Bir Zamanlar Bir Așk

{2} ☆ Sadece bir tuzak ☆

Deniz kaçmak isterken Sevda onu yakaladı. Çetin onları görmüştü ama hiçbir şey söylememişti.

Sevda: Ne yapıyorsun?

Deniz: Kaçmaya çalışıyorum, yapacak bir işim var.

Sevda: Burada daha önemli bir işimiz olduğunu sana hatırlatmamı ister misin?

Deniz: Evet istiyorum.

~~~

Başlangıçta Melek hapishaneye girdiğinde.

Polis memuru: Yeni bir meslektaşınız var.

Sevda: Bırak gelsin.

Bütün mahkumlar gürültü yapmaya başladı.

Polis memuru: Herkes çenesini kapatsın, hadi SEVDA.

Deniz: YETER! (yumruğuyla masaya vuruyor)

Polis memuru: Hadi.

Melek içeri girer ve hiçbir şey söylemez, birkaç saniyelik sessizlik.

Sevda: Cehenneme hoş geldin!

Melek: Burası sadece bir hapishane ve buradan mümkün olan en kısa sürede çıkacağım çünkü masumum.

Polis memuru gidiyordu.

Deniz: Birçoğu bunu söyledi ve işte buradalar.

Melek: Zaten tedirginim, bırakın beni, zaten kimse inanmıyor. Yatağım nerede?

Deniz: Orada.

Melek: Sağol!

Sevda: Hangi takımda yer alacağınızı düşünmek için 5 dakikanız var, anladın mı?

Melek: Şimdi sana söylüyorum, hiçbir takımın parçası olmak istemiyorum. Bıktım!

Melek yatağını topluyordu.

Deniz: Neden bıktın?

Melek: Tüm insanlardan, benden, sadece huzur ve sessizlik istiyorum.

Sevda: Burada durum böyle değil. Ben patronum.

Tüm mahkumlar: Onu dinle!

Melek: Ne patron ya? İnanmayın çünkü pişman olursunuz.

Deniz: Bana bak, onunla bu şekilde konuşamazsın.

Melek: Aslında onun bana ne yapacağımı söyleme hakkı yok!

Sevda: Kim olduğunu sanıyorsun?

Melek: Mafya, canım ve sana söz veriyorum masum olduğumu kanıtlayacağım, sonra göreceksin.

Sevda: Şimdi beni tehdit mi ediyorsun?

Melek: Evet, farkına varmayacak kadar aptal mısın?

Sevda: Bana dikkatli bak, buradan kaçamayacaksın.

Melek: O kadar emin olma. Buradan çıkacağım ve sonra göreceksin.

Deniz: Yeter ya.

Melek/Sevda: Sen karışma.

Deniz: Bıktım. Sevda görmüyorsun onu, o deli, buradan gideceğini sanıyor.

Melek: Evet deliyim. O yüzden beni rahat bırak.

Birkaç gün sonra

Polis memuru': Melek Köroğlu, Sevda Tuncer benimle gelin.

Sevda: Nerede?

Polis memuru': Çeneni kapat ve gel!

Sevda nereye gittiklerini biliyordu, bir planı vardı.

Polis memuru': Girin.

Girdiler.

Sevda: Teşekkür ederim!

Melek: Ne teşekkürler ya?

Sevda: Çünkü istediğimi yapma iznim var.

Melek: Yok artık!

Melek kaçmak ister ama Sevda izin vermez.
Polis memuru kapıyı kilitliyor.

Melek: Aferin sana be.

Sevda: Kaçacak hiçbir yeriniz yok!

Melek: O zaman başlayalım.

Sevda, Melek'i korkutabileceğini düşündü ama kavga bambaşka bir hal aldı. Sevda bıçağı çekerken Metin belirir.

Metin: Kim getirdi?

Sevda: Melek beni öldürmek istedi.

Melek: (Melek kendi kendine dedi: Zaten kimse bana inanmıyor.) Bıçak Sevda'nın, tartıştığımız için beni öldürmek istedi.

Metin: İkiniz de cezalandırılacaksınız.

Melek: Ben ne yaptım? Melek düşündü. Video kameralar ne olduğunu görebilirsin.

Sevda korkuyordu.

Sevda: Metin Bey iki haftadır kameraların çalışmadığını çok iyi biliyorsunuz.

Metin: Sevda, benimle gel.

Sevda yalan söylüyor, Metin bunu anladı. Çetin, Metin'e video kameralar hakkındaki gerçeği anlatır.

Metin: Cezasını çekmesi için onu götürün.

Sevda: Ben hiç bir șey yapmadım, o yaptı! Bırak beni!

Sevda ceza sırasında çok acı çeker!

~~~

Sevda: Melek'ten dolayı.

Deniz: O halde hadi fikrimi uygulayalım.

Sevda: Peki.

Deniz: Hadi başlayalım.

Melek'in düşeceği tuzağı kurmaya başladılar.