yedinci bölüm; "felaket yaklaşıyor, lalisa."

91 12 17
                                    






Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.







10 Yıl Önce, Haziran.

<YOUR LOVE IS MY DRUG>





Günlerin neredeyse birbirini kovaladığı haziran ayının ılık bir çarşamba sabahında, yatağımdan annemin bağırış sesleriyle birlikte uyanmıştım. Kardeşim Hara, her zamanki gibi okula geç kalmış ve annemi çileden çıkarmayı başarmıştı.

Annem biraz daha çılgınlar gibi bağırmaya devam ederse babam uyanacaktı. Dün çok geç bir saatte yatmıştı ve az uykulu olduğu zamanlar çok sinirli oluyordu. O yüzden odamdan çıktım, ve salondaki yemek masasının sandalyesine oturmuş annemin yanına gittim.

"Anne, ne oldu?" Annem kafasını salladı ve elini çenesine götürdü. "Ne olacak kızım? Görmüyor musun Hara'nın halini, 15 yaşına girmiş kız hala her şeyi annesine yaptırıyor. Beslenmesini bile bana hazırlatmak istiyor. Ben hepinize nasıl yetişeceğim? Neden sen gibi sorumluluk sahibi olamıyor bu kız, anlamıyorum ki ben!"

Tansiyon hastası olan annemin bir numaralı düşmanı stres, kardeşim Hara'nın lakabı gibi bir şeydi. Hara'yla ilgili her şey annemi strese sokuyordu, çünkü kendisi tam bir bela mıknatısydı. Kötü olan her şeyi kendine çekerdi. Okul çıkışları nerede olduğunu öğrenmek için onu aradığımızda bir kez bile olsun telefonuna bakmaz ve arkadaşlarıyla takılırdı.

Annemin Hara'ya karşı bu kadar düşkün ve baskıcı olma sebebi, Hara'nın çok vurdumduymaz ve umursamaz bir kız olmasıydı. Dışarıdaki insanların onu çok çabuk kandırabileceğini, iyi niyetini kötü şeylere alet edebileceklerini düşünüyordu.

Anne, benim de iyi niyetim çok suistimal edildi, ben de çok kandırıldım, hatta o kadar çok kandırıldım ki artık kimseye güvenemiyorum.

"Of anne ya.. ben de sana bir şey oldu zannettim. Niye böyle şeyleri kafana takıyorsun? ben Hara'yla ilgilenirim, sen istersen biraz daha uyu, ne dersin?" Annemin yorgunluktan çökmüş yüzü dediğim şeyle birlikte parlarken, gülümseyerek ayağa kalktı ve yanağımı öptü. "Sen ne yapacaksın kızım? Okulun yok mu bugün?"

welcome to my cage, little lover Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin