BÖLÜM 7

94 14 3
                                    

Oylarınız için teşekkürler.


Eve girdiğimiz anda. Bağırmaya başladım.

"Sen şakamısın ya? O çocuk ne için zorluyordu seni?!" diye bağırdım.

"Bağırma bana Meryem, öyle biri olduğunu düşünmemiştim, hatta seninle onu tanıştırmak istiyordum gerçekten çok iyi birine benziyordu" dedi ağlayarak.

"Ağlama Zehra" dedim çaresizce. "Gerçekten yemin ederim Meryem, öyle biri olduğunu düşünmedim, gerçekten bir Allahın kulunun beni sevdiğini düşünmüştüm" dedi arada titreyen sesiyle, gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı.

Kanepeye oturdu. Yüzünü ellerinin arasında kapatarak, ağlamaya devam etti. Önünde eğildim.

Her ne kadar kızgın olsam da ona, karşımda ağlaması beni mahvediyordu. Sadece onu korumak, üzülmemesi için elimden geleni yapmak istiyordum.

"Ben seni seviyorum zaten birtanem, neden başkalarıyla ilgileniyorsun ki?" dedim ellerini yüzünden çekmesi için çaba gösterirken.

"Bende diğerleri gibi sevilmek istiyorum, bak yaşadığımız kızın kendisinin ne kadar çok çevresi var, arkadaşları, ona destek olan bir çok insan, peki biz Meryem? Sanki ortaya atılmış, öyle beli bükük şekilde ölümünü bekleyen kedilere benziyoruz, saklanıyoruz, daha dün teyzem bizi evinden kovdu daha neyi tartışıyoruz biz? Öz teyzemiz bizi kovdu. Seni kapandığın için sevmiyor, hiç mi üzülmüyorsun? Hiç mi için acımıyor?" diyip, derin nefes alıp, göz yaşlarını sildikten sonra devam etti.

"Ben her Allahın günü durup, keşke bizimde bir ailemiz olsaydı demekten bıktım. Meryem ben annemizi ve babamızı özlüyorum, yapamıyorum" tekrar ağlamaya başladı.

Kalkıp, ona sarıldım. Benimde artık sıkmaktan yorulduğunu göz yaşlarım kendini yanağına bıraktı. "Özür dilerim, iyi bir kardeş diğilim, biliyorum, herşey için özür dilerim" dedim ve daha sıkı sarıldım.

Haklıydı ne söyleye bilirdim ki? Annemiz ve babamız şu an benim yüzümden hayatta diğildiler.

"Keşke o gün, ben ölseydim, ölseydim de şu an bu durumda olmasaydın" dedim ve saçlarından öptüm.

"Yapma şunu Meryem, lütfen sende beni bırakıp gitme, lütfen" dedi ve bir süre sarılmaya devam ettik, göz yaşlarımızı akıtarak.

Daha fazla o konuda üstüne gitmemiştim ancak kardeşimi tehdit etmişti. Belkide istediğim şeyleri vermezsek, kötü şeyler olucaktı. Ya da şu an yeterince sağlıklı düşünemiyordum.

Saat akşam sularındaydı. Masal biraz önce eve gelmişti. Ben odaya çekilmiştim. Bilmiyorum, bir süre sanırım kendimle savaşmam gerekti.

Zehraysa, ben böyleysem onu düşünemiyordum bile.

Artık başımın ağrıdığını hiss ederek, karşımdaki matematik kitabını kapattım. Çünki yarımsaattir, sadece boş-boş bakıyordum kitaba.

Sandığımdan daha zordu. Odadan çıktım. Masalla, Zehrayı bir-biri ile eğlenirken gördüm. Belkide sorun bendeydi. Yaşıtlarımla aramda dağlar kadar fark vardı.

Ve bende Zehrayı kendime benzetmeye çalışıyordum. Hakkım yoktu buna. Kafamdaki bir sürü soru ve sorunlarımla savaşırken, bir süre onları izlediğimi fark etmemiştim.


Eğer bölümde, yazım hataları varsa, üzgünüm. Elimden geldiği kadar düzeltmeye çalışıyorum. Okuduğunuz için teşekkürler🥹

ZIT KUTUPLAR | gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin