10

57 11 55
                                    

-Merhaba Bayan Lee ben Jisung'un artık bende kalacağını söylemek için aradım.

-Peki hocam öyle diyorsanız.

Telefonu kapatıp önümüzde ki sehpaya koydu ve bana döndü.

-Ne o, niye o kadar şaşırdın?

-Sence? Birden pat diye arayıp söyledin.

-Kötü mü yapmışım? Ha yoksa kalmak istemiyor musun?

-Yani.. İstiyorum aslında ama ani oldu.

Hafifçe gülerek elini omzuma attı.

-Ah şaka yapıyorum. Neyse acıktın mı?

-Sayılır.

Ayağa kalkıp elini bana uzattı.

-Hadi öyleyse, yemek yapalım.

-Ben yemek yapmayı pek beceremem.

-Öğretirim öyleyse.

-Peki hyung.

Uzattığı elini tutup ayağa kalktım ve birlikte mutfağa gittik.

-Makarna yapmayı düşündüm, sence?

-Fark etmez bana naparsan yerim.

-Tamam o zaman makarna.

Eğilip tencere-tavaların olduğu dolaptan bir tencere çıkarıp ocağın üzerine koydu.

Kettleye suyu doldurup suyu kaynatmaya başlattı.

-Makarna var mı yanında ki rafta bakar mısın?

Dediği ile yanımdaki rafı açıp baktım.

-Hayır, kalmamış.

-Ben alıp geliyim sen bekle.

-Bende geliyim mi?

-Neden?

-Evde tek başıma kalmak istemiyorum.

-Dışarıda biri bizi görürse ya?

-Doğru...

Yanıma yaklaşıp kolunu boynuma attı ve beni kendine çekti.

-Noldu suratın düştü?

-Hiç..

Ellerini yanaklarımın iki yanına koyarak kafamı kaldırdı ve alnımdan öptü.

-Uzun sürmez tamam mı?

-Söz ver.

Gülümseyerek cevap verdi.

-Söz, küçük bebişim.

-Tamam o halde koş markete!

-Hay hay efendim.

Beni bırakıp mutfaktan çıktı.

Bende ardından çıkıp salona geçtim.

Kapının yanında ki askılıktan anahtarını aldı sonra geri koydu.

-Evde senin olduğunu unuttum.

-Varlığımı unutturmam o zaman hyung.

-Neden olmasın. Neyse ben 10 dakikaya gelirim.

-Bak sayaç tutarım. Hatta başladı vaktin.

Aceleyle evden çıktı. Çıkarken dikkatli olmamı tembihledi.

O gittikten sonra telefonumu alıp Felix'ten gelen mesajları okumaya başladım.

Lixie 🐣X Jisung

seni özledim hyung -  minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin