılıyorum Han Jisung"
Boşta ki elini crobun içine soktu ve çıplak tenimin üzerinde gezdirdi elini.
Soğuk elinin sıcak tenim ile olan ani teması ürpermeme sebep olmuştu.Sonra crobumun eteklerinden tutup tek hamlede çıkardı.
Üst vücudum tekrar gözleri önündeydi.Elini üst vücudumda gezdirmeye başladı ve göğüsüme gelip daireler çizmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
seni özledim hyung - minsung
Fanfikce"Birbirimize birer söz verdik hyung, sen tutamadın fakat ben tutacağım. Orada bana yer ayırdıysan iyi olur..."